23 Eylül 2024 Pazartesi

Leyla Güven'e adliye önünde destek

HDP, DTK, DBP ve HDK eş başkanlarının da aralarında bulunduğu grup, Leyla Güven'e tahliyesine karar verilen duruşması öncesi Diyarbakır Adliyesi önünden destek verdi.
Tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 79 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, "Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "Örgüt propagandası yapmak" ve "2911 sayılı Yasa'ya muhalefet" iddialarıyla yargılandığı Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava duruşmasında tahliye edildi. Leyla Güven ve avukatlarının katılmadığı duruşmanın görüldüğü Diyarbakır Adliyesi önü ise kalabalıktı.
 
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP'li milletvekilleri ile gözlemci olarak gelen yabancı heyet üyeleri adliye önüne geldi.
 
Gelen yabancı heyet üyeleri arasında Yeşiller Partisi Başkan Yardımcısı Lorena Lopez Lacale, Norveç Kızıl Parti'den Johan Petter Andresen, Almanya Sol Parti'den Hakan Taş, Fransa Sol Parti Eş Başkanı Danielle Simonnete, Fransa Sol Parti Ulusal Sekreteri Jean-Christophe Sellin, Fransa Komünist Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Lydia Samarbakhsh, Fransa EgalCite Temsilcisi Sylvie Jan yer aldı.
 
ÖZTÜRK: HUKUKTAN BİR BEKLENTİMİZ YOK
Duruşma öncesi Adliye önünde konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, mahkemeden bir beklentilerinin olmadığını ifade etti. Öztürk, "Hukukun vereceği karardan bir beklentimiz yok. Leyla Güven'in söylediği üzere, verilen kararlar siyasidir, hukuki değildir. Türkiye'de hukuk ortadan kalkmıştır. Leyla Güven 79 gündür açlık grevinde" dedi.
 
Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Türkiye devleti ve AKP-MHP hükümeti bu tecridi kaldırmalıdır. Leyla Güven ve diğer tutuklu arkadaşlarımızın amaçları belli, tecrit kalkmalıdır. Bu mahkemeden çıkacak karar ne olursa olsun tecrit devam ettikçe eylemler sürecektir" diye konuştu.
 
KOÇYİĞİT: TECRİT ZAMANA YAYILMIŞ BİR ÖLÜM HALİDİR
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Leyla Güven'in yargılamasının hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, "Sayın Leyla Güven, Hakkari halkının iradesidir. Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunun bir üyesidir. Cezaevinde bu ülkenin hukukuna dair bir eylemin içerisinde. Türkiye'nin kendi yasasını, hukukunu uygulamaya davet ediyor. Bugün 79 gündür bu noktada ısrarını devam ettiriyor" ifadelerini kullandı.
 
İmralı Adası'nda uygulanan tecrit sisteminin "insanlık dışı" olduğunu söyleyen Koçyiğit, şöyle devam etti: "Tecrit insanlığa karşı bir suçtur. Leyla Güven ve cezaevleri bunu haykırıyor. Tecrit zamana yayılmış bir ölüm halidir. İşkenceyi gözümüzün içine baka baka uygulamalarına izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımız özgür iradeleri ile başlattıkları bu eylemi, kararlılıkla devam ettiriyor. İmralı tecridinin kalkması, Sayın Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarının sağlanması, ailesi ve avukatları ile görüşmesinin sağlanması ve bunların hukuki garantiye alınması konusundaki talep ve ısrarları, bizim de ısrarımızdır."
 
'HUKUKA UYUN!'
 
Koçyiğit, bu noktada Meclis ve Adalet Bakanlığı'na da seslendi. Koçyiğit, "Sessizliğiniz ölümü getirir, kaosu getirir, içinden çıkamayacağımız bir çıkmazı getirir. Gelin bu sessizliği bozun, hukuka uyun. Gelin bu ülkenin yasalarını uygulayın. Yasaların ihlal edilmesine göz yummayın. Artık hukuk sistemine inancımızı yitirdik, artık bir hukuk beklemiyoruz. Toptan bir hukuka uygunluk, İmralı tecridinin kaldırılması temel talebimizdir. Leyla Güven ve tutukluların taleplerini sahipleniyoruz" dedi.
 
