10 Ekim 2024 Perşembe

'Kadınların yaşam hakkını korumak eylemle olur'

Artan kadın cinayetlerine karşı eylem yapan Genel-İş İzmir 7 No'lu Şube üyesi kadın işçiler, "Kadınların yaşam hakkını korumak sözle değil eylemle olur" dedi.

DİSK/Genel-İş İzmir 7 No'lu Şube Kadın Komisyonu, İstanbul'da yaşanan kadın cinayetlerinin ardından boşandığı ve uzaklaştırma kararı aldırdığı erkek tarafından silahla vurularak ağır yaralanan belediye işçisi Özge Polat için eylem yaptı.

Bornova Belediyesi önünde toplanan kadın işçiler, "Kadın cinayetleri politiktir", "Kadın yaşam özgürlük", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganlarıyla Uğur Mumcu Kültür Merkezi önüne yürüdü.

10 Ekim Gar Katliamı'nda yitirilenler için yapılan saygı duruşunun ardından Genel-İş İzmir 7 No'lu Şube Kadın Komisyonu Üyesi Jale Sert basın açıklamasını okudu. Fatih'te Semih Çelik tarafından katledilen Ayşenur Hilal ve İkbal Uzuner ile İzmir'de sokak ortasında vurulan Özge Polat'ı ve katledilen sayısız kadını anmak için bir araya geldiklerini dile getiren Sert, her gün ülkede kadınlar ve kız çocuklarının evde, sokakta, okulda şiddete, tacize ve istismara uğradığını, katledildiğini belirtti.

Kadın katillerinin "psikopat", "madde bağımlısı" veya "cani" olarak tanımlanarak, cinayetlerin münferit olaylar gibi sunulduğuna dikkat çeken Sert, "Ancak bu vahşetin gerçek sebepleri gizlenmekte ve katilleri yaratan sistem tartışılmamaktadır. Bizler, kadına yönelik şiddetin münferit değil, politik bir sorun olduğunu biliyoruz" dedi.

'SUÇ DUYURULARI DİKKATE ALINSA CİNAYET İŞLENMEYECEKTİ'
Katledilen kadınlardan İkbal Uzuner ve ailesinin suç duyuruları dikkate alınsaydı bu cinayetin gerçekleşmeyeceğini söyleyen Sert, şöyle devam etti: "Kadınların güvenliğinden sorumlu olanların ihmali yüzünden, Diyarbakır'da Bedriye Işık ve Mersin'de Sonay Öztürk öldürüldü; Silivri'de Simge Karakiraz, uzaklaştırma kararı aldırdığı erkek tarafından darp edildi. Çiğli'de belediye işçisi Özge Polat, boşandığı erkek tarafından vuruldu. Gaziantep'te 14 yaşındaki bir kız çocuğu boynundan asılı olarak bulundu. Diyarbakır'da üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'ten 27 Eylül'den beri haber alınamıyor. Gülistan Doku'nun kaybolmasının üzerinden neredeyse 5 yıl geçti, hâlâ bulunamadı. Narin'in katilleri hâlâ ortaya çıkarılmadı. Bu kayıpların akıbeti, basında sıkça yayın yasağı getirilerek gizlenmek istenmektedir. Sorumluların gizlenmesine yönelik bu uygulamalar, politikacıların ve devleti yönetenlerin sorumluluklarını unutturmak amacıyla yapılmaktadır."

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ KALDIRMAK MI SIFIR TOLERANS'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın, kadına yönelik şiddete "sıfır tolerans" gösterdiklerini ifade etmesini hatırlatan Sert, "İstanbul Sözleşmesi'ni feshedip 6284 sayılı yasayı tartışmaya açmak mı sizin sıfır tolerans dediğiniz? Kadınların doğum yapma şekline müdahale etmek, bedenlerini denetim altına almak mı?" diye sordu. Cezasızlığın şiddeti körüklediğini vurgulayan Sert, "Kadınların ve çocukların yaşam hakkını savunmanın sözle değil, eylemle olacağını hatırlatıyoruz" dedi.

Sert taleplerinin, İstanbul Sözleşmesi'nin derhal yeniden yürürlüğe girmesi, 6284'ün etkin bir şekilde uygulanması, kadın katillerine uygulanan cezaların artırılması ve etkin bir ceza politikası oluşturulması, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal bilinçlenmenin sağlanması için eğitim programlarının hayata geçirilmesi, çocuk istismarına karşı güçlü yasal düzenlemelerin yapılması ve uygulanması olduğunu vurguladı.

Yerel yönetimlere de seslenen Sert, yüz binlerce nüfusu barındıran Bornova'da tek bir sığınma evinin olmadığını belirterek, "Bornova'da her mahalleye ücretsiz kreşler açılması, kapanan sığınma evinin yeniden ve ihtiyacı karşılayacak şekilde açılması, şiddete uğrayan kadınların kolay ulaşabileceği merkezlerin yaygınlaştırılması için Bornova Belediyesi'ni adım atmaya çağırıyoruz" dedi.