24 Eylül 2024 Salı

Mülteci düşmanlığının son bulması için öneriler

Suriyeli mültecilerin maruz kaldığı ırkçı saldırılara ve zorla geri gönderilmek istenmelerine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Sığınmacı Hakları Platformu, mülteciler için atılması gereken adımları sıraladı.

İktidarın savaş politikaları nedeniyle Türkiye'ye gelmek zorunda kalan ve nefret saldırılarına uğrayan Suriyeli mültecilere zorla geri gönderilmek isteniyor. Sığınmacı Hakları Platformu, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nin (MAZLUMDER) Fatih ilçesinde bulunan merkezinde açıklama yaptı. Çok sayıda Suriyeli ve Türkiyeli demokratik kitle örgütünün katıldığı açıklamanın Türkçesini Suriyeli Hakları Platformu'ndan Yıldız Önen, Arapçasını da platform üyesi Taha Elgazi yaptı.

Önen, özellikle seçim atmosferinde siyasi partilerin mülteciler üzerinden ırkçılığı yükselttiğini söyledi. Seçimlerde siyasi partilerin tek vaadinin "Suriyeliler geri gönderilecek" olduğuna dikkati çeken Önen, mültecilerin geri gönderilerek hayatlarının risk altını atıldığını ifade etti. Önen, "İnsanların savaş, iç savaş ve katliamlarla ciddi hayati riskin hala devam ettiği bölgelere gönderilmesi ahlaka ve hukuka aykırıdır" dedi.

Siyasetçilerin yabancı düşmanlığını arttıran ve ırkçılığı pekiştiren politikalardan vazgeçmeleri gerektiğinin altını çizen Önen, "Türkiye'nin güvenlikçi perspektife veya mülteci karşıtı kesimlerin tepkilerini artıran değil, adalet ve hak temelli, tutarlı ve uzun erimli bir göç politikasına ihtiyacı var" dedi.
 
Önen, mülteciler için atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
🔹"Göç İdaresi Başkanlığının 28 Temmuz'da yayınladığı 'İstanbul dışındaki bir ilde kayıtlı olmasına rağmen İstanbul'da ikamet eden Suriye uyruklu yabancıların, 24 Eylül 2023 tarihine kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri' tebliği geri çekilmeli.
🔹İstanbul'da ikametgah gösterebilen, çocukları okulla kayıtlı olan, bir işyerinde çalışan ve ailesinin geçimini sağlayan kişilere İstanbul ikamet hakkı verilmeli.
🔹Sığınmacılara yönelik seyahat özgürlüğü sınırlamalarına son verilmeli.
🔹Objektif bir temeli olmayan ve sıklıkla keyfi biçimde koyulduğu değerlendirilen 'tahdit kodu' aracılığıyla bireyleri her an sınır dışı edilebilir duruma getirme uygulamasına, insanları 'gönüllü' adı altında geri dönüşe zorlamaya ve bu süreçte yargı kararlarıyla sabitlenen hukuka aykırı diğer tüm muamele ve işlemlere son verilmeli.
🔹Ayrımcılık yasağı uygulanmalı; ırkçılar ve diğer ihlalciler  soruşturulmalı."

Açıklamada avukat Gülden Sönmez, Geri Gönderme Merkezleri'nde yaşanan ihlalleri anlattı. Platformdan akademisyen Bekir Berat Özipek, uluslararası öğrencilerin bu süreçte yaşadığı sorunlara değindi.