2 Ekim 2024 Çarşamba

‘Hasta tutsaklar Karataş ve Yamaç serbest bırakılsın'

İHD  İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu; 57 yaşında bir çok hastalığı olan tutsak Kasım Karataş'ın, Ankara  Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise  Mehmet Yamaç'ın sağlık durumlarına dikkat çekti, tedavilerinin yapılması için serbest bırakılmasını istedi.

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu ve Ankara Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, bu haftada hasta tutsakların durumuna dikkat çekti ve serbest bırakılmalırını istedi.

İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, 441. F Oturmasında hasta tutsak Kasım Karataş'ın sağlık durumunu paylaştı.Pandemi nedeniyle  sosyal medya hesapları üzerinden yapılan açıklamanın metnini İHD Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Korkmaz okudu.

Korona salgını ile hapishanelerde keyfi uygulama ve hak gasplarının arttığna dikkat çeken Korkmaz, "Karantina adı altında hücre cezaları normalleştirilmiş, bütün sosyal haklar kaldırılmış,  tecrit ve izolasyon derinleşmiştir. Birçok hapishanede saldırılar, hak gaspları, baskılar, haksız ve yasalara aykırı uygulamalar rutin hale getirilmiştir. Her gün yeni bir bürokratik engelle, yöneticilerin keyfi uygulamalarını yasallaştıran genelgelerle, tedavi hakkını da ellerinden alarak, mahpuslar hücrelerinde ölüme terk edilmektedirler" bilgilerini verdi.

29 yıldır tutuklu olan kalp hastası Kasım Karataş'ın sağlık durumuna dikkat çeken Korkmaz,  57 yaşındaki Karataş'ın mide kanaması geçirdiğini, kalp ana damarı tıkandığı için iki defa anjiyo olduğunu belirtti.

Ameliyatların hemen ardından daha iyileşmeden daha en son tutulduğu Karabük'ten Urfa Hilvan Hapishanesi'ne sevk edildiğini söyledi.

Korkmaz, Karataş'ın avukatından aldıkları bilgileri paylaştı: "Kalbi yüzde 35 oranında çalışan, şeker ve tansiyon hastalığı da bulunan Karataş 14 Temmuz 2020 tarihinde 2 gün süren yolculukla Urfa Hilvan hapishanesinden 8 arkadaşı ile birlikte sürgün sevk edilmiştir. Bir arkadaşı ile birlikte Tekirdağ 2 nolu F tipi hapishanesine getirilmiştir. İki gün süren yolculuk boyunca kendilerine hiç yemek verilmemiş, sadece bir şişe su verilmiştir. Suyu veren görevli, Urfa'daki müdürün su dahi verilmesine izni olmadığını,  inisiyatifleriyle su verdiklerini söylemiştir. Karataş yolculukla ilgili,  ‘benim sağlık durumumu biliyorlardı bizi ölüme gönderdiler' demiştir.

"Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesine getirildiklerinde ise;  Kasım Karataş'a çıplak arama dayatıldığını, kabul etmeyip slogan atınca ağzı ve burnu kapatılıp darp edilerek elbiselerinin zorla yırtılarak çıkarıldığını, tedavisi için düzenli kullanması gereken ilaçların verilmediğini, uzun uğraşlar sonunda ilaçlarının verilmeye başlandığını,  hastalıklarından ötürü ve hapishane revir doktorunun diyet yemeği yemesi gerektiğine dair notuna rağmen diyet yemeği verilmediğini, bu süreçte verilen yemekleri yiyemediği ve bu nedenle beslenmesinin ve sağlığının bozulduğunu, halen yeterli hijyen malzemesi verilmediğini,  sevk sırasında birlikte getirdikleri giysilerin ve televizyonun verilmeyerek, yeniden satın almalarının söylendiğini belirtmiştir."

Karataş'ın, 2 Eylül'de ailesi ile yaptığı görüşmelerde tum bu yaşananlara ilişkin ilgili yere yazdıkları dilekçe ve mektupların postaya gönderilmediğini ve kötü muameleye maruz kaldığı bilgisini verdiğini söyleyen Korkmaz, ağır kalp, şeker ve tansiyon hastası olan Kasım Karataş'ın, pandemi nedeniyle hapishanede risk altında olduğuna dikkat çekti.

Korkmaz, Karataş başta olmak üzere husta tutsakların tedavi hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını, hapishane koşullarının düzeltilmesnii ve tedavilerinin yapılabilmesi için serbest bırakılmalarını istedi. 

ANKARA
Ankara Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Hapishanesi'nden tutulan Mehmet Yamaç'ın durumuna dikkat çekti.

Şube binasında yapılan açıklamada, 19 Aralık katliamında maruz kaldığı işkencede kabuklarında çatlaklar, göğüs kafesinde kırıklar oluştuğu, bu kırıklardan dolayı kaburgaların üst üste geçtiği ve kalbin sol üst köşesinde kaynadığı belirtildi. Atılan gazlardan ciğerlerinin kötü etkilendiği ve rahat nefes alıp veremediğini ifade edilerek, 2016 yılında vücudunun yandığım, bu nedenle sırtının tamamında ve belden aşağısında yanıklar oluştuğu, deri nakli yapıldığı bacaklarında ise zımba telleri olduğu belirtildi.

Sincan'a götürüldüğü sırada maruz kaldığı işkenceye ilişkin bilgi verilen açıklamada, Yamaç'ın Ankara'da sonra tekrar Kayseri 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesine götürüldüğü, göğüs kafesindeki sorunları söylemesine rağmen tedavisinin yapılamdığını aktarıldı. Yamaç'ın, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde "Cezaevinde rahatsızlanarak revire kaldırıldığını, zatürre teşhisi konulduğunu, çok hasta olduğunu, nefes almakta zorlandığını söylediğini ve fazla konuşamadan telefonu kapattığını" aktarılarak, İHD'ye başvuru yaptıkları belirtildi.

"Mehmet Yamaç ağır hasta mahpuslardandır" denilen açıklamada, Mehmet Yamaç'ın hastalık durumu gözönüne alınarak tedavisinin uygun koşullarda ve ailesinin yanında yapılması için tahliye edilmesi istendi.