18 Kasım 2024 Pazartesi

Silopi'de binler buluştu

Silopi'de düzenlenen 1 Eylül mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, HDP'nin ilk görevinin savaşa karşı mücadele olduğunu kaydetti. Sancar, iktidarın savaş politikalarını ve neden olduğu yıkımlarını hatırlattı. 

"Savaş kaybettirir barış kazandırır/ Şer mirin e aşîti jiyan e. Aşîtiyê biparêze" şiarıyla Silopi Newroz alanında bir araya gelen çok sayıda kişi "onurlu barış" talebini yineledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak İl Örgütü öncülüğünde gerçekleşen miting alanı coşkuyla dolarken, alana, "Li heber şer serî rake jiyana azad ava bike", "Rêxistibûyîna jinê azadîya jinê ye", "Girtîyên siyasî tûmeta me ne", "Dayîk rê nadin şer!/Anneler savaşa geçit vermeyecek", "Onurlu barış yoksa büyük direniş var" ve "Savaşa karşı barış mücadelesini büyütüyoruz" pankartları asıldı.

Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şırnak İl Örgütü, HDP Milletvekilleri Remziye Tosun, Nuran İmir, Hasan Özgüneş, Hüseyin Kaçmaz, Barış Anneleri Meclisi, Özgür Kadın Hareketi'nin (TJA) yanı sıra binlerce kişi katıldı.

KATLEDİLEN KADINLARLA ALANA GİRİŞ YAPILDI
TJA, Barış Anneleri Meclisi ve HDP Şırnak Kadın Meclisi, "Dewleta zayendperest dê hesaba jinên qetilkirî bîde" pankartıyla miting alanına giriş yaptı. Katledilen kadınların bulunduğu fotoğraflarını taşıyan kadınlar, sık sık "Jin jîyan azadî", "Bijî berxwedana jinan" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.

SANCAR: SAVAŞLA KÜRT SORUNUNA YAKLAŞMA ZİHNİYETİ
Saygı duruşuyla başlayan mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ilk görevlerinin her türlü savaşa ve savaş politikalarına karşı çıkmak olduğunu kaydetti. Savaşın acı, yıkım, gözyaşı ve her türlü yıkımın ana kaynağı olduğunun altını çizen Sancar, "Bu ülke savaş politikalarından çok çekmiştir. Savaş aynı zamanda talandır, zulümdür, soygundur, yoksulluktur. Savaş başladığında yoksullar kaybeder, bir avuç zengin kazanır. Yoksulların gençleri, çocukları savaşlarda can verirken  bir avuç savaş baronu servetine servet katar. O nedenle savaşlar aynı zamanda sömürü düzeninin besin kaynağıdır savaş politikaları da öyledir. Savaşlar aynı zamanda çeteleşmenin ve çürümenin de nedenidir. Bu ülkede Kürt soruna güvenlikçi, savaşçı zihniyetle yaklaşmanın büyük yıkımları bir kez daha hatırlayalım. Soygun var, sömürü var, talan var, binlerce can kaybı var, devletin çeteleşmesi var. Eğer 90'larda Susurluk gibi kirli soygun imparatorluğu ortaya çıkabilseydi bunun temelinde Kürt sorununda çözümsüzlük ve savaşla Kürt sorununa yaklaşma zihniyeti yatıyordu" dedi.

'ASLAN'IN CENAZESİ 7 YIL SONRA TORBAYLA VERİLDİ'
Hakan Aslan'ın cenazesinin 7 yıl sonra bir torba içerisinde babasına verilmesini hatırlatan Sancar, en acımasız düşmanların bile cenazeye saygı duymak gerektiğini ancak bu savaş politikalarının bu değerleri yerle bir etmeyi başardığını söyledi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Bana imkan tanınsın bu çatışmayı bir haftada ortadan kaldırım" sözlerini anımsatan Sancar, tecride karşı mücadelenin sadece Kürtlerin sorunu olmadığını kaydetti. 

'MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'
Sancar, şöyle devam etti:  "Bu ülkede barış için de Kürt sorunun demokratik çözümü için demokratik bir cumhuriyete giden yolu açılması için bütün engellerin kaldırılmasını istiyoruz. O nedenle tecride karşı çıkıyoruz. Saat geç oldu ama hala sıcak var. Bu sıcakta alnınızdan ter aktığını biliyoruz. Alnınızdan akan her damla ter, barış mücadelesini besleyen bir kaynağa dönüşüyor. O terler nehir oluyor, deniz oluyor. Biz bu terlerin yarattığı denizden barışı da demokrasiyi de özgürlüğü de çıkarmaya söz veriyoruz. Mücadele olmadan barış olmaz, barış hiç kimse tarafından halklara lütf edilmez. Halklar özgürlük ve eşitlik mücadelesini kararlılıkla yürüterek barışı kurabilirler. Hem burada bu topraklarda hem de bu bölgede Kürtlere karşı düşmanlık ve nefret politikaları bölgeyi savaş alanına çeviriyor. Bu iktidar Kürtlere karşı nefret ve düşmanlık politikalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor, bunu da savaş politikalarıyla ve kutuplaşma politikalarıyla yürütüyor.  O nedenle gelin hepsine birlikte karşı çıkalım. Mücadeleyi büyütelim, barışı demokrasi ve özgürlük için eşitlik ve adalet için savunalım."

Sancar'ın konuşması sık sık, "Selam selam İmralıya bin selam" ve "Bijî zindana amed" sloganıyla bölündü.

Sancar'ın konuşmasının ardından sanatçı Kadir Çat sahne aldı. Mitinge katılanlar Çat'ın seslendirdiği ezgiler eşliğinde halaya durdu.