10 Kasım 2024 Pazar

Paris'te Filistin direnişinin gösterdikleri paneli gerçekleşti 

Filistin direnişiyle ilgili Paris'te gerçekleşen panelde konuşan Olcay Çelik, "Filistin halkı ulusal kurtuluş savaşı vermektedir. Bu tip savaşlarda tutum barış değil, sömürgeciliğin ortadan kaldırılmasıdır" ifadelerini kullandı.

Filistin halkının haftalardır siyonist İsrail Devleti'ne karşı direnişi ile ilgili Paris'te bir panel gerçekleşti. AVEG-KON'a bağlı çalışmalarını yürüten ACTIT derneğinde gerçekleşen etkinlik, 39 yıldır Fransa'da tutsak edilen Lübnanlı devrimci George İbrahim Abdallah'ın mücadele yaşamını Filistin direnişiyle birleştiren Fedayin filminin gösterimiyle başladı.

"Dünden bugüne Filistin direnişi ve politik saflaşma" başlıklı panelde Marksist Teori yazarı Olcay Çelik konuşmacı olarak yer aldı.

Konuşmasına Filistin halkının siyonist İsrail devletine karşı mücadelesini selamlayarak başlayan Çelik, Filistin'deki yerleşimci-sömürgeciliğin özgünlüğüne işaret etti.

İsrail'in Yahudi soykırımının ardından bu soykırıma karşı bir tazminat gibi sunularak 1948'de kurulduğunu söyleyen Çelik, şöyle devam etti: "Soykırımı yapan Almanya idi, ama tazminatı ödeyen Filistin halkı oldu. İsrail kurulduğu andan itibaren terör örgütleri eliyle Filistin halkını soykırımdan geçirip göç etmeye zorladı. Filistinli Araplardan boşalan yere Avrupalı beyaz Yahudi nüfusu transfer edildi. İsrail devleti başından itibaren Amerikan kolonilerinin gelişim modelini esas almıştır."

Gazze'nin bir açık hava hapishanesi olduğunu, Batı Şeria'nın ise İsrailli yerleşimcilerce istila edildiğini ifade eden Çelik, silahlı ve örgütlü bu siyonist yerleşimcilerin her gün Filistin halkına saldırdığını vurguladı.

Filistin direnişine karşı sadece bir kafa karışıklığı değil, karşı propaganda da olduğunu ifade eden Çelik, "Bir savaş da propaganda alanında yürüyor. Siyonizm kendi tezlerini ezilenlere kabul ettirmeye çalışıyor. Filistin halkı ulusal kurtuluş savaşı vermektedir. Bu tip savaşlarda tutum barış değil, sömürgeciliğin ortadan kaldırılmasıdır" dedi.

Filistin direnişi ve işgalci İsrail arasında süren savaşta tarafsız kalmanın bir gerçekliği olmayacağını ifade eden Çelik, "Silahların eleştirisi başlamışken, eleştiri silahı susar. Soru, eylem ve söylemimizin savaşan hangi tarafı güçlendirip güçsüzleştirdiği sorusudur. Ezilen bir ulusun stratejik müttefiki diğer ezilen uluslardır. Egemenlerle uzlaşı, müzakere vb. işbirlikleri ancak taktiksel olabilir. Taktikler stratejiye aykırı olamaz. Eğer tüm ezilen halkların özgürlüğüne yönelik bir iddia ve teoriniz varsa tarafsız kalamaz, ‘biz işimize bakalım' diyemezsiniz" ifadelerini kullandı.

Panel katılımcıların soru ve görüşlerini belirtmesiyle devam etti.