4 Aralık 2024 Çarşamba

'Tutsakları yalnızlaştırmak için suç üretiyorlar'

Hapishanelerde politik tutsaklar üzerindeki tecrit ağırlaşırken tutsak yakınlarına yönelik baskı da artıyor. Tutsak yakınlarına yönelik gözaltı ve tutuklama saldırılarını ETHA'ya değerlendiren TUAY-DER Marmara Bölgesi Eşbaşkanı Demir, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Yoleri ve  TDİ'den Yıldırım bu saldırıların amacının tutsakları yalnızlaştırmak olduğunu vurguladı. Tutsaklara para yatırmanın suç olmadığını kaydeden Demir, Yoleri ve Yıldırım, dayanışma artırılırsa suç üretilmesinin meşrulaştırılmasının önüne geçileceğini de ekledi. 

AKP-MHP iktidarı uzun dönemdir gözaltı ve tutuklama saldırıları ile toplumu sindirmeye çalışıyor. Demokratik eylem ve etkinliklere katıldığı için tutuklanmak neredeyse rutinleşirken sosyal medya paylaşımı nedeniyle en az bir kez gözaltına alınmayan neredeyse kimse kalmadı. Şimdilerde yeni trend sokak röportajı verdiği için tutuklanmak. AKP, Türk Ceza Kanununu yorumlayarak suç üretme konusunda tüm yaratıcılığını sergilerken diğer taraftan da hapishanelerle dayanışma içinde olanları da cezalandırarak faşist politikalarda çığır açıyor.

Çocuklarına, eşlerine, arkadaşlarına, vasisi olduğu kişilere hapishane idaresinin banka veya posta hesabına para yatırmak yeni bir "suç" nedeni. Başka bir ülkede olsa kara mizah sayacağımız bu uygulama maalesef Türkiye'de iktidarın sosyalistleri, yurtseverleri, devrimcileri sindirme; hapishanelerdeki tecridi artırma ve politik tutsakları yalnızlaştırma politikasının bir parçası.

Tutsaklara para göndermiş olmak; 20 Ağustos 2021'de İstanbul, Batman, Diyarbakır ve Muğla'da HDP'ye, 27 Şubat 2024'te İstanbul ve İzmir'de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Partizan üyelerine dönük gözaltı ve tutuklama saldırısının gerekçesi yapılmıştı.

Hapishane idaresinin resmi banka ve posta hesabına para göndererek "Örgüte finans sağlama"nın nasıl yapıldığı hala açıklığa kavuşamasa da son olarak 75 yaşındaki Hatice Yıldız hapishanedeki kızına para yatırdığı gerekçesi ile tutuklandı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi Hatice Onaran'a, eşine ve siyasi tutsaklara para gönderdiği için 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Yargıtay'a itiraz yolu kapalı olan kararın İstinaf Mahkemesi tarafından onanmasının ardından Onaran, 10 Ekim'de Gebze Kadın Kapalı Hapishanesine götürüldü.

18 Ekim 2024 tarihinde Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), yaşananlara karşı "Tutsaklara para yatırmak suç değildir" şiarıyla hapishanelere para gönderme kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında Diyarbakır, Batman ve Van'da açıklama yapılarak tutsaklara para gönderildi. 9 Aralık'ta ise İstanbul'da açıklama yapılarak tutsaklara para gönderme eylemi yapılacak.

AKP'nin tutsak yakınları üzerindeki bu saldırısını ve TUAY-DER'in başlattığı kampanyayı TUAY-DER Marmara Bölgesi Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri ve  Tutsaklarla Dayanışma İnsiyatifi (TDİ) adına Fatma Yıldırım ile konuştuk.

DEMİR: ÇAĞRIMIZ TÜM TOPLUMA
ETHA'ya kampanya hakkında bilgi veren TUAY-DER Marmara Bölgesi Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, tutsaklara para gönderme kampanyasının başlatılmasına ilişkin şunları söyledi: "Maalesef hukuk olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Cezaevinde paraya ihtiyacı olan çok sayıda tutsak var. Ve aileler çocuklarına, eşlerine para gönderdiği için gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Bunun suç teşkil ettiği iddia ediliyor. Biz de bunun suç olmadığını göstermek için böyle bir kampanya başlattık. Neticede bu para tutsakların eline geçmiyor, devlet kurumlarının kasasına giriyor. Bu durumda bir suçlu varsa ilk önce devlet kurumlarıdır."

