25 Eylül 2024 Çarşamba

Tekirdağ'da 21 HDK üyesi tutuklandı

Tekirdağ'da 21 HDK üyesi tutuklandı. HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, tutuklamalara tepki göstererek, "HDK, bu topraklarda demokratik mücadele yürüten bir yapıdır. Bu darbeci akla bir kez daha sesleniyoruz; biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz" dedi.

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 23 Mayıs'ta birçok kentte yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 24 Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üye ve yöneticilerinden 21'i "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı.

Siyasi faaliyetlerin suçlama konusunu yapıldığı operasyonda, 3 kişi ise serbest bırakıldı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), tutuklamaların ardından avukatlar ve ailelerle birlikte basın açıklaması yaptı. Burada konuşan HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, yaşananların bir tiyatro olduğunu ve daha önce de bunlarla karşılaştıklarını söyledi. Dosyada gizlilik kararı olmasına ve avukatlara kısıtlama getirilmesine rağmen ana akım yandaş medyanın gözaltındaki isimleri hedef gösterdiğine işaret eden Çiçek, "İktidarını ayakta tutmak için hukuku araçsallaştıran bu mantığı tarihin çöp sepetine göndereceğiz. Onlar da bundan korkuyorlar" dedi.

Gözaltındaki sorgularda "Kürtçe biliyor musunuz" sorusunun da sorulduğunu aktaran Çiçek, duruma tepki göstererek Kürtçenin kriminalize edildiğini vurguladı. İktidarın Kürt dili, kültürü ve halkı ile sorunu olduğunu söyleyen Çiçek, "Siz bu halka diz çöktüremiyorsunuz. Öfkeniz buradan geliyor" ifadelerini kullandı.

HDP üyeliği ve HDK toplantılarına katılmanın da suç sayıldığını söyleyen Çiçek, şöyle devam etti: "HDK'nin derdi ne? HDK bu ülkede huzur istiyor. Özgürlük, doğanın, emeğin hakkını istiyor. Kürt sorunun demokratik çözümünü istiyor. Bu sorunların çözümü işinize gelmiyor. Bu sorunlar çözümsüz kaldıkça siz paranıza para katıyorsunuz. Zenginliğinize zenginlik katıyorsunuz. Sorunlara çözülmedikçe iktidarınızı ayakta tutuyorsunuz. HDK, bu topraklarda demokratik mücadele yürüten bir yapıdır. Bu darbeci akla bir kez daha sesleniyoruz; biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz. Barış gelinceye kadar, doğanın hakkı gelinceye kadar, emeğin hakkı verilinceye kadar var olacağız."