25 Eylül 2024 Çarşamba

Gezi daha başlangıç!

Gezi direnişi; işçi sınıfından emekçilere, ezilen halklardan yok sayılan inançlara, kadınlardan, LGBTİ+'lara, gençlerden antikapitalist Müslümanlara kadar faşizme karşı olan bütün toplumsal kesimlerin kesişme noktasıdır. Faşizmi yıkma mücadelesi kesintisiz devam etmektedir. Gezi'nin sloganı da öyle diyor: Bu daha başlangıç mücadeleye devam!

Gezi Parkı'nın Asker Ocağı caddesine bakan duvarın 3 metrelik kısmı, 27 Mayıs 2013 gecesi yıkıldı. Aynı zamanda 5 ağaç da yerinden söküldü. Taksim Dayanışma grubunun üyeleri iş makinalarının önüne geçerek daha fazla yıkım yapılmasını engelledi. Ardından bu gruptan 50 kişi parkta çadır kurarak sabaha kadar nöbet tuttu.

Ertesi gün tekrar parka gelen yıkım ekibi, daha güçlü bir dirençle karşılaştı. Dönemin BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder iş makinalarının önüne geçerek, yıkımın engellenmesine katkı sundu.

Başta Aleviler nezdinde olmak üzere adı tartışma konusu olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşaatının açılışı sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ne yaparsanız yapın. Orası için karar verdik. Yapacağız" sözleri ve 31 Mayıs sabahı parkta nöbet tutanlara yönelik polis saldırısı ve çadırlarının yakılması, isyan fitilini de ateşledi.

Sosyal medyanın da etkin bir şekilde kullanılmasıyla Gezi Parkındaki direniş 31 Mayıs'ta Türkiye çapında büyük eylemlere dönüştü. 81 ilin 80'inde halk sokaklara döküldü. Gece boyunca ve ertesi güne yayılan tarihi direniş sonucu 1 Haziran günü polis Taksim Gezi Parkından çekildi, direnişçiler parka girdi.

Gezi Parkı, 15 Haziran'da polisin saldırısı sonucu boşaltılmasına kadar, kolektif yaşamın, dayanışmanın, komün deneyiminin en güzel örneklerine sahne oldu. Tüm Türkiye ve Kürdistan coğrafyası "Her yer Taksim her yer direniş" sloganlarıyla meydanlara akarken, aynı zamanda direnişin ve dayanışmanın, değiştirebilme gücünün farkına vardı. Direniş, farklı biçimlerle aylara yayıldı. Gezi direnişi, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında halklarımızın en büyük direnişi olarak tarihteki yerini aldı.

Ezilenlerin onur ve özgürlük isyanı, bedelsiz gerçekleşmedi. Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Berkin Elvan ve Mehmet İstif, direnişe canlarını kattılar. Onlarca direnişçi, atılan gaz bombası nedeniyle gözlerini kaybetti, yaralandı.

Gezi direnişi, AKP-MHP faşist diktatörlüğü için hala korkulu bir rüyadır. Çünkü, Gezi ile özdeşleşen "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganı, güncelliğini korumaktadır. Bu nedenle her fırsatta Gezi direnişine saldırılar, ağır hapis cezaları, aradan geçen zamana rağmen devam etmektedir.

Çünkü Gezi, işçi sınıfından emekçilere, ezilen halklardan yok sayılan inançlara, kadınlardan, LGBTİ+'lara, gençlerden antikapitalist Müslümanlara kadar faşizme karşı olan bütün toplumsal kesimlerin kesişme noktasıdır. Faşizmi yıkma mücadelesi kesintisiz devam etmektedir.