23 Eylül 2024 Pazartesi

Hesekêliler: Topraklarımızı, halkımızı, dilimizi bırakmayız

Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan halklar, işgalci Türk devletinin saldırıları karşısında korkmadıklarını, asla topraklarını terk etmeyeceklerinin altını çizdi. ETHA'ya konuşan Hesekêliler, demokratik kamuoyuna saldırılara karşı ses çıkarma çağrısı yaptı.

Türk devletinin Rojava'ya yönelik 12 Ocak akşamı başlattığı yeni işgal saldırıları sürüyor. Kuzey ve Doğu Suriye sınır hattındaki tüm kentleri hedef alan Türk devleti halkın temel ihtiyaçlarını karşılayan altyapı kurumlarına yoğun bombardıman gerçekleştirdi. Yüzlerce yerin bombalandığı saldırılarda elektrik istasyonları, su depoları, gaz üretim tesisleri, buğday depoları, fabrikalar ve birçok yer hasar aldı. Saldırıların sonucunda Cizîre Kantonu'nda birçok il ve ilçe elektriksiz ve susuz kaldı.

Rojava halkları ise saldırılara karşı sokakları doldurmaya devam ediyor. ETHA'ya konuşan Hesekêliler Türk devletinin saldırılarla halkın iradesini kırmak istediğini fakat bu saldırıların kendilerini güçlendirdiğini vurguladı.

Ermeni bir kadın olarak saldırılara karşı direneceklerini vurgulayan Kalin Ediyan,  "Faşist Türk devleti, her gün saldırmaya devam ediyor. Ermeni soykırımı, Kürt soykırımı yapıldı. Bugüne kadar da saldırılar ve işkence devam ediyor. Biliyoruz ki, Türk devleti tekçi bir devlettir. Tek bayrak, tek din, tek dil istiyor. Biz bugün Süryani, Arap, Asuri ve Ermeni halkları olarak Türk devletine karşı durmak için bu eyleme geldik. Biz halkız. Saldırıları kabul etmiyoruz" dedi.

'BU TOPRAKLARDA ÖZGÜR YAŞAMAK BİZİM HAKKIMIZ'
Hesekê'de yaşayan Selwa Şeran, halkın Türk devletinin saldırılarına karşı sokakları terk etmediğini belirtti. Selwa Şeran, "Türk devleti, altyapı kurumlarına yönelik saldırılarını genişletiyor. İnşa ettiklerimizi yıkıyor. Halk kentinin yıkılmaması için ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Bütün halka çağrımız, bu düşmana karşı duralım. Kentimizi koruyalım" ifadelerini kullandı.

Topraklarını terk etmeyeceklerini belirten Selwa Şeran şunları kaydetti: "Cephelerde yoldaşlarımız sorumluluklarına uygun olarak halkı koruyorlar. Halk ve cephelerdeki arkadaşlarımız adına diyebilirim ki, canımızı ve çocuklarımızı feda etmeye hazırız. Kimse kentimize ve ülkemize yaklaşamaz. Bu topraklarda özgür yaşamak bizim hakkımız. Herkes kendi ülkesinde özgürce yaşıyor, bizim de kendi kentimizde özgürce yaşamaya hakkımız var."

'KÜRT HALKI GÜNBEGÜN GÜÇLENİYOR'
İşgalci Türk devletinin saldırılarının kendilerini korkutmadığını belirten Radwa Mihemed, "Kürtlere ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar bir anlam ifade etmiyor. Kürt halkı günbegün çoğalıyor ve güçleniyor. Her şehidimiz için bir gül ekiyoruz. Çiçeklerimiz çoğalıyor, baharımız çoğalıyor. Topraklarımız çoğalıyor. Aksine moralimiz daha da artıyor. Biz düşmeyeceğiz, saldırılardan korkmuyoruz" dedi.

Türk devletinin saldırılarla halkın iradesini kırmaya çalıştığını vurgulayan Radwa Mihemed, "Ekonomik alanlarımızı vuruyorlar. İrademizi kırmak istiyorlar. Bunlarla kırılmayız, daha da güçleniyoruz. Kimsenin yüreğine korku düşmez, her saldırı onları daha da güçlendiriyor" vurgusu yaptı.

'BU HALKI YOK EDEMEZ'
Emperyalist devletlerin çıkarları için Rojava'da olduklarını hatırlatan Mihemed Bedran ise şu mesajı verndi: "Ben bu mesajı kendisine barışseverim, demokratım ve insan hakları istiyoruz diyen insanlara gönderiyorum. Erdoğan gibi bir insan 24 saat uçakları, bombaları, tankları ve topları ile sivil halka saldırıyor. Bugün direnişçi Rojava halkı, bütün dünya için barış isteyen bir halk, herkesten bu saldırıları durdurmasını istiyor. Erdoğan saldırılarına devam edecek. 50 yıldır Kürtleri vuruyorlar, ezilen halkı vuruyorlar. Bugün halk özgürlüğünü istiyor, bu halkı yok edemez. Ne Kürt halkı yok olur, ne Türk halkı yok olur. Biz barış isteyen insanlarız, kan dökülmesini istemiyoruz. Kürt halkı olsun, Türk halkı olsun, Arap halkı olsun, Fars halkı olsun biz hiç bir zaman kan dökülmesini istemiyoruz."

Saldırıların sorumlusunun Türk devleti olduğunu bildiklerini vurgulayan Bedran, "Mazot, buğday ve gaz yerlerini, her yeri vuruyorlar, hatta halkın evlerini
vuruyorlar. Dün 4 -5 tane çocuk yaralandı, ayakları kesildi. Bu çocukların ne günahı var" diye sordu.

Türk devletinin bilinçli olarak altyapı kurumlarını hedef aldığını belirten Mihemed Xelîl, şunları ifade etti: "Biz kendi topraklarımızdayız. Komşumuz dahil kimseye bir baskımız olmamıştır. Biz burada yaşıyoruz. Topraklarımızdayız. Erdoğan gibi binlercesi saldırsa da, topraklarımızı, halkımızı, dilimizi bırakmayız."