24 Eylül 2024 Salı

Vartinis'te zaman aşımı tehlikesi: 'insanlığa karşı suçlar' kapsamında değerlendirilmeli

Vartinis Davası'nda savunma yapan avukatlar, zaman aşımı kararı verilen JİTEM, Musa Anter ve Madımak davalarını hatırlatarak, dosyanın "insanlığa karşı suçlar" kapsamında değerlendirilmesini istedi. Duruşma 1 Kasım'a ertelendi.

Muş'un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde evleri ateşe verilerek aynı aileden 9 kişinin katledilmesiyle ilgili Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden başlayan Vartinis Davası'nın 18'inci duruşması Kırıkkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Sümeyye Boz ve Sırrı Sakık'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi duruşmada hazır bulundu. Katliamdan sağ kurtulan ailenin tek üyesi Aysel Öğüt ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

SORUŞTURMA İZNİ 6 YIL 25 GÜN SONRA VERİLDİ
Duruşmada ilk olarak Avukat Fuat Özgül söz aldı. Özgül'ün davanın zaman aşımına uğramamasını beklediklerini belirtmesi üzerine mahkeme heyeti, zaman aşımı kararının yargılama yaptıktan sonra verileceğini belirtti. Özgül ardından sözlerine devam ederek, 2006 yılında konuya ilişkin soruşturma izni istendiği ve 6 yıl 25 gün sonra izin verildiğini belirtti. Zaman aşımı değerlendirilmesinde söz konusu 6 yıl 25 günün hesaplanması gerektiğine dikkat çeken Özgül, "Sanığın yakalanmaması mümkün değildir. Mağdur aile yönünden bu 6 yıllık süre de dikkate alınarak sanığın bu suçtan kurtulmaması gerektiğine inanıyoruz. Masum bir aile katledildi. Masum çocuklar hunharca şekilde yakılarak katledildi. Ben kendim o olayı birebir gördüm. Orada terör örgütüne zerre kadar bir yardım söz konusu değil. O adamın uyguladığı bir vahşetti. Mahkemenizin adil bir karar vereceğinden bir şüphemiz yok" ifadelerini kullandı.

JİTEM, MUSA ANTER, MADIMAK DAVALARI HATIRLATILDI
Muş Baro Başkanı Avukat Kadir Karaçelik, "Madımak Davası'nda, Musa Anter Davası'nda, JİTEM Davası'nda davalar zamanaşımından düşürüldü. Bu nedenle endişeliyiz. Benzer dosyalarda böyle hadiseler söz konusu olduğu için biz buna değinmek gerekliliği duyuyoruz. Vartinis, ağır insan hakları davasıdır. Biz bu konuda bu nitelemeyi yapmak zorundayız. Evleri yakılmak suretiyle 9 kişinin can verdiği dosyada katledilenlerin 7'si çocuktu. Özel bir husumeti yoktu. İkinci bir husus kamusal güç kullanma yetkisine sahip jandarma komutanını emir komutasında gerçekleşiyor" dedi.

'VARTİNİS DAVASI İNSANIM DİYEN HERKESİN DAVASIDIR'
Uluslararası hukukun insanlığa karşı suçlar bakımından incelenen davalara yönelik tutumuna dikkat çeken Karaçelik, "Vartinis davası bir ailenin davası değil bu ülkede insanım diyen herkesin davasıdır. Dolayısıyla bunun kamuoyu tarafından takip edilmesi kadar doğal bir şey de olamaz. En önemlisi Yargıtay kararından sonra imdat butonuna basar gibi 'Kaçma şüphesi var. Tutuklayın' dedik. Şu anda kırmızı bülten çıkarıldı ama yakalanamıyor. Bu ülkede toplumsal barışı önemseyen, yaşam hakkına önem veren herkes bu davadan bir netice alınmasını ve infazının gerçekleşmesini istiyor. Bugüne kadar bu inancı yeşertecek bir gelişme göremedik" ifadelerini kullandı.

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİ'
Avukat Özgür Yaldız da zaman aşımı verilerek düşürülen dosyalara dikkat çekerek, "Bu dosyanın bir farkı yok. Failin fiili bir yönlendirme, etnik bir güdü ile yaptığı çok açık. Yargıtay ceza dairesinin kararı ile de bunun bir kamu kurumu temsilcisi tarafından yapıldığı tespit ediliyor. Talebimiz, dosyanın geldiği nokta itibariyle 5237 sayılı yasanın 77'nci maddesi kapsamında (İnsanlığa Karşı Suçlar) bir değerlendirme yapmanızdır. Bir kamu kurumunun, askeri bir kurumun insan yaşamından daha kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bu dosyada verilen karar kamuoyunun adalete olan güvenini tazeleyebilir" ifadelerini kullandı.

DURUŞMA ERTELENDİ
Ardından söz alan mahkeme başkanı, yapılacağı tarih belli olmayan nihai değerlendirmede zaman aşımı riskinin değerlendirileceğini belirterek, duruşmayı 1 Kasım'a erteledi.