19 Ocak 2025 Pazar

'Gazeteciler gözaltına alınarak halkın gerçeklere ulaşması engelleniyor'

Gazeteci meslek örgütleri ve dernekleri 6 gazetecinin gözaltına alınmasına ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde açıklama yaptı. Gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle gözaltına alındığına dikkat çekilen açıklamada, halkın haber alma hakkının gasp edildiği vurgulanarak, ortak mücadele çağrısı yapıldı.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK'e bağlı Basın-İş Sendikası, İstanbul, Van ve Mersin'de 6 gazetecinin evleri basılarak gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde gerçekleştirilen açıklamaya, gazetecilerin yanı sıra Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İHD yöneticileri de katıldı.

"Özgür basın susturulamaz" pankartı ve gözaltına alınan gazetecilerin fotoğraflarının taşındığı açıklamada basın metnini gazeteci Saliha Aras okudu.

İstanbul, Van ve Mersin'de gazeteci arkadaşları Reyhan Hacıoğlu, Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş, Velat Ekin ve Vedat Örüç'ün gözaltına alındığını hatırlatan Aras, "Halkın haber alma hakkı için mesleklerini icra eden gazetecilerin, ev baskınları ve gözaltılarla karşı karşıya bırakılması kabul edilemez" dedi.

'HALKIN HABER ALMA HAKKINA SALDIRI'
Türkiye'de gazeteciliğin giderek daha fazla tehdit altında olan bir meslek haline geldiğini söyleyen Aras, özgür basının sosyal medya hesapları ve sitelerinin kapatılarak sansür uygulandığını vurguladı. Aras, bu uygulamaların yalnızca basın özgürlüğüne değil, halkın haber alma hakkına da açık bir saldırı olduğuna dikkat çekti.

'GAZETECİLER ÖZGÜR OLMADAN TOPLUM ÖZGÜR OLAMAZ'
Saliha Aras, son yıllarda gazetecilere yönelik baskıların sistematik bir hale geldiğini ve gazeteciliğin kriminalize edildiğini belirterek, "Gazeteciler, gözaltı, tutuklama ve mahkumiyet kararlarıyla susturulmaya çalışılıyor. Sahada çalışan gazeteciler tehdit ediliyor, hedef gösteriliyor ve şiddete maruz kalıyor. Bu durum, yalnızca gazetecilerin mesleki onurlarını zedelemekle kalmayıp, aynı zamanda halkın gerçeklere ulaşmasını da engelliyor" dedi.

Aras, gözaltına alınan gazeteci arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyerek şunları söyledi: "Tutuklu meslektaşlarımızın ise tahliye edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca basın özgürlüğünü tehdit eden tüm baskı ve sansür politikalarına son verilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Gazetecilik suç değildir ve gazeteciler özgür olmadan toplum da özgür olamaz."

KAYA: KARŞI DURMANIN TEK YOLU ORTAK MÜCADELEDİR
Basın toplantısında Basın-İş Yönetim Kurulu üyesi Zana Kaya da söz aldı. Özgür basına dönük saldırıların kayyum gasbına benzeten Kaya, ortak mücadele etmenin önemine vurgu yaptı. Kaya, meslek örgütlerine şu çağrıyı yaptı: "Bugün sesinizi çıkaramazsanız sonraki gün sizin de kapınıza gelecekler. Kürtler ve Kürt basını ile yan yana görüleceğiz diye çekinip tepki göstermezseniz, o zaman sizin de kapınız çalınır. Muhalif basında iktidara ses çıkaran herkesin kapısı çalınıyor. Bundan kaçmanın bir yolu yok. Buna karşı durmanın tek yolu dayanışma ve ortak mücadeledir."

'ONLAR SİZİN İÇİN BEDEL ÖDÜYOR'
Gazetecilerin toplumu savunduklarını, onların sözünü taşıdıkları için gözaltında ve hapishanelerde olduğunu kaydeden Kaya, kamuoyuna da gazetecileri sahiplenme çağrısı yaptı. Kaya, "Arkadaşlarımız toplumu savundukları, onların dertlerini kamuoyuna duyurdukları için gözaltında. Şuan onlarca arkadaşımız cezaevinde. Bu arkadaşlarımız hukuksuz bir şekilde tutuluyor. Dolayısıyla toplumunda kendi sesine sahip çıkması lazım. Çünkü bunlar sizin sesiniz, soluğunuz oldukları için hapisteler, gözaltındalar" dedi.

Basın-İş Yönetim Kurulu üyesi Zana Kaya, devletin gözaltı, tutuklama saldırısından korkmadıklarını ve bedel ödemekten çekinmediklerini söyledi.

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, "Kürt basını, Kürt meselesiyle ilgili devlet politikalarını teşhir ettiği için hedef alınıyor" dedi. Sınır ötesi operasyon ya da kayyum darbesi öncesinde gazetecilerin gözaltına alındığını belirten Polat, "Bu, eleştirel haberciliği engelleme çabasıdır" diyerek basın meslek örgütlerine ortak tavır alma çağrısında bulundu.

ALPSOY: ÖZGÜR BASINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Şükrü Alpsoy, gözaltındaki gazetecilerle görüştüklerini, morallerinin yüksek olduğunu söyledi. Soruşturma dosyasında kısıtlılık kararı olduğu için gözaltı gerekçesine ilişkin bilgi alamadıklarını aktaran Alpsoy, "Biz gazetecilik faaliyetlerinin suçlama konusu yapıldığını gayet iyi biliyoruz. Siyasi iktidar da, egememenler de gazeteciliğin kendi belirledikleri sınırlar içerisinde yapılmasını istiyor. Özgür basın geleneği mesleğini bugüne kadar nasıl yaptıysa, bundan sonra da yapmaya devam edecek. Gazetecilik suç değildir. Bizde basına yönelen yargı tehditinden, yargının sopa olarak kullanılması suretiyle yapılan saldırılara karşı özgür basının yanında durmaya ve savunmaya devam edeceğiz" dedi.