Tuncel ve Kışanak'ın duruşması yine ertelendi
Tutuklu olan Kürt kadın siyasetçiler Sebahat Tuncel ve Gülten Kışanak'ın yargılandığı davanın 7. duruşması görüldü. Tutukluluğun devamına karar verilerek duruşma 18 Kasım'a ertelendi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında verilen hükmün, Antep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesi tarafından bozulmasının ardından yeniden başlayan davanın 7. duruşması, Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Pandemi nedeniyle duruşma salonuna HDP Milletvekili Ayşe Sürücü ve aileler alındı, çok sayıda kişi alınmadı.
Kışanak ve Tuncel, duruşmaya tutuklu bulundukları Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tuncel ve Kışanak, dosyada eksik evrak ve yine savunma yapma koşulları oluşturulmadığı için savunma yapmayacaklarını belirtti, tutuklulaklarına ilişkin kısa konuşmalar yaptı.
KIŞANAK: 4 YILDIR OLAĞAN BİR DÖNEM YAŞAMADIM
Gültan Kışanak, Mart ayından bu yana avukatlarıyla görüştürülmediğini, yine dava dosyası ile birleşen başka dosyaların olduğunu belirterek, savunma yapmayacağını söyledi. Kışanak konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben bu 4 yıl içinde olağan bir dönem yaşamadım. Üzerine bir de pandemi geldi. Durum içinden çıkılamaz hale geldi. Şuan konuşurken bile risk altındayım. Oda da bulunan tozu bile kendi eldivenlerimiz ile sildik. Bu koşullarda benden savunma yapma mı istiyorsunuz?" dedi.
'TARİHİ SORUMLULUĞUMUZ VAR'
Yürüttüğü siyasi faaliyetlerden dolayı tutuklu olduğunu vurgulayan Kışanak, "Neden buradayım? Muhtemelen siz siyasi baskı atındasınız. Siyasi bir davadan yargılanıyorum. Tarihi sorumluluğum gereği ciddi bir ortamda savunma yapmak istiyorum. Ama bunun koşulları oluşturulmuyor. 3 aydır dışardan sadece 2 kitap alabiliyorum. Avukatlarımı göremiyorum bu koşullarda nasıl savunma yapacağım" dedi.
'İFADE ALINMADAN DOSYA BİRLEŞTİRİLMİŞ'
"6 aydır ağır bir tecrit altındayım" diyen Kışanak, İzmir ve Hakkari'de açılan dosyaların savcılık ifadesi alınmadan mevcut dosya ile birleştirildiğini belirterek, "Şuan cezaevlerinde 250 bin insan var. Bu koşullarda tutuklu yargılama yapma bir cinayettir. Asla savunma hakkımdan imtina etmiyorum. Kamuoyu önünde başım dik savunma yapmak istiyorum ancak koşullar el vermiyor" diye konuştu.
TUNCEL: KÜRT SORUNU MAHKME SALONLARINDA ÇÖZÜLMEZ
Ardından konuşan Sebahat Tuncel, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden dolayı tutuklu olduklarını belirterek, Kürt sorununun mahkeme salonlarında çözülecek bir sorun olmadığını söyledi. Türkiye'de derinleşen ekonomik krizin temelinde Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğuna işaret eden Tuncel, "Kürt sorunu çözülmediği için ülkede çatışmalı süreç devam ediyor. KJA'nın kapatılması TJA ve Roza Kadın Derneği üzerindeki baskılar, HDP Eşbaşkanlarının ve muhaliflerin yargılanması… Sorumluluk sahibi insanlarız. Bu savunmalarımızı kamuoyuna açık yapmak istiyoruz. Bu işi çözecek olan siyasi iradedir. Dosyalarımız kriminalize edilmeye çalışılıyor. Her şeyi basının önünde demokratik bir çerçevede yapmışız. Türkiye'de demokrasi, insan hakları, kadın hakları olsaydı, biz burada olmayacaktık" şeklinde konuştu.
'SAVUNMA HAKKIMIZI KULLANAMIYORUZ'
Yargılandıkları dosya hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını söyleyen Tuncel, savunma hakkını kullanamadığını ifade etti. Tuncel, şunları söyledi: "Avukatlarımızı göremiyoruz. Dosyalar zamanında elimize ulaşmıyor. Avukat görüşleri pandemi koşullarına göre düzenlenmedi. Ancak cam arkasından telefonla yapıyoruz. Konuşmalarımız başkaları tarafından dinleniyor. Yarın manipüle edilebilir. Bu şekilde ben savunma hazırlayamam."
'HUKUKA AYKIRI'
Avukat Mehmet Emin Aktar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uzun tutukluluk süresinin adil yargılanma hakkı ihlali olduğuna dair kararlarını hatırlatarak, "Müvekkillerimizin tahliyesini talep ediyorum. 4 yıldır müvekkilimiz hukuksuz tutuklu. Müvekkilimiz Kandıra Cezaevi'nde tutuklu ama mahkeme Malatya da. 4 yıl tutuklu olmak, 15 yıl ceza almaya tekabül ediyor. Müvekkilimiz bu kadar uzun süre tutuklu olması hukuka aykırıdır" dedi.
Mahkeme heyeti Kışanak ve Tuncel'in tutukluluk halinin devamına karar verdi, duruşmayı 18 Kasım'a erteledi.