2 Ekim 2024 Çarşamba

'Katledilen gazetecilerin anıları ve mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyoruz'

6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü'ne ilişkin açıklama yapan Temel, her dönem egemenlerin gazetecileri kendisine hizmet eden bir aparat haline getirmeye çalıştığını bu nedenle gerçeği yazmaya cesaret eden gazetecilerin ağır bedeller ödediğini belirtti. Katledilen basın emekçilerini anan Temel, özgür basın emekçilerinin hakikatleri yazmaya devam ettiğini kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Basın Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, katledilen gazetecileri andı. Gazeteci Hasan Fehmi'nin katledildiği gün olan 6 Nisan'ın, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından 1996 yılında Öldürülen Gazeteciler Günü olarak ilan edildiğini hatırlatan Temel, Hasan Fehmi'nin 1909'da öldürülmesinin üzerinden geçen 113 yılda Türkiye'de tamamı siyasi nedenlerle yüzlerce gazeteci katledildiğini kaydetti.

Her dönemin egemenlerinin basını ve gazetecileri ya kendisine hizmet eden bir aparat haline getirmeye ya da baskı, şiddet ve katliamlarla susturmaya çalıştığını dile getiren Temel, "Bu da hem gazeteciler ve basın açısından ağır bedeller ödenmesine hem de kesintisiz bir mücadelenin verilmesine neden oldu. Gazetecilerin hedef seçilmesi sadece iktidarın bu amaçlarıyla da sınırlı kalmadı kuşkusuz. Özellikle bu topraklarda yaşayan kadim halkların ve toplulukların sesi olan gazeteciler çok daha ağır saldırılara ve katliamlara maruz kaldı. Katliamlar önce o halkın aydınlarına ve gazetecilerine yönelik saldırılarla başladı. 1915'te İstanbul'da gözaltı, tutuklama ve tehcir saldırısına maruz kalan 220 Ermeni ileri geleni, halk önderi ve aydınının arasında 32 gazeteci ve yazar da bulunuyordu ve ne yazık ki tamamı katledildi" dedi. 

Aynı tekçi ve inkarcı anlayışın 90'lı yıllarda Kürt gazetecileri hedef aldığını belirten Temel, gazete binalarının bombalandığını, Kürt gazetecilerin, gazete dağıtımcılarının sokak başlarında vurulduğunu belirtti. "Ağır saldırılar, tutuklamalar, gözaltılar ve işkencelerin yanı sıra onlarca Kürt gazeteci hem devlet güçleri tarafından hem de devlet adına hareket eden güçler tarafından katledildi" diyen Temel, amacın Kürt halkının yükselen mücadelesini engellemek, yaşadığı aydınlanmayı sekteye uğratmak olduğunu ancak başaramadıklarının altını çizdi.

Hasan Fehmi'den Ermeni Gazetecilere, Musa Anter'den Metin Göktepe'ye, Kutlu Adalı'dan Hrant Dink'e kadar bu topraklarda öldürülen her gazetecinin, yönetenlerin bilgisi ya da yönlendirmesiyle katledildiğini söyleyen Temel, o günden bugüne Türkiye'de değişen bir şey olmadığını ama gazetecilerin de ödedikleri bütün ağır bedellere rağmen hak ve hakikat mücadelesini vermekten geri durmadığını ifade etti.

Temel, şöyle devam etti: "Bunca faşizan saldırıya karşın bugün hala gerçekleri yazmaya çalışan gazeteciler varsa dün ödenen bedeller ve devam eden özgür basın mücadelesi sayesindedir. HDP olarak, halkın çıkarlarını savunan gazetecilerin yanındayız, onların mücadelesini selamlıyoruz. Hasan Fehmi'den Metin Göktepe'ye, Gurbetelli Ersöz'den Hrant Dink'e, Musa Anter'den Abdi İpekçi'ye öldürülen tüm gazetecilerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz."