16 Nisan 2025 Çarşamba

Sosyalist Zeynep Tekin tahliye edildi

2 aydır "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutsak edilen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Zeynep Tekin, ilk duruşmada tahliye edildi.

Devrimci sosyalistlere dönük 21 Ocak'ta gerçekleştirilen ev baskınlarıyla gözaltına alınan ve 24 Ocak'ta "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanan 34 sosyalistten biri olan Zeynep Tekin'in yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı, Tekin'in ailesi, yoldaşları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Eşbaşkanı Çınar Altan da takip etti.

Zeynep Tekin ve avukatının hazır bulunduğu duruşma kimlik tespitiyle başladı.

SGDF üyesi olduğunu ve aktif, örgütlü bir şekilde sosyalizm mücadelesi verdiğini söyleyen Tekin, hazırlanan iddianamenin SGDF'nin tüm faaliyetlerini kriminalize etmeye yönelik olduğunu vurguladı.

Sosyalist gençler olarak gençlerin, kadınların, LGBTİ+ların ve herkesin insanca bir yaşama ulaşması için sokaklarda, kampüslerde mücadele ettiklerini belirten Tekin, SGDF'nin dernekler masasına bağlı yasal bir dernek olduğuna işaret etti. SGDF 11. Genel Kurulu'nun yasadışı gösterildiğini belirten Tekin, genel kurulun kapısına polislerin de geldiğini ancak herhangi bir müdahale olmadığını, sorunsuzca genel kurulu gerçekleştirdiklerini anlattı.

SGDF 11. Genel Kurulu'nun kamuoyuna açık çağrılı, gören, duyan herkesin gelebileceği bir şekilde gerçekleştirildiğini hatırlatan Tekin, kendisine yöneltilen bir diğer suçlamanın Suruç katliamına ilişkin düzenlenen oturma eylemlerine katılmak olduğuna dikkat çekti.

'SURUÇ KATLİAMINDA YAŞAMINI YİTİRENLERİ ANMAK SUÇ DEĞİLDİR'
Suruç katliamının tüm faillerinin hala yargılanmadığını belirten Tekin, "Bu insanlar barbar IŞİD çeteleri tarafından bombalı saldırıda katledildi. Bu, Türkiye tarihinin gördüğü en büyük gençlik katliamlarından biriydi. Burada utanç verici olan, bu katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinin adalet mücadelesinin, yine kamuoyuna açık çağrılı bir şekilde yaptığımız sessiz protesto eyleminin bir iddianameye konu edilmesidir" dedi.

Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmanın da suç sayılmasına tepki gösteren Tekin, devrimci gençlik önderlerinden Mahir Çayan'ı sosyal medyada anmanın da suç olmadığının altını çizdi.

Bir iletişim fakültesi öğrencisi olarak Atılım gazetesi dağıtmanın da suç olmadığını kaydeden Tekin, gözaltı ve tutsaklık sürecinde çok sayıda işkence ve hukuksuzluk yaşadığını dile getirerek, bu işkencelere karşı açlık grevine girmenin dahi bir suç unsuru olarak gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Tekin, iddianamede yer alan her şeyin demokratik faaliyetler kapsamında yer aldığını söyleyerek beraatini ve tahliyesini talep etti.

TOPALKARA: DEVLET TUZAK KURAMAZ
Avukat Oğuzhan Topalkara, "örgüt üyeliği"nin ağır bir iddia olduğunu belirterek, aynı ağırlığı iddianamede göremediklerini söyledi. Zeynep Tekin'in katıldığı ve iddianamede yer alan etkinliklerin tamamının açık çağrılı, isteyen herkesin çok rahat gidebileceği etkinlikler olduğuna işaret eden Topalkara, bu etkinliklerde herhangi bir polis engellemesi de olmadığını hatırlattı. Buna rağmen iddianamede bu etkinliklerin suç unsuru olarak gösterildiğini belirten Topalkara, devletin bu yolla sosyalistlere tuzak kurmaya çalıştığını, bunun ise yasak olduğunu vurguladı. Topalkara, Tekin'in derhal beraatini ve tahliyesini istedi.

11 EYLÜL'E ERTELENDİ
Savcılık, Zeynep Tekin hakkında tutukluluğa devam kararı verilmesini istedi. Mahkeme, Zeynep Tekin'in yurtdışı çıkış yasağı adli kontrol tedbiriyle tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı 11 Eylül'e erteledi.