23 Eylül 2024 Pazartesi

Hatimoğulları: Açlık grevleri başka bir evreye girmeden tecrit kaldırılmalı

Manisa'da halk buluşmasında konuşan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, hapishanelerde başlatılan açlık grevlerine dikkat çekerek, "Açlık grevinde daha farklı bir evreye girilmeden önce İmralı tecridinin ortadan kalkması ve Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için bir an önce kapıların aralanmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Manisa'nın Yunusemre ilçesinde bulunan bir düğün salonunda düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Buluşmaya HEDEP milletvekilleri Burcugül Çubuk, İbrahim Akın, George Aslan ve Öznur Bartın'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

'BİZİM ADIMIZ HALKTIR'
HEDEP'in uzun yıllardır çok ağır bedeller ödediğini kaydeden Hatimoğulları, "Partimize kilit vurmak istediler, başaramadılar. Çünkü bizim partimiz dört duvardan oluşmaz, bir kapıdan ibaret değildir, bir tabela demek değildir. Bizim partimiz kadınlar demektir, gençler, işçiler, emekçiler, Kürtler, Aleviler demektir. Bu ülkede yaşayan bütün halklar ve inançlar demektir" dedi.

Parti olarak halkla beraber dimdik ayakta kaldıklarını ifade eden Hatimoğulları, Yargıtay'ın kısa parti ismiyle ilgili kararına tepki gösterdi. Hafta sonu kısa isimlerini değiştireceklerini ve bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Hatimoğulları, "Bizim adımız halktır, gençliktir, kadınlardır. Bunlar bizimle ilgili hiçbir şeyi değiştiremeyecekler" dedi.

'İMRALI TECRİDİ DERHAL KALDIRILMALIDIR'
İktidarın hapishaneleri işkencehaneye çevirdiğini vurgulayan Hatimoğulları, Kürt halkı üzerinde yıllardır süren çöktürme planının bir parçası olarak Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin devam ettiğini söyledi. Hapishanelerde tecride karşı başlatılan açlık grevlerine dikkat çeken Hatimoğulları, "Şubat ayına kadar devam edeceğini açıkladıkları bu açlık grevinde daha farklı bir evreye girilmeden önce İmralı tecridinin ortadan kalkması ve Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için bir an önce kapıların aralanmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'ROJAVA'YA BOMBA YAĞDIRANLAR FİLİSTİN İÇİN TİMSAH GÖZYAŞI DÖKÜYOR'
Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülene ve İmralı tecridi ortadan kalkana dek mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Hatimoğulları, barışta ısrar etmekten vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. "Bugün, Rojava'ya bomba yağdıranlar, Filistin'in doğasına sahip çıkacağını zannediyorlar. Onlar yalancı gözyaşı döküyorlar. Bu iktidar AKP ve ortağı hepsi bu konuda gerçekten bir yalan makinası gibi çalışıyor. Onlar Filistinli çocuklara, mazlum Filistin halkına sahip çıkarken aynı saatlerde Meclis'te konuşma yaparken, mazlum Filistin halkı derken Rojava'da Kürt halkı, siviller üzerinde SİHA ve İHA'larla müdahalede bulunuyorlar, bombalar yağdırıyorlar. Bunu hiçbir vicdan kabul etmez" diyen Hatimoğulları, içinde bulundukları coğrafyanın iki tarihsel sorunu olan Kürt ve Filistin sorunu çözülmedikçe bölgeye barış gelmeyeceğini vurguladı.

'İŞÇİ DÜŞMANI BU KAN DÜZENİNİ BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ'
Soma'da iş cinayetinde katledilen 301 madenciyi anan Hatimoğulları, böyle bir katliamın ardından hükümetin derhal istifa etmesi gerektiğini söyledi. Ülkede işçi sağlığı ve iş güvenliği olmadığını vurgulayan Hatimoğulları, işletmelerin özelleştirmelerle maden şirketlerine peşkeş çekildiğini, sendikasızlaştırma ve güvencesizleştirmenin devam ettiğini kaydetti. İktidarın sermayeden yana olduğunu ve kandan beslendiğini belirten Hatimoğulları, iktidarın aynı zamanda tarımı bitirdiğini ve tarım işçilerini ağır koşullara mahkum ettiğini vurguladı.

