24 Eylül 2024 Salı

Uçar: Filistin halkının direnişi meşrudur

Partisinin grup toplantısında konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar, Filistin halkının direnişinin meşru olduğunun altını çizdi. Uçar, "İsrail ve Filistin ilişkisinde derinleşen bu savaş karşısında başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm halkları adil ve demokratik çözümün tarafı olmaya davet ediyoruz" dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, gündemdeki siyasi gelişmelere ilişkin haftalık Meclis Grup Toplantısında konuştu.

Filistin direniş örgütleri ile siyonist İsrail arasındaki savaşa dikkat çeken Uçar, Filistin halkının direnişinin meşru olduğunu vurguladı. Uçar, "7 Ekim tarihinden itibaren bütün dünya günlerdir İsrail devletinin işgal ve şiddetinin sebep olduğu bir savaşa tanıklık ediyor. Eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın mümkün olduğuna inanan ve bunun mücadelesini veren bizler, Filistin halkının yıllardır sürdürmüş olduğu eşit ve özgür yaşam mücadelesini ve direnişini sonuna kadar destekliyoruz. Bir halkın işgale karşı direnişi ne kadar meşru ve gerekli ise bununla ilgili yürütülecek mücadelenin yönteminin de önemli olduğunu ısrarla vurgulamak isteriz. Çünkü her mücadele özgürlük getirmiyor. Tarih bunun örnekleri ile doludur" dedi.

Uçar, bugün ortaya çıkan savaşın İsrail'in savaş ve işgal politikalarından bağımsız olmadığını söyledi. Esirlere ve kadınlara yönelik şiddetin kabul edilemeyeceğini dile getiren Uçar, "Ortadoğu'da ulus devletçi siyasetin halkları düşmanlaştıran politikaları bir an önce son bulmalıdır. İsrail savaşı derinleştiren adımlarından vazgeçmeli, tüm yaşam alanlarını hedef haline getiren bombardımanı durdurmalı ve hepsinin temel gerekçesi olan işgal politikalarından vazgeçmelidir. İsrail ve Filistin ilişkisinde derinleşen bu savaş karşısında başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm halkları adil ve demokratik çözümün tarafı olmaya davet ediyoruz" dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 9 Ekim 1998 uluslararası komploya ilişkin de konuşan Uçar, Öcalan şahsında gerçekleştirilen ve başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının geleceğine dönük yapılan bir müdahale ve komplo olduğunu söyledi. Uçar, "Bu komplo bitti mi, elbette hayır. Komplo büyük oranda boşa çıkarılmış olmasına rağmen bir yandan da devam ediyor. Bu bağlamda komplonun nasıl devam ettiği ve hangi krizlerle kendini sürdürdüğü ve karakterinin anlaşılması demokratik siyasetin en acil görevlerinden biridir" dedi.

İçişleri Bakanlığı yerleşkesinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğüne yönelik bombalı eylem bahane edilerek Rojava'ya artarak süren saldırılara ilişkin ise Uçar, "Rojava'ya saldırmak için bahaneler yaratmak en çok bugün Dışişleri Bakanı olarak tanıdığımız Hakan Fidan'ın en iyi bildiği şeylerden birisi, daha önce de 'füzeler atarız, savaşı oradan başlatırız' diyen birisi. Bugün de aynı şeyleri yapıyor demek ki hevesi bitmemiş. Fakat Kobanê'de kimlerin hevesi kursağında kalmışsa yine kalacak, bunun iyi bilinmesini isteriz. Savaş hukuku aleni bir şekilde çiğneniyor. Uluslararası hukuk mercileri sessiz, BM sadece ‘endişeliyim' diyor. Fakat insanların yaşamına dokunan bir endişe olmuyor. Başta uluslararası kurumlar olmak üzere, STK'larını, tüm demokratik kamuoyunu bu savaş suçuna, sivillere dönük komplovari cinayet girişimlerine karşı koymaya ve ses çıkarmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.