Göksu Çağan yazdı | Yüzyıllık düzen partisi CHP'nin misyonu
Yüzüncü yılında sömürgeci ve militarist linç pratiğiyle karşımıza dikilen düzen solu CHP'yi her yönüyle ideo-politik teşhir ve halklarımızdan tecrit etmek günün yakıcı görevlerindendir. Cumhuriyetin yüzüncü yılı ideo-politik konjonktürüne doğru adımlarken kemalist cumhuriyetin mütemmim-i cüzi CHP'nin ipliğinin pazara çıkarılacağı bir teşhir, propaganda ve aydınlatma çalışması çok işlevli ve anlamlı olacaktır.
CHP Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, katıldığı bir TV programında sömürgeci Türk burjuva ordusunu 9 Ekim 1993'de Amed'in Kulp ilçesi Şenyayla kırsalında Bolu Komando Tugayı tarafından gözaltına alınıp kaybedilen 11 köylünün trajik hikayesini hatırlattı, kayıplar olgusuna dikkat çekti. Sözün ve hakikatin gücü bir kez daha sömürgeci faşist düzenin sahiplerine kurşun gibi işledi. Amed milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun dile getirdikleri yalın bir hakikatti. İspatlı-belgeli bir sömürgeci devlet pratiğini işaret ediyordu. Tümü hakikat olan bu sözleri nedeniyle faşist rejimin bütün muktedirleri harekete geçtiler. Alaturka linç siyaseti prosedürü işlemeye başladı.
Cumhurbaşkanı, Milli Savunma Bakanı, Adalet Bakanı, CHP lideri, CHP lider adayı, İYİ Partili, MHP'li siyasetçiler, gazeteciler ve tüm özel psikolojik savaş mecra ve araçları Sezgin Tanrıkulu için siyasi linç kampanyası başlattılar. Birbiriyle şoven hamaset yarıştıran faşist şef Erdoğan, CHP sözcüsü Faik Öztrak ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve bilumum diğer siyasetçi, gazeteci, özel savaş elemanı zevat "TSK milletimizin gözbebeğidir, laf söyletmeyiz" deyip höykürdüler. 12 Eylül askeri faşist darbesinin yıl dönümünde kendini yırtarcasına "ordu milletin gözbebeğidir" teranelerini böğürmekten geri durmadılar. Faşist şef Erdoğan başkomutan sıfatıyla siyasal lincin başını çekti ve Sezgin Tanrıkulu'na "Terörist müsveddesi" yaftası yapıştırarak hedef haline getirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hızlıca soruşturma başlatıldı.
Hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" ve "Devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçları yönünden hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı'na, oradan da dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle TBMM'ye iletilmek üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildi.
CHP kendi milletvekiline karşı siyasal linci başlatan ilk taşı attı. Bu tavır dikkat çekici ama şaşırtıcı değildi. CHP sözcüsü Faik Öztrak'ın işaret fişeğini çaktığı Sezgin Tanrıkulu siyasal linci, tarihin ironisi ve yargısı gibi CHP'nin yüzyıllık tarihsel varlık gerekçesi ve misyonunu kristalize etti. İşte yüzyıllık CHP hakikati budur dedi. CHP "mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır" diyen M. Kemal'in kurduğu partidir. 9 Eylül'de yüzüncü yaşını kutlayan CHP, aynı zamanda cumhuriyet devletinin kurucu partisidir. Bu parti İttihat ve Terakki partisinin devamcısıdır. Osmanlı ordusu askerlerinin, İttihat ve Terakki Fırkasının siyasetçi yönetici kadro artıklarının,Teşkilat-ı Mahsusa kadrolarının ve Türk milli burjuvazisinin aydın, tacir ve mütegalibe erbabının örgütlendiği siyasal partidir. CHP Türk kurtuluş hareketine önderlik eden milli burjuvazinin siyasal partisi olarak tarihsel varlık haline gelir. Militarist CHP'nin kurucusu ve ebedi şefi M. Kemal bir Osmanlı subayıdır ve İttihat ve Terakki genel merkez yöneticilerinden biridir. Partinin ikinci şefi İsmet İnönü yine önemli ittihatçı kadrolardandır. Celal Bayar hakeza ittihatçı ve Teşkilat-ı Mahsusacıdır. CHP'nin ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucuları Ermeni, Rum ve Süryani soykırımlarını yapan İTC'nin siyaset okulunun ve devlet geleneğinin kadrolarıdır.
