24 Eylül 2024 Salı

Leyla Can yazdı | Kızıl bayrağın gönderine tutunup gezginliğe hazır ol

Ateşi Çalmak bize Karl Marx'la beraber sosyalizmin tarihsel yolculuğunu sunarken yaşadığımız dönemin en çok unutulan duygusunu; umudu, işçi sınıfına, sosyalizme inancı da hatırlatıyor.

Atılım'ın bir önceki sayısında "Devrimciler bellek kutusunu sadece zor anlarda başvurulacak kaynak gibi değil yaşamın her anında yararlanılacak hatta yaşam kaynağı olacak biçimde düzenlemek zorundadır. Kaynağı belirsiz bilgiler, hangi sınıfın ve ideolojinin çıkarlarını gözettiği belli olmayan bilgi ve uyaranlara karşı Marksizm'i ve Leninizm'i bir antivirüs programı olarak kendi duygu dünyasına ve bilincine yüklemek zorundadır. Bunun için okumak ve kitapların tarihsel ve güncel hazinesine yaslanmak yeterlidir" diyordu Nehir Doğan.

İşte Galina Serebryakova'nın Ateşi Çalmak serisi Marksizmi duygu dünyamıza, bilincimize yükleyen, yaslanabileceğimiz o tarihsel hazinelerden biri. Karl Marx'ın hayatı ve mücadelesini konu alan bu 5 ciltlik "nehir romanı"na başladığınızda; bir nehrin bazen durgun, bazen hırçın sularının içinde işçi sınıfının Prometheus'uyla beraber Marksizm'in yolculuğuna çıkıyorsunuz.
Karl Marx ve dönemini konu alan beş ciltlik bir belgesel roman Ateşi Çalmak. Profesyonel bir devrimci olan, mücadelenin ön saflarında çarpışan yazar Galina Serebryakova'nın bir devrim işçisi olmasının etkileri, Karl Marx'ın hayatını tarihsel gerçekliğine sadık kalarak bizlere sunduğu bu belgesel romanda, karşımıza doyumsuz bir edebi eser olarak çıkıyor.

Romanda yalnızca Marx'la değil işçi sınıfının düşmanlarıyla tanışırken, Marx'ın onlarla asla uzlaşmayarak daima işçi sınıfına güvenen mücadelesiyle, ezilenlerin meşru mücadelesinin tarafında olmanın onuru ve tüm zorluklara rağmen yeniyi inşa eden, yeşerten umuduyla  sarmalanıyorsunuz.

Yalnızca Marx'la değil, onun yoldaşlarıyla da buluşuyoruz bu yolculukta. İşçi sınıfının, devrim ve sosyalizm mücadelesinin "İkinci Kemanı", general Friedrich Engels canlı bir şekilde karşımızda duruyor. Ona ve sarsılmaz devrimciliğine bu seride yalnızca yazılarıyla değil, yaşamını okuyarak tanıklık ediyoruz. Engels bize sadece sosyalizmin teorisini değil bir devrimcinin nasıl yaşaması gerektiğini bazen işçi toplantılarında, bazen sürgün yollarında, bazen de barikatlarda gösteriyor. Aynı zamanda Karl Marx ile mücadeleye karar verdikleri andan başlayarak büyüttükleri yoldaş devrimciliği öğretiyor bizlere.

Ateşi Çalmak  Karl Marx'la beraber sosyalizmin tarihsel yolculuğunu sunarken içinden yaşadığımız dönemin en çok unutulan duygusunu; umudu, işçi sınıfına, sosyalizme inancı da hatırlatıyor. İşçi Johann Stock inancı ve kararlılığı çok çarpıcıdır mesela.

Johann Stock'un tüm yenilgilerden sonra yeniden ve yeniden devrime ve sosyalizme olan inancı, dirilen umudu bize bilimsel sosyalizme, devrime ve işçi sınıfının kurtuluşuna bağlı bir yüreğin daima kendini ve umudu tekrar üretmesinin parolasını sunuyor. O, Lyon Ayaklanmasının bastırılmasından sonra 1848 devrimleri yenilgisinin acısına rağmen ölmek üzere olduğu kaldırımın üzerinde Louis Bonaparte'ın yüzüne "Yaşasın Komünizm!" diye haykırırken kendimize "Peki ben devrime ne kadar inanıyorum ve bağlıyım?" sorusunu sorduruyor.

Bir tarihi yaşayarak okumanın anahtarı Ateşi Çalmak serisi. Karl Marx'ın Trier'de başlayan yaşamının içinde "Çalışarak yaşamak ya da savaşarak ölmek!" sloganıyla Lyon Ayaklanmasının barikatlarını kuran işçiler ve zanaatkarlarla  buluşarak, 1848 devrimlerinin yenilgilerini görüyor, bu irade savaşında  savrulanlarla beraber çelikleşenlerle Birinci Enternasyonal'in doğuşuna tanıklık etmenin heyecanını yaşıyoruz.

Karl Marx'ı, onun mücadelesini, bu mücadelenin önderlerini, yoldaşlarını ve karşı devrimcilerini, Marksizm'in tarihsel yolculuğunu, işçi-köylü ayaklanmalarından Fransa iç savaşına, 1848 devrimleri yenilgisine ve Birinci Enternasyonel'e giden yolu, bir devrim işçisinin kaleminden daha canlı, daha somut okumak isteyenlere yoldaş Engels'in devrim için tekrar yollara düştüğü bir yolculuktan önce söylediği sözleri aktaralım: "Kızıl bayrağın gönderine tutunup, gezginliğe hazır ol"un!