"İşçi düşmanı AKP'ye karşı sermaye düzenine karşı burada yitirdiğimiz Somalı işçi kardeşlerimizin memleketinden söz veriyoruz; bu kar düzeni, bu kan düzeni ve emek hırsızı düzeni birlikte değiştireceğiz. Bizleri Kürt işçi ve Türk işçi diye bölmeye kalkanlara da en büyük cevabı biz vereceğiz" diyen Hatimoğulları, emeğin kazandığı bir düzeni hep beraber kuracaklarını söyledi.

'DOĞAMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Salihli'de kurulmakta olan JES'e tepki gösteren Hatimoğulları, santral için açılacak kuyularla Salihli ve Sarıgöl'de halkın göçe zorlanacağına işaret etti. Rezerv alan yasasına işaret eden Hatimoğulları, Manisa için de riskin büyük olduğunu dile getirdi. Hatimoğulları, "Buna karşı da çok güçlü bir direnişi hep birlikte sergileyeceğiz. Bizler doğamıza, yaşam alanlarımıza her yerde olduğu gibi Manisa'da da hep beraber sahip çıkacağız" dedi.

Yerel seçimlerde tüm adaylarını ön seçimle belirleyeceklerini dile getiren Hatimoğulları, çıkartacakları adaylar için bir kent uzlaşı arayacaklarının altını çizdi. Hatimoğulları, "Kürdistan'daki stratejimiz çok net. Kayyımlara karşı mücadelemizi en yüksek perdeden yürüteceğiz. Kayyımlardan belediyelerimizi tek tek alacağız" ifadelerini kullandı.

'BELEDİYELERİMİZİ KAYYUMLARDAN SÖKE SÖKE ALACAĞIZ'
Kürdistan'da kayyumların halka işkence ettiğini kaydeden Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Kürt halkı ve bu bölgede yaşayan kadim halklar bu ülkenin asli yurttaşlarıdır, seçme ve seçilme hakkımızı elimizden almalarına izin vermeyeceğiz. Hırsız kayyımlar sadece belediyelerimizi çalmadı, belediyelerimizin kaynaklarını da çaldılar. Belediyelerin kaynaklarını sahte faturalarla ceplerine indirdiler, tıpkı Saray'da eğitim gördükleri hırsızlığın aynısını belediyelerde gerçekleştiriyorlar. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Onlara öyle bir tokat atacağız ki, söke söke kayyımlardan alacağız belediyelerimizi ve sonuna kadar koruyacağız."

'KENTİMİZİ DE KENDİMİZİ DE YÖNETECEĞİZ'
Batıdaki stratejilerine ilişkin ise PM ile nihai bir karara varacaklarını ifade eden Hatimoğulları, batıda da başvurularını başlatacaklarını kaydetti. "Ben buradan hem siz değerli Manisa halkına hem de Türkiye ve Kürdistan halklarımıza sesleniyorum; lütfen kadınlar, gençler ve engelliler adaylık başvuruları için bir adım daha öne gelin. Adaylık başvurularımızı daha da arttıralım. Özellikle siyasette geri tutulmak istenen kadınlar ve gençler onlara özel çağrımızı yineliyoruz. Lütfen adaylık başvurularımızı hem Kürdistan'da hem de ülkenin batısında yapmaya başlayın" diyen Hatimoğulları, "Bizler kentimizi de kendimizi de yöneteceğiz, kendimiz idare edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'İKTİDARIN SALDIRILARI TÜM KADINLARI İLGİLENDİRİYOR'
İktidarın kadınları suni gündemlerle bölmeye çalıştığını belirten Hatimoğulları, iktidarın kadınlara yönelik saldırılarının tüm kadınları ilgilendirdiğini vurguladı. Hatimoğulları, "İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının sonuçları kadınları ayırmadan hepimiz üzerindeki şiddetin önünü açan bir uygulamaydı. Bunu asla kabul etmiyoruz. Başta Kürt kadınları olmak üzere bu ülkedeki Türkiye kadın hareketiyle birlikte bizler kadın kurtuluşu için büyük bedeller ödedik. Partimiz sadece Türkiye'yle değil, inanın Ortadoğu'ya ve dünyanın dört bir tarafına örnek olan eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sistemini hayata geçirmiş bir partidir. Bizler gücümüzü mücadeleden alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Hatimoğulları sözlerini "Bize hayatı dar etmeye çalışanlara karşı biz 'vardık, varız, var olmaya devam edeceğiz' diyeceğiz. Bizler kendimiz için, kentimiz için, varlığımız için, özgürlüğümüz için adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Mutlaka başaracağız" diyerek sonlandırdı.