Demir, kampanyanın bir süre daha toplu para gönderme biçiminde bölge bölge devam ettirileceğini belirterek "Çağrımız tüm topluma ve halkımızadır. Biz gönderdiğimiz sınırlı destek ile tutsaklara azıcık da olsa cansuyu olmak istiyoruz. Eğer tüm toplum kampanyamızı desteklerse, sahiplenirse suç olmayan bu dayanışmanın keyfi olarak suç sayılmasını durdurabiliriz. İster bizimle iletişime geçerek isterse de kendi inisiyatifleri ile tutsaklara para yatırabilir ve kampanyamıza destek olabilirler" dedi.

YOLERİ: HAPİSHANEYE PARA YATIRMA DİYE BİR SUÇ YOK
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri de Hatice Onaran'ın tutuklanmasını değerlendirdi. Yoleri, Onaran'ın tutuklanma sürecini "Eski eşi ve yoksulluğa düşmüş ekonomik desteğe ihtiyaç duyan birkaç hasta mahpus adına hapishane idaresi hesabına para göndermiş olması, 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet' kapsamında suç olarak tanımlandı" diyerek özetledi.

Onaran'ın tutuklanmasını hukuksuzluk olarak ifade eden Yoleri, "Öncelikle yasada mahpuslar adına para gönderme suçu diye bir suç yok. İkincisi, mahpuslara para yatırmak ve mahpusların hesabına yatırılan paranın nasıl harcanacağı 'Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmelik' ile düzenlenmiş bulunuyor. Bu usule uygun olmayan bir biçimde mahpuslara para ulaştırılamaz. Mahpuslara elden para verilemez mesela. Para mahpus adına cezaevi idaresinin kontrolündeki hesaba banka veya PTT aracılığı ile yatırılır. Yatırılan paralar, idare tarafından belirlenen görevlilerin kontrolünde bakanlıkça belirlenen haftalık limit dahilinde elektronik para ödeme sistemi ya da cezaevi idaresi hesabından doğrudan kantin hesabına aktarılır. Yani, Mahpuslar adına cezaevine yatırılan paranın kullanımı tamamen idarenin yetkisindedir. Bu durumda yetkililer ve soruşturma açan ve ceza veren yargı organlarının cevap vermesi gereken sorular ortaya çıkmaktadır" dedi.

'TUTSAKLARI YALNIZLAŞTIRMA POLİTİKASI'
"Mahpus adına gönderilen paranın kontrolü idarede olduğuna göre, idarenin suçlanması gerekmez mi" diye soran Yoleri, "Gönderilen paralar genellikle mahpusların beslenme ve temizlik ihtiyaçları doğrultusunda kantin alışverişleri için kullanılıyor, mahpusların hayatta kalmaları için gereken bu harcamalar hangi mantıkla terör faaliyeti olarak değerlendiriliyor. 60 yaşında, yüzde 79 engelli raporu olan ve kolon kanseri tedavisi gören üyemiz Hatice Onaran, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine karşı ve özellikle hasta mahpusların sorunlarına dair mücadele ederken, şimdi kendisi bir hasta mahpus. Çalışma arkadaşları olarak bu hukuksuzluğu sindirmemiz mümkün değil. Bu nedenle bir an önce bu haksız cezadan dönülmesini ve arkadaşımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" diye belirtti.

Yoleri, 75 yaşındaki Hatice Yıldız ve benzer gerekçelerle tutuklananlara değinerek "Bu dava ve cezaların mahpusları yalnızlaştırmak ve dirençlerini kırmak amacı ile yürütüldüğünü düşünüyoruz. Öte yandan mahpuslarla dayanışma bu şekilde cezalandırılarak, bu örnek üzerinden toplumdaki dayanışma değerlerinin de ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, mahpuslar gibi dışarıdaki insanların da yalnızlaştırılmaya çalışıldığı görülüyor" dedi.

YILDIRIM: 9 ARALIK'TA BİZDE EYLEMDEYİZ
TDİ adına konuşan Fatma Yıldırım ise tutsakların yalnızlaştırılmaya çalışıldığını ve tecridi derinleştirecek pek çok işkence yöntemi uygulandığını belirterek, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) kapsamında yapılan gözaltı ve tutuklama saldırılarının özel bir gözdağı aracına dönüştürüldüğünü ifade etti. Yıldırım, "Tutsak aileleri olarak "Tutsaklara Para Göndermek Suç Değildir" diyor ve bu konuda tüm toplumu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Önümüzdeki süreçte aileler olarak sosyal medya paylaşımları vs birçok yolla bu konuyu toplumun gündemine taşımaya devam edeceğiz. Ayrıca TDİ olarak, TUAY-DER 'in 9 Aralık'ta gerçekleştireceği tutsaklara para gönderme kampanyasına biz de destek vereceğiz" dedi.