25 Eylül 2024 Çarşamba

Tutsak gazeteci Yılmaz: Gazetecilik tam da bugünler için var

Tutsak gazeteci Sedat Yılmaz, MLSA avukatları aracılığıyla yolladığı mesajda gazeteciliğin tam da bugünler için olduğunu kaydetti. Türkiye'de basın ve ifade özgülüğünün en ağır faturasını Kürt gazetecilerin ödemeye devam ettiğini söyleyen MA editörü Yılmaz, dayanışma içinde olanlara teşekkür etti.

Ankara merkezli operasyonda gözaltına alınıp 3 Mayıs'ta tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Sedat Yılmaz, kendisini Sincan Hapishanesinde ziyaret eden MLSA avukatlarına yaşadıklarını anlattı. Yılmaz, 14 Mayıs öncesinde birinci turdan çıkan sonuçlara odaklanmış bir siyasal operasyon olduğunu söyledi.

'OPERASYONLAR 16 GAZETECİNİN TUTUKLANMASIYLA BAŞLADI'
Nisan ayı sonunda Ankara ve Diyarbakır merkezli gerçekleşen ve çok sayıda gazetecinin tutuklandığı operasyonlarla ilgili görüşlerini paylaşan Yılmaz, bunların 14 Mayıs öncesi seçim hazırlığı olduğunu ancak 16 Haziran 2022'de Diyarbakır'da 16 gazetecinin tutuklanmasıyla çok önceden başladığını yazdı.

'BEDELİ KÜRT GAZETECİLER ÖDEMEYE DEVAM EDİYOR'
"Bu dalganın bize geleceğin  tahmin ediyorduk diyen" Yılmaz,  iktidarın kendi başarısızlığının faturasını Kürt gazetecilere kestiğini söyledi. Yılmaz, "Oysa gazetecilik tam da bu günler için vardır. Birilerinin hoşuna gitmeyeni yazmak, söylemek,Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün en ağır bedelini Kürt gazeteciler ödedi ve ödemeye devam ediyor" dedi.

DAYANIŞMA İÇİNDE OLANLARA TEŞEKKÜR
Yılmaz, tutuklanma sürecinde kendisine destek olan  meslek örgütlerinin çabalarına teşekkür etti. "Dayanışma konusunda öncelikle MLSA ve diğer meslek örgütlerinin çabalarını, tutumlarını hürmetle selamlıyorum" diyen gazeteci kendisine destek olan herkese teşekkür etti.

Meslektaşlarının içinde bulunduğu durumu çok iyi bildiğini ve tecrübeli olduklarını vurgulayarak, yurtiçi ve yurtdışı olarak eşgüdümlü dayanışma kampanyalarının sürdürülebileceğini söyledi.

'AİLEMİN ONURLU BİR ÜLKEDE YAŞAMA ÇABASADIR'
Eşi ve kız kardeşiyle birlikte gözaltına alındığını hatırlatan ve 13 yaşındaki kızını tanıdıklara bırakmak zorunda kaldığını belirten Yılmaz, "Evet, çok ağır bir süreç, yük ve yıpratma ancak bu meslek, korku, kaygı üzerine hareket edilemeyecek bir karşılık istiyor. Basın ve ifade özgürlüğü uğruna ödediğim bedel, kızımın ve ailemin onurlu, özgür, demokratik bir ülkede yaşama çabasıdır" yazdı.

'DARP SONUCU 3 GÜN BOYUNCA UYUYAMADIM'
Yılmaz, Diyarbakır'dan Ankara'ya gözaltı aracına bindirilirken sağ tarafında bulunan bir polis tarafından darp edildiğini tekrarladı. Yılmaz, sağ kolunun, omzunun ve boynunun darp sonucu oluşan şiddetli ağrılarından dolayı üç gün boyunca uyuyamadığını ve rahat hareket edemediğini ifade etti. "15 saati aşan otobüs yolculuğum boyunca kelepçeli getirildim" diyen Yılmaz, yolculuk boyunca 40'ın üzerinde polisin sürekli bir psikolojik baskı unsuru olduğunu ve yol boyunca kendisine yemek dahi verilmediğini anlattı.