5 Şubat 2025 Çarşamba

Hatimoğulları: Barış umudunu artıracak somut adımlar atılmalı

Adana'da düzenlenen halk toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Devlete, devlet aklına ve iktidara da buradan sesleniyoruz: Barış umutlarını yok etmeyin. Barış umudunu artıracak adımların somut olarak atılmasını istiyoruz" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), "Ekmek, Adalet ve Barış Buluşmaları" kapsamında Adana'daki bir otelde demokratik kitle örgütü temsilcileriyle yan yana geldi. Buluşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve HDP Eş Genel Başkanı Sultan Özcan'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. 

'KÜRESEL SERMAYE KRİZ İÇİNDE' 
Barışa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçtiklerini vurgulayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları "Suriye'de rejimin değişmesiyle birlikte şimdi Şam yönetimini HTŞ üstlenmiş durumda. Şu anda yeni dengeler ortaya çıkmış durumda. Bir yandan Filistin'e yönelik saldırılar, öte yandan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş... Lübnan'dan, Irak'a, Yemen'e ve Kuzey Afrika'ya kadar ciddi gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Küresel sistemin kendisini yeniden dizayn etmeye çalıştığı bir dönemden geçtiğimiz aşikar. Çünkü küresel sermaye ve kapitalizm çok derin bir krizin içinde" dedi.

Suriye'deki gelişmeleri de bu kapsamda ele almak gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, birçok halkın birlikte yaşadığı Rojava'da oluşturulan öz yönetimin tehdit altında olduğunu söyledi. "Bu yaşamı tehdit eden önceden hatırlayacağınız üzere IŞİD'di, şimdi ise Türkiye'nin eğitip donattığı SMO bir tehdit unsurudur. Tişrin'de ağır saldırılar var" diyen Hatimoğulları, HTŞ öncülüğünde Arap Alevilere dönük katliam saldırılarının da devam ettiğine işaret etti.

'TÜM SİYASİ PARTİLER BU DÖNEMDE ROL ÜSTLENMELİ'
PKK lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmeleri her kesimin çok yakından takip ettiğine dikkat çeken Hatimoğulları, "Suriye yeniden şekillenirken, bundan özellikle Türkiye ve İran'ın etkilenmemesi mümkün değil. Dolayısıyla bu küresel gelişmelerin bölgemize yansımaları sonucunda bu tartışmalar başlatılmış oldu. Bu teklif Bahçeli'den geldi. 40 yılı aşkın bir süredir Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en temel sorunlardan biri olan Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi bakımından yeni bir sayfa açılabilir mi? Bunu barışa açılan bir fırsata dönüştürebilir miyiz? Bizler bunu böyle değerlendirdik ve görüşme dizisi şimdilik başlamış oldu" dedi.

Öcalan'ın muhalefetteki siyasi partilerin bu konudaki görüşlerini ve sürece katılımlarını çok önemsediğini ifade eden Hatimoğulları, Öcalan'ın aynı zamanda geçmiş dönemdeki girişimlerde yaşanan eksikliklere de dikkat çektiğini aktardı. Öcalan'ın görüşmelerin yasal prosedüre kavuşturulmasının önemini de vurguladığını dile getiren Hatimoğulları, "İkinci vurgusu ise TBMM oldu. İşin çözüm noktasının TBMM olduğunun ve parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin bu dönemde rol üstlenmesinin önemli olduğunun özellikle altını çizdi. Sayın Öcalan, ana muhalefet partisi başta olmak üzere, hem parlamentoda temsili bulunan siyasi partilerin hem de Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerinin, emek-meslek örgütlerinin, STK'ların, barış isteyenlerin ve Türkiye'nin faydasını düşünen bütün kesimlerin bu dönemde rol ve misyon üstlenmesinin önemini vurguladı" dedi.

'BİR YANDAN HAVUÇ BİR YANDAN SOPA GÖSTERİLEREK BARIŞ SAĞLANMAZ'
Öcalan'ın "Türkiye derin bir yoksulluk ve açlık içinde. Özgürlüklerin kısıtlandığı bir dönemden geçiyoruz. Bunu aşmanın yolu demokratikleşmedir. Türkiye halklarının rahat yaşaması ve yaşanan tüm krizlerin aşılması için demokratikleşme tek adrestir" dediğini aktaran Hatimoğulları, bunun ancak barışla kazanılabileceğini kaydetti.

Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Biz barıştan yanayız, Kürt sorunu çözülsün istiyoruz. Biz Türkiye'nin iç barışını sağlaması için elimizden gelen ne varsa fazlasıyla yapmaya hazırız. İmralı'da sayın Öcalan da bunu söylüyor, DEM Parti olarak biz de bunu söylüyoruz. Bir müzakere ve diyalog partisi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ama bir yandan havuç bir yandan sopa gösterilerek barış sağlanmaz. Bir yandan kayyum atanırken, gazeteciler tutuklanırken ve muhalif kesime baskılar devam ederken barışı ve demokratikleşmeyi bu ülkede tesis edemeyiz."

Halkın başını öne eğdirecek bir barışın olmayacağını söyleyen Hatimoğulları, "Devlete, devlet aklına ve iktidara da buradan sesleniyoruz: Barış umutlarını yok etmeyin. Barış umudunu artıracak adımların somut olarak atılmasını istiyoruz. Bu konuda icra makamı olarak hükümetin şimdi güven oluşturacak, güven artıracak adımlar atmasını önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.