23 Eylül 2024 Pazartesi

İHD ve TİHV'den hasta tutsaklarla dayanışma çağrısı

İHD ve TİHV İstanbul ve Batman Şubeleri, hasta tutsaklarla dayanışma çağrısını yineledi. Hasta tutsakların sıklıkla taleplerinin kabul edilmesi için bedenini açlığa yatırdığı hatırlatılan eylemlerde, 27 Kasım'da İmralı'daki mutlak tecridin sona ermesi için başlattığı açlık grevi talebinin derhal yerine getirilmesi istendi.

10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için İstanbul ve Batman'da eylemdeydi.

İHD İstanbul Şubesi önünde TİHV İstanbul Temsilciliğinin katılımıyla kısa bir basın açıklaması düzenlendi. "74. yıl İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. İnsan hakları, ifade özgürlüğü, demokrasi, barış hemen şimdi" pankartının açıldığı eylemde İHD Hapishane Şubesi Komisyonundan Mehmet Acettin, hasta tutsakların durumuna ilişkin bilgi verdi. Tutsakların önündeki tedavi engellerinin kaldırılmasını ve derhal tahliyesini istedi.

Ardından PTT Taksim Şubesinden tutsaklara dayanışma kartları gönderildi.

BATMAN
İHD Batman Şubesi ise M Tipi Kapalı Hapishanesi önünde, "Cezaevlerinde ölümü değil, yaşamı savunuyoruz. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" ve "Mahpusların talebi yerine getirilmeli; tecrit sona erdirilmelidir" pankartlarıyla açıklama yapıldı.

Basın metnini okuyan Sinan İslam Gegin, hapishanelerde tecrit ve izolasyon, işkence ve kötü muamele, sosyal hakların engellenmesi, sürgünler, hasta tutsakların tedavi haklarının engellenmesi, idari gözlem kurulu kararları ile tahliyelerin engellenmesi, şüpheli ölümler gibi yaşam hakkını ortadan kaldıran birçok ihlalin meydana geldiğini söyledi. Tutsakların devletin sorumluluğunda olduğuna dikkat çeken Gegin, İmralı'daki mutlak tecridin sonlanması için siyasi tutsakların 27 Kasım 2023'te süreli-dönüşümlü açlık grevine başladığını hatırlattı.

'HASTA MAHPUSLAR DERHAL SALIVERİLMELİ'
Gegin, "İnsan Hakları Derneği Nisan 2022 verilerine göre; Türkiye hapishanelerinde halen 651'i ağır olmak üzere toplam 1517 hasta mahpus bulunmaktadır. Hapishanelerde; yaşlı mahpuslar, ağır kalp ve kanser hastaları, çoklu kronik rahatsızlıkları bulunanlar, ağır psikolojik rahatsızlıkları olanlar ve yaşamını tek başına devam ettiremeyen yüzlerce ağır hasta mahpusun sağlığa erişim hakları ihlal edilmekte, tedavileri engellenmekte ve infaz erteleme talepleri reddedilmektedir. Hapishanede yaşamını tek başına idame ettiremeyecek derecede ağır hasta olan mahpuslar hakkında Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan bilimsel gerçeklikten uzak raporlar nedeniyle hasta mahpusların hapishanede geçirdikleri süreler uzamakta ve hastalıkları ilerlemektedir. En son; Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 6 Kasım tarihinde tahliyesine karar verilip tedavi altına alınan Cemal Tanhan 4 Aralık günü vefat etti. Mahpusların sağlık hakkı kapsamında; halen hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır. Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır. Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının ve kolluk güçlerinin takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmelidir. Hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki 'toplum güvenliği bakımından tehlike' kriteri kanundan çıkarılmalıdır. Mahpusların aile ve üçüncü kişilerle görüş hakkının kullanılmaması sonucunu ortaya çıkaracak şekilde, ailenin bulunduğu yerden nispeten uzak mesafedeki kentlerde bulunan cezaevlerine nakil süreçlerinin yaşandığı gözlenmektedir. Mahpusların aile yakınları tarafından ziyaret edilebilmesini kolaylaştırmak için durumuna uygun ve kapasitesi müsait olan ailesinin ikamet ettiği veya yakın illerdeki infaz kurumlarından birine nakledilerek mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir" dedi.