CHP militarist bir parti olarak kurulur. Köklerini Kuvayi Milliye hareketine dayanır. Siyasal kuruluş genlerinde ve kodlarında militarizm vardır. Yarı-askeri diktatörlük rejimi olarak kurulan cumhuriyet rejiminde, CHP ilk otuz yıl boyunca tam bir jandarma-karakol zulmüyle memleketi yönetmiştir. CHP'nin kurduğu ve arkasında sonuna kadar durduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti, Anadolu ve K. Kürdistan coğrafyasında yaşayan tüm ulus ve halklara Türk ırkçılığıyla tanımlanmış tek ulus kimliği dayatmıştır. Homojen ulus yaratma amacı CHP'nin ve cumhuriyetin banisi M. Kemal'in projesidir. Bu ulus devlet projesi tek millet-tek devlet-tek parti ve tek adam rejimi olarak cisimleşmiştir. Kürt ulusunun varlığının inkarı ve asimilasyonu CHP'nin kurduğu cumhuriyet rejiminin temel ve kurucu felsefesi olmuştur. CHP Kürt ulusunun var olma ve Türk ulusunun sömürgeci boyunduruğundan kurtulma isteğini kanlı biçimde tasfiye etmiştir. Şeyh Sait ve Ağrı-Zilan Kürt ulusal ayaklanmalarını kitle katliamlarıyla bastırmıştır.
Yine Dersim soykırımını CHP'nin şeflik rejiminin emrindeki "milletin gözbebeği ordu" ifa etmiştir. CHP, devletin dümeninde olduğu ilk otuz yılda memleketi kan ve zulümle yönetmiştir. Yüzyıllık tarihinde devletin dümeninde olmadığı zamanlarda ise, faşist rejimin koltuk değnekliğini yapmıştır. CHP müesses nizamın has partisi olarak işbirlikçi Türk burjuvazisi için tarihsel bir misyonu yerine getirmiştir.
Varlığını eseri olan kemalist cumhuriyetin varlığına ve muhafazasına adamıştır. İkinci CHP olarak kemalist burjuva cumhuriyet rejiminin dümenine oturan Demokrat Parti yönetimiyle, müesses nizamın siyasal rol paylaşımı yeniden kurgulanır. CHP ikinci şefi İsmet İnönü'nün 1960'ların ortasında yükselmeye başlayan emekçi ve halkçı sol vasatta, müesses nizamın yüksek çıkarı ve düzen hegemonyası için CHP'ye ‘ortanın solu' konumu ve rolü biçmiştir. CHP bu tarif ve işlevle burjuva düzen solu imgesine bürünmüş ve bu rolü yerine getirmeye başlamıştır. Bu düzen solu pratiği tarihsel ve güncel olarak değişmez. CHP her dönem devlet ve düzenin yanında ve halklarımızın karşısında yer alır. İşçi sınıfı ve ezilenleri kemalist müesses nizam sınırları içinde ve burjuva hegemonyasında tutmak CHP'nin asli misyonudur. CHP dün de sömürgeci orducu ve militarist bir partiydi. Yüzüncü yılında CHP kendi milletvekilini linç ediyor. Varlığına kazılı rolünü yerine getiriyor. Türk sömürgeciliğinin kanlı mızrağı işlevi gören orduya laf söyletmiyor. Milletin gözbebeği ordu yüceltmesiyle sömürgeci, ırkçı ve katliamcı militarizm pratiklerini meşrulaştırıyor. "Düzen sol"u olarak devleti aklıyor.
