24 Eylül 2024 Salı

ESP: Filistin'in direniş hamlesini selamlıyoruz

Filistinli direniş grupları ve İsrail arasında süren savaşa ilişkin açıklama yapan ESP MYK, "Bu savaşta sadece iki konum vardır. Ya Filistin halkının haklı direnişinin safındayızdır, ya da 75 yıldır Filistin halkına elem ve ölümün her türlüsünü yaşatmış, işgalci İsrail Devleti'nin ardındayızdır" ifadelerini kullandı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Filistinli direniş grupları ve siyonist İsrail devleti arasında süren savaşa ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Filistin direniş örgütlerinin 'Aksa Tufanı' adıyla işgalci – siyonist İsrail Devleti'ne karşı başlattığı silahlı direniş hamlesi sadece meşru değil, aynı zamanda egemen devletlerin kağıttan kaplan olduğunu ortaya seren ve tüm coğrafyalardaki ezilenlere umut ve cüret aşılayacak, tarihi bir eylemdir, selamlıyoruz.

Bu savaşta sadece iki konum vardır. Ya Filistin halkının haklı direnişinin safındayızdır, ya da 75 yıldır Filistin halkına elem ve ölümün her türlüsünü yaşatmış, işgalci İsrail Devleti'nin ardındayızdır.

Zihinlerdeki 'üçüncü konumun' gerçek hayattaki tek karşılığı direnişin meşruluğunu zedelemek isteyen ırkçı din devleti İsrail'e ve onun hâmisi emperyalizme alet olmaktır. Zaman, eleştiri silahının değil, silahların eleştirisinin zamanıdır.

HAMAS'ın varlığını gerekçe göstererek bu direnişi değersizleştirenler ve lanetleyenler, direnişin Filistin halkının 14 örgütünün ortak hamlesi olduğu ve Yahudiliğe karşı dinsel bir saldırı değil, siyonizme karşı ulusal bir başkaldırı olduğu gerçeğini halklarımıza unutturmak istiyorlar.

İsrailli sivillerin ölümlerini gösterip duranlar, Filistin halkı için ölümün zaten 75 yıldır verili olduğunu ve tüm ölümlerin son bulmasının tek yolunun da bu direnişin zaferinden geçtiğini görmüyor, böylece Siyonist propaganda aygıtının parçası haline geliyorlar.

Silahların susmasını isteyip, tarafları müzakere ve itidâle çağıranlar, Filistin'i silah bırakmaya, yani Kanafani'nin dediği gibi, aslında Filistin halkını 'Kılıç ve boyun arasında bir diyaloga' davet etmiş oluyorlar.

Halkımız, egemenlerin andaki bu topyekûn sağcılaştırma ve çürütme çabalarına karşı uyanık olmalıdır. Türkiye işçi sınıfının da, Kürt halkının da safı işgalci sömürgeci Siyonist İsrail'e karşı Filistin halkının direnişinin safıdır.

Daha berrak çok az şey vardır. Gün kaygılanma, ölçüp-tartma günü değil, umut etme ve hem söylem hem de eylemle bu direniş hamlesinin zaferi için mücadele etme günüdür. Yaşasın Filistin Halkı'nın Direniş Hamlesi! Kahrolsun Siyonizm ve Emperyalizm!"