23 Eylül 2024 Pazartesi

'Savunmayı hedef alan siyasi müdahale sonlandırılmalı'

Adana Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Sabahattin Gümüş, Tehlikedeki Avukatlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, meslektaşlarına yönelik baskılara dikkat çekerek, "Savunmayı hedef alan siyasi müdahaleler derhal sonlandırılmalıdır" dedi.
Adana Barosu, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü'ne ilişkin Adana Adliyesi Taş Bina önünde basın açıklaması yaptı.
 
"Savunmaya dokunma" pankartı ile katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir Elçi ile KHK kapatılan ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı'nın fotoğraflarını taşındığı eyleme çok sayıda avukat katıldı.
 
Adana Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Sabahattin Gümüş, Tehlikedeki Avukat Günü'nün bütün dünyada baskı altında olup zulüm ve işkence gören avukatlara dikkat çekilen gün olduğunu söyledi. Her yıl 24 Ocak'ta avukat örgütlerinin, bu günü belirli bir ülkede tehlike altında olan avukatlara adadığının altını çizen Gümüş, Avrupalı Demokrat Avukatlarının (AED); 2010'da İran'da,  2012'de Türkiye'de, 2013'te Bask / İspanya'da, 2014'te Kolombiya'da, 2015'te Filipinlerde, 2016'da Honduras'ta, 2017'de Çin'de ve 2018'de ise Mısır'da ilan edildiğini hatırlattı. Gümüş, 2019 yılında Tehlikedeki Avukatlar Günü, Türkiye'deki tehlike altındaki avukatlara odaklandığını dile getirdi.
 
'TEHDİTLERE BOYUN EĞMEDİK'
 
Gümüş, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin 2017 yılında yayınladığı bir rapora göre, Türkiye'de yaklaşık 570 avukatın tutuklandığını, bin 480'inin kovuşturma ile karşı karşıya kaldığını ve 79'unun uzun süreli hapis cezasına çarptırıldığına yer verdi.
 
Gümüş, konuşmasını söyle sürdürdü: "20 ilde 34 avukat örgütü, terör örgütleri ile iltisaklı oldukları iddiasıyla, yargılanmaksızın kanun hükmünde kararname ile kapatılmıştır. Kapatılan hukuk örgütleri arasında ELDH ve AED'nin üyesi olan Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği de bulunmaktadır. Bu iki hukuk örgütünün 80'e yakın üyesi, iki kitlesel dava kapsamında Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, örgüt üyeliği yahut örgüte destek suçlamaları ile yargılanmaktadır. Bu kişilerden biri olan ÇHD genel başkanı Selçuk Kozağaçlı, tutuklu yargılanmakta olup tek kişilik bir hücrede, başka tutuklularla iletişimine olanak tanınmaksızın tecrit altında tutulmaktadır. Suçlamalara maruz kalan diğer avukatların da bir kısmı cezaevinde ve yine tutuklu olarak yargılanmaktadır. Serbest bırakılmış olanların büyük bir kısmı için ise adli kontrol kapsamında yurtdışına çıkış yasağı ve/veya polis karakolunda imza verme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu durum 2018 yılında olağanüstü halin kaldırılması ile herhangi bir düzelme göstermemiştir. Aksine avukatları hedef alan kitlesel siyasi davalar aynı şekilde devam etmektedir. Pek çok ülkede olduğu gibi; Türkiyeli devrimci, demokrat, yurtsever avukatlar da ezilenlerin ve halkın avukatlığını yaptıkları için şiddet, tehdit, gözaltı ve tutuklama ve işkence ile karşılaşmakta ve hatta katledilmekteler. Ezilenlerin sürekli baskı ve şiddet tehdidi altında olduğu ülkemizin hukukçuları olarak bizler, bu tehdidin sindirme amacı güttüğünün farkındayız. Ancak bu tehditlere hiçbir zaman boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz."
 
Gümüş taleplerini şöyle sıraladı:
 
-ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın, tutuklanan ÇHD ve ÖHD üyesi avukatların yanı sıra siyasi saiklerle açılan ve sürdürülen davalarda mahkum olan diğer avukatlar derhal serbest bırakılmalıdır.
 
-Serbest bırakılana kadar avukatlara yönelik uygulanan tecrit derhal sonlandırılmalıdır.
 
-Savunmayı hedef alan siyasi müdahaleler derhal sonlandırılmalıdır.
 
Açıklama "Savunma susmadı, susmayacak" sloganlarıyla son buldu.