Sömürgeci savaş bağlamında faşist Türk burjuva ordusuna yapılan her eleştiri ve suçüstü teşhiri her dönem devletin hışmına uğradı. İstisnasız tüm burjuva düzen partileri sömürgeci ordunun gönüllü askeri olarak sıralandılar. Türk milli kimliğinin en temel yapıtaşlarından biri militarizmdir. Türk ulusal kimliğine içkin asker-millet miti bu militarizm olgusunun yüksek değer ve önemine işaret eder. ‘Asker millet Türkler' mitolojisinin resmi ideoloji olarak anlatılıp dayatıldığı Türklük şuurunda ‘ordu milletin gözbebeği'dir. Türk militarist kimliğinin Türklük sözleşmesi, kemalist cumhuriyetin üzerine yükseldiği temel sütundur. Homojen ulus devletin ideolojik tutkalıdır. Devlet ve onun imal edilmiş milletinin Türklük sözleşmesine uymayan vatan haini ilan edilir. Milletin gözbebeği orduya laf edilemez. Eden olursa Türk usulü kolektif linç kampanyasıyla haddi bildirilir. Milliyetçi ve şoven hınç kışkırtılır,itibarsızlaştırılır, hedefleştirilen kişi ya da kimlik ve topluluklar şeytanlaştırılır ve en sonunda hain -düşman olarak yaftalanıp devletin envai türlü yöntemiyle cezalandırılır.
En yakın linç kampanyalarını hatırlayalım. Türklük sözleşmesini bozan Barış Akademisyenlerine karşı tam bir şovenist histeri ve hınç kampanyası bizzat faşist şef Erdoğan tarafından örgütlendi. Vatan hainliği suçlamasıyla her türlü karalama, itibarsızlaştırma ve düşmanlaştırma saldırısı yapıldı. Barış Akademisyenlerine şoven siyasal linç eşliğinde devlet terörü uygulandı. Gözaltı, tutuklama ve akademiden ihraç yoluyla cezalandırıldılar. TTB konsey başkanı Şebnem Korur Fincancı yine aynı devlet terörü pratiğiyle lince tabi tutuldu. Susturulmaya ve yıldırılmaya çalışıldı. Tahir Elçi hakikati söyledi. Önce kolektif linçle hükmü kesildi ve ardından kalleş pusu yöntemiyle katledildi. Hrant Dink Türklüğü aşağılama gerekçesiyle Türklük sözleşmesine uymadığı için şeytanlaştırıldı ve aşağılık bir şebeke tertibiyle öldürüldü. Anlı şanlı Türk cumhuriyeti bu durumlarda hep yaptığı gibi rutin dışı devlet pratiğini kullandı. Kontrgerilla aparatına devşirdiği bir çocuğa tetikçilik yaptırarak Hrant'ı katletti.
Amed CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Türk devlet ve millet pratiğiyle faşist lince tabi tutulmasına karşı anlamlı bir demokratik tutum açığa çıktı. Barış Akademisyenleri ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Profesör Şebnem Korur Fincancı gibi Sezgin Tanrıkulu da bir resmi ideoloji miti ve tabusu haline getirilen Türk burjuva ordusu konusunda belli bir hakikati dile getirdi. Sömürgeci Türk burjuva ordusunu dokunulmaz kılan ve her türlü eylemini meşrulaştıran faşist ve militarist cepheye karşı, hakikati söyleyenlerin yanında durmak ve hakikati daha güçlü haykırmak günün ve tarihin bize yüklediği görevdir. Yüzüncü yılında sömürgeci ve militarist linç pratiğiyle karşımıza dikilen düzen solu CHP'yi her yönüyle ideo-politik teşhir ve halklarımızdan tecrit etmek günün yakıcı görevlerindendir. Cumhuriyetin yüzüncü yılı ideo-politik konjonktürüne doğru adımlarken kemalist cumhuriyetin mütemmim-i cüzi CHP'nin ipliğinin pazara çıkarılacağı bir teşhir, propaganda ve aydınlatma çalışması çok işlevli ve anlamlı olacaktır.