24 Eylül 2024 Salı

'İşgale karşı tek yumruk olalım'

Serêkaniyê göçmenleri işgalin dördüncü yılında faşist Türk devletinin işgal saldırılarını değerlendirdiler. Topraklarının 4 yıldır işgal altında olduğuna dikkat çeken kamp sakinleri saldırıların sürdüğünü belirtti. İşgal saldırılarına karşı birlik olma, mücadeleyi büyütme, Özerk Yönetime, YPG-YPJ ye sahip çıkma çağrıları yaptılar.

Serêkaniyê, Girê Spî'nin Türk devleti ve çeteleri tarafından işgalinin dördüncü yılı. Dört yılda Rojava'ya dönük saldırılar hiç azalmadığı gibi 2022 Kasımında olduğu gibi, 4 Ekim itibariyle de yoğun olarak sürüyor. Son hava saldırılarında yer altı-yer üstü yapıları, halkın ihtiyaçlarının karşılandığı hizmet kurumları hedef alındı. Köyler, kentler bombalandı. İşgalin dördüncü yılında Serêkaniyê göçmenlerinin kaldığı kamp sakinleri ajansımıza işgal sonrası yaşamlarını değerlendirdi.

RAMADAN: BİRLEŞMEZSEK ZULÜM SÜRER
Serêkaniyê Kamp sakinlerinden Nêsrîn Ramadan dört yıldır Türk devletinin işgali nedeniyle topraklarından uzakta kampta yaşadıklarını belirtti. Nêsrîn Ramadan, "Çocuklarımız zor durumda. Kamplara düştük. Soğuk görüyoruz. Sıcak görüyoruz. Azap görüyoruz bu çadırlarda. Bu zulüm ne zamana kadar sürecek" diye sordu ve devam etti: "Tek yumruk olmalıyız ki bu zulümden kurtulalım. Birbirimizin elini tutmazsak bu halden kurtulamayız."


 
İşgalci Türk devletine karşı birleşilmezse Türkiye'nin tehditleri, zulmünün süreceğini söyleyen Ramadan şöyle konuştu: "4 yıldır bu kamptayız. Ama o (işgalci Türk devleti) hala topraklarımızda, yerimizde. Hala bize zarar veriyor. Hala bize saldırıyor. Hala daha bize karşı zulüm ediyor. 4 yıldır evimizden, yerimizden çıkmışız. Bunlar hep Türk devletinin suçu. Daha çocuklarımız hayattan bir şey anlamadan intikamın, zulmün ne olduğunu öğrendiler."

Serêkaniyê'nin Türk devletinin işgalinden temizlenmesini ve topraklarına geri dönmek istediklerini belirten Nêsrîn Ramadan, "YPG'ye, YPJ'ye destek vermeliyiz. Türk devletinin verdiği zararlardan kurtulabilmek için birbirimize yardım etmeliyiz. Yerimize, memleketimize geri dönelim. Geri dönemezsek bu azaptan kurtulamayız. Kampta soğukta, sıcakta oturmuşuz. Kimse bizim içinde olduğumuz azabı hissetmiyor" ifadelerini kullandı.

MİHEMED: GÖÇMENLİĞİMİZİN SEBEBİ TÜRK DEVLETİ VE İŞBİRLÇİKÇİLERİN İŞGALCİLİĞİDİR
Kamp sakinlerinden, Îbrahîm Mihemed şehitleri anarak sözlerine başladı, saldırılarda yaralananlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Savaş mevzilerinde bulunan yoldaşlarını selamlayan Mihemed, dört yıldır göçmen olduklarını dile getirdi. Mihemed, "Göçmenliğimizin sebebi Türk devleti ve işbirlikçilerinin işgalciliğidir" vurgusu yaptı.

Halk olarak cephe hattında duran, YPG-YPJ, İç Güvenlik Güçlerinin arkasında olduklarını söyleyen Mihemed, "Zafer için onlara moral veriyoruz" dedi. Göç ettikleri topraklara geri dönmek istediklerini belirten Mihemed şunları ifade etti: "Kamptaki yaşamlarımız güzel değil. Türk devletinin şehrimizden çekilmesini herkesin evine, topraklarına dönmesini istiyoruz. Biz Araplar, Kürtler, Ermeniler, Aşuriler, Süryaniler olarak birbirimizi destekliyoruz."

MÛSA: TOPRAĞIMIZA, ŞEHRİMİZE DÖNMEK İÇİN DAHA FAZLA DİRENMELİYİZ
Serêkaniyê göçmenlerinden Mihemed Mûsa 4 yıldır kampta yaşadıklarını ve birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını söyledi, "Yazın sıcak, kışın ise yağmur ve soğuk var. Bunların bütün sebebi faşist Türk devleti. Bu halk üzerinde özel savaş yürütülüyor. Halk göç ettirildi. Buna rağmen yine de bu kampta direniyoruz. Memleketimize, toprağımıza, şehrimize geri dönmek için daha fazla direnmeliyiz" dedi.

Serêkaniyê savaşında birçok şehit verildiğini söyleyen Mûsa işgal saldırısını ve göçleri şu sözlerle değerlendirdi: "Binlerce kişi göç ettirildi. Dedeler, nineler, kadınlar, gençler bu savaşta göç ettirildi. Bu saldırısıyla Kuzey ve Doğu Suriye'yi işgal etti. Serêkaniyê halkı olarak duruşumuz tek olmalı, direnmeliyiz ki memleketimize geri dönebilelim."

Rojava'da halklara karşı suçlar işlendiğini söyleyen Mûsa, "İnsan hakları kurumları nerede? Birleşmiş Milletler nerede? 2015'den beri DAİŞ'e karşı savaşıyoruz. QSD Amerika'yla DAİŞ'e karşı savaşıyor. Buna rağmen Türk devleti gelip bize saldırıyor. Türk devletinin bize yaptıkları DAİŞ'in yaptıklarından daha fazla zarar verdi. Son olarak şunu diyebilirim. Direneceğiz, mücadele edeceğiz" dedi.

EN ÇOK ÇOCUKLARIN YAŞAMINI ETKİLEDİ
İşgal saldırısı tüm halkı olduğu gibi en çok da çocukların yaşamını etkiledi. 12 yaşında ki Yahya Mûsa kampta göçmen olarak bulunmalarının sorumlusunun Türk devleti olduğunu söyledi. Yahya Mûsa şunları söyledi: "Son damla kanımıza kadar şehrimize dönmek için savaşacağız. Serêkaniyê'nin çocukları olarak okulumuza devam etmek için geri dönmek istiyoruz. Okulumuzu istiyoruz."