23 Eylül 2024 Pazartesi

Samsunlu kadınlar: İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz

İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha kaydeden Samsunlu kadınlar, "İstanbul Sözleşmesini savunmaktan, Sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması ısrarımızdan vazgeçmiyoruz" dedi. 

Samsun Kadın Dayanışması, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gece yarısı aldığı bir kararla İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmesini tanımadığını bir kez daha sokakta haykırdı. Eski vergi dairesi önünde bir araya gelen kadınlar, "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" yazılı pankart açtı. 

Basın metnini okuyan Şafak Aydın ve Hümeyra Aslan katledilen kadınları hatırlattı, eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı hala hayatta olacaklarını dile getirdi. 

Şafak Aydın, eğer kadın mücadelesi, kadın kazanımları ve İstanbul Sözleşmesi olmasaydı, şüphesiz ki kadın katliamlarının daha çok olacağının altını çizdi. Aydın, "İstanbul Sözleşmesiyle ilgili çok şey söylüyorlar. Bizim de söyleyeceklerimiz var" dedi. 

YANLIŞ BİLİNENLER AÇIKLANDI
Aydın, İstanbul Sözleşmesi'ne dair doğru ve yanlışları şöyle sıraladı:
"Doğru: Sözleşme cinsiyetin herhangi bir şiddetin gerekçesi olmasını yasaklıyor.
Yanlış: Toplumun büyük çoğunluğu sözleşmeden rahatsız.
Doğru: 2020 yılının Temmuz ayında Metropol Araştırma Şirketi'nin yaptığı araştırma sonucuna göre, propaganda yapma eşitsizliğine ve baskılara rağmen, sözleşmeye sahip çıkanların oranı yüzde 63, sözleşmeden çekilmek gerektiğini söyleyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 17'dir.
Yanlış: Sözleşme gereğince yalnızca kadının beyanı esas alınarak erkekler hapse atılıyor, erkekler evden atılıyor, yuvaları yıkılıyor.
Doğru: Sözleşmeye göre kadın beyanıyla verilen tek karar tedbir kararıdır. Bu tedbir kararı da, şiddete uğrayan kadın ve çocukların mağdur edilmemesi için geçici maddi yardım yapılması, kalacak yer sağlanması, şiddet uygulayan ve şiddet uygulamakla tehdit eden erkeğin evden uzaklaştırılması gibi önlemleri içeriyor.
Yanlış: Kadına yönelik şiddet sözleşme nedeniyle arttı.
Doğru: İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girdiği 2014 yılından 5 yıl önce dönemin Adalet Bakanı, 2002'den 2009'a kadar kadın cinayetlerinin yüzde bin 400 kat arttığını açıkladı.
Yanlış: Sözleşme dış güçler tarafından hazırlanmıştır.
Doğru: Sözleşmeyi hazırlayan 8 kişilik komitede Türkiye'li bir akademisyen de yer alırken, tüm kadın STK' ları, örgütleri sürece dahil oldu. Sözleşme dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakanı R.T.Erdoğan, Dışişleri Bakanı A.Davutoğlu tarafından imzalandı ve TBMM' de tüm partilerin onayıyla uygun bulundu.
Yanlış: Sözleşme kadına süresiz nafaka hakkı veriyor, erkekleri mağdur ediyor.
Doğru: Sözleşmede nafaka ile ilgili herhangi bir madde bulunmuyor. Yoksulluk nafakası Medeni Kanun' un 175. Maddesi' yle düzenlenmiştir. Erkekler tarafından da talep edilebilen bir haktır ve yalnızca aylık 370 TL' dir.
Yanlış: Sözleşme boşanmaları artırdı.
Doğru: TÜİK' in 2001- 2019 arası evlilik ve boşanma istatistikleri sözleşmeden bağımsız bir gidişat olduğunu açıkça gösteriyor.
Yanlış: Sözleşme eşcinselliği teşvik ediyor.
Doğru: Sözleşme cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle hiç kimsenin ayrımcılığa ve şiddete uğramamasını, şiddet mağdurunun haklarının korunmasını amaçlıyor.
Yanlış: Sözleşme geleneksel aile yapısını bozuyor.
Doğru: Sözleşmede aile tanımına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor. Ev içi şiddeti önleme ve mağduru koruma için kurulacak mekanizmalardan ve çıkarılacak yasalardan evli olsun olmasın hane içindeki herkesin yararlanmasını içeriyor."

'İKTİDARIN KADIN DÜŞMANI YANSIMASINI MÜLTECİ DÜŞMANLIĞINDA DA GÖRÜYORUZ'
Herkesi İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkmaya çağıran Hümeyra Aslan da, Denizli'de  İranlı 4 mülteci kadının "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" eylemine katıldıkları gerekçesiyle "Kamu düzenini bozmak" iddiasıyla gözaltına alındığını hatırlattı. Aslan, "Bu hukuksuzluğun adı 'Kamu düzenini bozma' iddiasıyla Göç İdaresi tarafından yapılan 'keyfi' tutuklamadır. İktidarın kadın düşmanı politikalarının bir yansımasını da mülteci düşmanlığında görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nden de mülteci kardeşlerimizden de vazgeçmiyoruz. Kamu düzeni kadınlar katledilirken neredeydi? Mülteci kardeşlerimiz hakkında çıkarılan sınır dışı kararı derhal iptal edilmelidir, mülteci kardeşlerimiz serbest bırakılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi hepimizindir" dedi.

'ISRARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ'
Aslan hiç kimsenin sınıf, din, etnisite, dil, cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim nedeniyle  ayrımcılığa, ötekileştirmeye maruz kalmadığı; evde, ailede, sokakta, işyerlerinde, sendikalarda, yani yaşamın her alanında eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşamı savunduklarının altını çizdi ve şöyle vurguladı: "Savunumuzun mücadelesini de kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu temelde de İstanbul Sözleşmesini savunmaktan, Sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması ısrarımızdan vazgeçmiyoruz."