BULDAN: HUKUKSUZLUKLARIN BUNUNLA SINIRLI OLMADIĞINI BİLİYORUZ
Konuşmasında Leyla Güven'in 79 gündür açlık grevi eyleminde olduğunu vurgulayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise "Bugün aramızda Avrupa'dan gelen heyetler var. Bu zor günlerde dayanışmalarını göstermek üzere buraya geldikleri için kendilerine özel olarak teşekkür ediyorum. Hakkari milletvekilimiz ve DTK Eşbaşkanı Sevgili Leyla Güven'in Diyarbakır Adliyesi'nde duruşması var ve Leyla Güven parlamentonun tek tutuklu vekili. Leyla Güven geçen duruşmalarda bedenini açlık grevine yatırdığını açıklamıştı. Tam 79 gündür bu açlık grevi devam ediyor. 79 gündür aslında Leyla Güven haklı bir talep doğrultusunda sesi ve çığlığı ile Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için, bütün dünyaya bu hukuksuzluğu ifade etmek için  bedenini açlık grevine yatırdı. Bugün sadece Leyla Güven değil, Türkiye'nin birçok cezaevinde ve Avrupa'da da gittikçe yaygınlaşan, çoğalan açlık grevleri devam ediyorlar. Bizler Türkiye'deki adaletsizlik ve hukuksuzların sadece bununla sınırlı olmadığını biliyoruz" sözlerini sarf etti.
 
'LEYLA GÜVEN 20 YILLIK TECRİDE DİKKAT ÇEKİYOR'
 
Leyla Güven'in Öcalan üzerinde 20 yıldır devam eden tecride dikkat çekmek amacıyla açlık grevi eylemi başlattığını vurgulayan Buldan, şunları ifade etti:
"Bizim bugün burada olmamız Leyla Güven'in tutuklu olmasına dair değil, onun başlattığı açlık grevi eyleminin amacına dairdir. Leyla Güven 79 gündür, Sayın Öcalan üzerinde 20 yıldır devam eden mutlak bir tecride dikkat çekmek için bu grevi başlatmıştır. Sayın Öcalan aslında 20 yıldır bir tecrit ile karşı karşıyadır. Zaman zaman ailesi ve avukatlarının görüş yaptığı çoğu zaman kendisinden hiçbir şekilde haber alınamadığı, izole edildiği tecrit edildiği dönemlere tanıklık ettik. 2011-2015 yılları arasında Sayın Öcalan ile yapılan görüşmelere bizzat katılan biri olarak, Sayın Öcalan Türkiye'nin barışına Ortadoğu demokratikleşmesine ve dünyada barışın elde edilmesinde büyük katkıları olan bir insandan bahsediyoruz. Çünkü o yıllar içerisinde Sayın Öcalan düşünceleri, perspektifleri, yarınlar için insanların güvenle baktığı bir ortamın nasıl sağlandığını  hep birlikte gördük. O dönemlerde hiç kimsenin hayatını kaybetmediği, bir güven havasının olduğu barış dönemine tanıklık ettik."
 
7 Haziran seçimleri ardından başlatılan konsept ile Öcalan üzerindeki tecridin ağırlaştırıldığını söyleyen Buldan, yine Türkiye'de demokrasi ve barış yanlısı herkese dönük farklı bir konsept başlatıldığını kaydetti.
 
"Bu konsept ile birlikte bugün cezaevlerinde binlerce milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız ve yöneticilerimizin cezaevlerinde olduğu, muhalif kesimlere dönük farklı bir konseptinin işletildiği bir döneme girdik" diyen Buldn, AKP-MHP koalisyonunun sürdürdüğü dadaletsizlik ve hukuksuzların gittikçe derinleştiği bir dönemi yaşadıklarını kaydetti.
 
'LEYLA GÜVEN'İN SÖZÜ BİZİM SÖZÜMÜZDÜR'
 
"Leyla Güven haklıdır tecrit kalkmalıdır" diyen Buldan, sözlerini şöyle noktaladı: "Leyla Güven'in iradesine sahip çıkıyor ve 'onun sözü bizim sözümüzdür' diyoruz. Tecrit bir an önce kalkmalıdır. Sayın Öcalan'ın 15 gün önce kardeşi ile görüştürülmesi bir aile görüşüdür, bu önemlidir ama Sayın Öcalan ailesi ve avukatları ile düzenli bir şekilde görüştürülmesi gerekiyor. Bu Türkiye Anayasası'nın kendisine verdiği bir haktır ve bu hakkın elinden alınmasına hiç kimsenin hakkı değildir. Bu hakkın sağlanması ve Sayın Öcalan'ın hem ailesi ve hem de avukatları ile düzenli bir şekilde görüştürülmesinin önünün açılması gerekiyor. Sevgili Leyla Güven'e selam ve sevgilerimizi iletiyoruz. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyoruz."
 
Heyet, yapılan açıklama ardından duruşmaya katılmayarak, adliye önünden ayrıldı.