KADIN
Taşdemir: Saldırı annelere değil barışa yapılmıştır
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, açlık grevindeki çocuklarına ses vermek isteyen annelere yapılan saldırılara değinerek "Annelere yapılan saldırı barışa yapılmıştır" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, gündemdeki gelişmelere dair partisinin Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi.
Taşdemir, 1898'te Mısır'ın başkenti Kahire'de Kürdistan gazetesinin kuruluşunun "22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü" ilan edilidğini hatırlatarak Kibriye Evren şahsında Kürt Gazeteciler Günü'nü kutladı.
Önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın mahkemesine değinen Taşdemir, "Rehin tutma politikası, partimize yönelik başlatılan soykırım operasyonunun bir devamıdır. Figen yoldaşımız bir kez daha zulmün gözünün içine bakarak halkları, barışı ve demokrasiyi savunmaya devam etti, kendisini yargılayanları yargıladı" diye konuştu.
'ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Taşdemir, sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde televizyon programına katılarak "çocuklar ölmesin" dediği için hapis cezasına verilen öğretmen Ayşe Çelik'in durumuna da değindi. Taşdemir, "çocuklar ölmesin" demeye devam edeceklerini ve ne cezaevi tehdidinin ne de iktidarın bunu bastıramayacağını kaydetti.
Ayşe Öğretmen'in 18 aylık bebeği ile hapishaneye girdiğini ve 0-6 yaş arası 700 bebeğin anneleri ile birlikte tutuklu olduğunu hatırlatan Taşdemir, "İktidar açısından bir ayıp ve bir kara lekedir" dedi. Bingöl'de futbol oynayan kız çocuklarının fuhuşla benzeştirilmesimesine ve Rabia Naz'ın ölümüne değinen Taşdemir, kadın ve düşmanlığının gücünü AKP'den aldığını söyledi.
'AÇLIK GREVİ DİRENİŞİ TÜM ÜLKE İÇİN'
Leyla Güven'in açlık grevi direnişinin 166'ıncı gününde, Hewlêr'de Nasır Yağız'ın başlattığı açlık grevinin 154'üncü gününde olduğunu vurgulayan Taşdemir, şöyle devam etti:
"Açlık grevi direnişçileri ve bizler AKP iktidarına bir çağrıda bulunuyoruz; kendi hukukunu çiğnemekten vazgeçin, sadece politik çıkarlarınız için keyfinize göre bir hukuk işleyişinde bulunamazsınız. Eğer biz bunu keyfi olarak yaparız diyorsanız meşru bir iktidar olmamanın ötesinde mafyalaşan bir suç örgütüne dönüşmüş olursunuz. Bu hukuksuzluk sarmalı yıkılmak isteniyorsa ilk sözümüzün hukukun çiğnendiği yere çevrilmesi, İmralı tecridinin kırılmasına yönelik olması gerekiyor."
Açlık grevi direnişçilerinin ülkedeki tüm hukuksuzluğun sona ermesi için direndiğini kaydeden Taşdemir, "Ölüm sınırına gelinmesine rağmen hükümet hala sessizliğini koruyor. Bizler hakikati dile getirmeye devam edeceğiz. Sayın Abdullah Öcalan sadece bir politik tutsak değildir, aynı zamanda barışın tesisinde önemli bir aktördür" dedi
'ANNELERE SALDIRI BARIŞA YAPILMIŞTIR'
Açlık grevindeki çocuklarına ses vermek isteyen annelere yönelik saldırılara değinen Taşdemir, "Dünyanın hiçbir yerinde anneler açlık grevindeki çocuklarının erimesine seyirci kalmaz" diyerek şunları da ekledi:
"AKP hükümeti öldürdüğü annelerin cenazesini günlerce sokakta bırakan, annelerin cenazesini gömüldüğü mezardan çıkartan, çocuğu öldürülen anneyi miting meydanlarında yuhalatan, Soma'da madende ölen 301 madencinin annelerinin, eşlerinin gözleri önünde failleri serbest bırakan bir hükümet olduğu gibi cezaevi önlerinde anneleri coplatan ceberut bir hükümet olduğunu da bir kez daha gösterdi."
Beyaz tülbentli annelere ve kadınlara saldırmanın barışa saldırmak olduğunun altını çizen Taşdemir, "Saldırıya uğrayan sadece Barış Anneleri değil, direnen, itiraz eden tüm kadınlardır. Anneler şahsında sokağa taşan joplu işkence, kadın düşmanı erkek egemen devletin gerçek yüzüdür" diye belirtti.
'AKP ÖNCE DEMİRİ SOĞUTSUN'
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Taşdemir, AKP'nin normalleşme söylemlerine ilişkin "Türkiye'de "demiri soğutma" niyetinde olanların, pratikte buna dönük davranması gerekmektedir" diyerek AKP'nin her sıkıştığı süreçte "normalleşme" tartışması yaptığını belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıya değinerek ise saldırının merkezinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bulunduğunu söyledi. Soylu'nın HDP eş genel başkanlarına dönük benzer tehditleri yaptığını hatırlattı.