8 Nisan 2025 Salı

'Hakikatin izindeki gazeteciler ölümsüzdür'

Katledilen gazetecileri anan DEM Parti, baskılara rağmen geri adım atmayan, kamerası ve kalemini halkların özgürlüğü için kullanan gazetecilerin mücadelesini asla yere bırakmayacaklarını belirtti. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)  Basın, Yayın ve Propaganda Komisyonu, Katledilen Gazeteciler Günü'ne ilişkin açıklama yaptı. Hakikati, halkın haber alma hakkını, toplumsal hafızayı ve demokratik yaşamı savunma biçimi olan gazeteciliği her dönemin egemenleri ya kendisine hizmet eden bir aparat haline getirmeye çalıştığını ya da baskı, şiddet ve katliamlarla gazeteciliği susturmaya çalıştığı kaydedilen açıklamada, bu nedenle gerçekleri açığa çıkaran, halkların sesine ses olan her gazetecinin, sistemin hedefi haline geldiğinin altı çizildi. 

'HAKİKAT ORTAYA ÇIKTIĞINDA ZULÜM GÖRÜNÜR HALE GELİR'
Türkiye'de ve özellikle Kürdistan'da, gazetecilerin yıllardır ağır baskı, sansür, tehdit, tutuklama ve suikastlarla susturulmak istendiği belirtilen açıklamada, "Bugün hala onlarca gazeteci cezaevinde, yüzlercesi yargı kıskacında. Ancak sadece hukuki ve idari yollarla değil, doğrudan yaşam hakları hedef alınarak da gazeteciler susturulmaya çalışılıyor. Son beş yılda, Irak Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik askeri saldırılarda 15 gazeteci katledildi. Bu gazeteciler savaş suçlarını, sivil ölümleri, kadın katliamlarını, zorunlu göçleri, yıkımı ve sansürlenen hakikatleri belgeledikleri için hedef alındılar. Çünkü bu düzen, hakikatin kayda geçmesini istemiyor. Çünkü biliyorlar ki hakikat ortaya çıktığında yaratmış oldukları çürümüşlük, yalan ve zulüm görünür hale gelir" denildi.

'MÜCADELENİZİ ASLA YERDE BIRAKMAYACAĞIZ'
DEM Parti olarak, bu saldırılar karşısında dün olduğu gibi bugün de susmayacakları belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Özgür basının, hakikat mücadelesinin ve halkların haber alma hakkının yılmaz savunucusu olmaya, bu uğurda direnmeye devam edeceğiz. Kalemini halk için kullanan her gazetecinin yanındayız. Onların kamerası, mikrofonu, not defteri bizlere yol göstermeye devam edecek. Çünkü bu mücadele yalnızca gazetecilerin değil, halkların mücadelesidir. Hasan Fehmi'den Metin Göktepe'ye, Gurbetelli Ersöz'den Hrant Dink'e, Musa Anter'den Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'e öldürülen tüm gazetecilerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Hakikatin izinde yürüyen, baskılara rağmen geri adım atmayan, kalemini ve kamerasını halkların özgürlüğü için kullanan tüm gazetecilere söz veriyoruz: Sizi unutturmayacağız, mücadelenizi büyüteceğiz, mücadelenizi asla yerde bırakmayacağız."