24 Eylül 2024 Salı

Sokağın tecridi kırılacak - Özgür Duran

Sürecin önünü açacak en büyük kaldıraçlardan biri de birleşik mücadeleyi yükseltmektir. Amed'te Newroz alanlarını dolduran halklarla, İstanbul'da patronlara karşı grev çadırında direnen işçilerin talepleri ile 8 Mart'ta kadınların sokağı tutma iradesi birleştiği ölçüde sokağın tecridi kırılacaktır.
Leyla Güven'in Amed hapishanesinde yaktığı meşale elden ele dolaşmaya devam ediyor.
 
Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde açlık grevine giren tutsak sayısı 5 binin üzerinde. HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç açlık grevlerine devam ediyorlar. DBP'nin tutsak eş genel başkanı Sebahat Tuncel açlık grevinde direniyor. HDP Hakkâri eski Milletvekili Selma Irmak direniyor. Nasır Yağız Hewler'de direniyor. Fransa'da 14 kişi direniyor. İmam Şiş Galler'de direniyor. Komünist tutsaklar direniyor. Muhabbet Kurt Sincan Hapishanesi'nde, Hülya Gerçek Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi'nde, Ali Haydar Saygılı Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nde Aydın Akyüz İzmir/Kırıklar F Tipi Hapishanesi'nde 1 Mart'tan bu yana direniyor.
 
Hapishanelerde ve dışarıda açlık grevi sürerken Tekirdağ hapishanesinde tecride karşı feda eylemi yaparak yaşamına son veren Zülküf Gezen direniş bayrağını bir üst aşamaya çıkardı. Zülküf Gezen'in ölümsüzlüğe yürümesinden sonra direniş iradesi sokağı zorlamaya başladı. Amed halkı şehidini bağrına bastı. Devletin cenazeyi kaçırarak gizlice defnetmesine rağmen mezarlığa giderek şehidiyle vedalaştı. Türkiye ve Kürdistan'ın çeşitli şehirlerinde yapılan eylemlerde Zülküf Gezen'in mesajının doğru okunması gerektiğinin altı çizildi. Amed halkı akşamları ses çıkarma eylemleri yaparak açlık grevi direnişine ses vermeye devam ediyor. Bu tabloya bakarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki sokağın tecridi kırılmaya yüz tutmuştur.
 
Hiç kuşkusuz tecrit sadece İmralı hapishanesinde tutulan Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit değildir. Bu gün yaşamın her alanında halklara dönük bir tecrit sürmeye devam ediyor. Her toplumsal dinamik kendi gündemlerinde söz söyleyip harekete geçse de diğer dinamiklerle ilişki kurması ortak mücadeleyi geliştirmesi egemenler tarafından engelleniyor. 8 Mart Gece Yürüyüşünde kadınlar İstiklal Caddesi'ni saatlerce tutmuş saldırı tehditleri karşısında geri adım atmamıştı. 3. havalimanı, Flormar, Cargill, Tariş, İzban direnişleri işçi sınıfı içindeki direniş damarını harekete geçirse de birleşik toplumsal direnişi örgütlemekten uzak kaldı. Diğer direniş odaklarıyla bağı zayıf kaldı.
 
Bu gün sokağa taşan tecrit karşıtı direniş toplumsal alanda uygulanan tecridi kırmaya en yakın hareketlerden biridir. 8 Mart'ta sokağı tutma iradesi nasıl ki sadece kadınların değil tüm muhaliflerin kazanım hanesine yazıldıysa, tecrit karşıtı direnişte sergilenecek irade de tüm ezilenlerin hanesine yazılacaktır. Ezilenlerin mücadelesi birbirinden kopuk olarak düşünülemez. Tabi kazanımları ve geriye düşüşleri de. Son birkaç yıla baktığımız zaman gelişen hareketler tüm ezilenlere umut aşılamıştır. Örnek vermek gerekirse Karadeniz halkının HES karşıtı mücadelesi, Soma'da katledilen 301 işçinin hesabını soran kitleler, deyim yerindeyse yaparağın kımıldamadığı günlerde kadınların tecavüz yasasına karşı sokakları zapt etmesi, nasıl ki bu direniş örneklerini sadece direnişe katılanların kazanımları olarak görmüyorsak tecrit karşıtı mücadelede de ileriye doğru atılacak her adım yine hepimizin hanesine yazılacaktır. Tecrit gündemiyle doğrudan bağı bulunan politik güçlerin bunu kavraması ve bu güne kadar ki duruşlarını gözden geçirerek yeni bir pozisyon alması elzem hale gelmiştir.
 
Açlık grevleri ve Zülküf Gezen'in feda eylemiyle tecrit daha geniş kesimlerin gündemine girmiştir. Son olarak Almanya'nın Kriefeld şehrinde tecridi protesto etmek için bedenini ateşe veren Uğur Şakar'ın da tedavi gördüğü hastanede ölümsüzleştiği haberini aldık. Zülküf Gezen'in ardından Uğur Şakar'ın da şahadet haberinin gelmesi sürecin daha da sertleşerek devam edeceğinin göstergesi olarak önümüzde duruyor.
 
Amed Newroz'una katılan yüzbinlerin başlıca gündemleri Zülküf Gezen'in yaptığı feda eylemi ve 5. ayına giren açlık grevi direnişleri olmuştur. Mazlum Doğan'ın Amed zindanında 3 kibrit çöpüyle Newroz ateşini yaktıktan sonra yaptığı feda eylemi, Newroz'un ön günlerinde feda eylemi yapan Zülküf Gezen'in yaptığı feda eyleminde tekrar vücut bulmuştur. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2019 Newroz ateşini Leyla Güven, Zülküf Gezen ve açlık grevi direnişçileri yakmıştır. Amed Newroz alanında en çok atılan sloganların 'Zülküf Gezen ölümsüzdür' ve 'Biji berxwedana zindanan' sloganları olması bunun en yalın göstergesidir.
 
Bugün yapılan çağrılar düne göre daha çok yankı bulmaya başlamıştır. Politik öncüler bu duyarlılığı kanalize etme göreviyle karşı karşıyadır. Kitlesel gösterilerin yanı sıra gösterilen küçük ama etkili refleksler de kitlere moral aşılıyor. Örnek vermek gerekirse, köprü üstlerine pankartlar asmak, kuşlamalar yapmak, semtlerde sesli ajitasyon konuşmaları yapmak, Amed örneğinde olduğu gibi ses çıkarma eylemleri örgütlemek kitlelerin üzerindeki ölü toprağını atmaya öncülük edecek eylem tarzları olarak değerlendirilmeyi hak ediyor.
 
Sürecin önünü açacak en büyük kaldıraçlardan biri de birleşik mücadeleyi yükseltmektir. Amed'te Newroz alanlarını dolduran  halklarla, İstanbul'da patronlara karşı grev çadırında direnen işçilerin talepleri ile 8 Mart'ta kadınların sokağı tutma iradesi birleştiği ölçüde sokağın tecridi kırılacaktır.