28 Eylül 2024 Cumartesi

Açlık grevini ESP İstanbul İl Örgütü devraldı

ESP İstanbul İl Örgütü, İzmir'de başlayan açlık grevi eylemini devraldı. Başta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile görüş yasağı olmak üzere hapishanelerde ki tüm tutsaklara yönelik hak ihlallerinin son bulması için açlık grevinde olduklarını söyleyen sosyalistler, dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), hapishanelerde artan hak ihlalleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin sona ermesi için 16 Ocak'ta İzmir'de başlattığı açlık grevi eylemini ESP İstanbul İl Örgütüne devretti.

Açlık grevini devralacak olan ESP İstanbul İl Örgütü üyeleri İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın açıklaması yaptı. "Dayanışmayı yükseltelim, tecridi kıralım" şiarıyla dernek binası içerisinde gerçekleştirilen basın toplantısına ESP ve SGDF üyelerinin yanı sıra İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, ÖHD'li avukat Baran Çelik ve Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) üyeleri katıldı.

YOLERİ: DEVLET GÖSTERMELİK ADIMLAR DIŞINDA BİR ŞEY YAPMADI
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, tutuklulara yönelik hak ihlallerinin her geçen gün arttığına işaret etti. Söz alan Yoleri, 300 binin üzerinde hasta tutsak olduğunu, ancak yaşadıkları sorunların bir türlü çözülmediğini dile getirdi. Bu konuyla ilgili faaliyet yürüten tüm kurumların, organizasyonların ise defalarca yetkililere çağrı yaptığı halde, göstermelik adımların dışında bir gelişme yaşanmadığını söyleyen Yoleri, "Bir genelge çıkarılmıştı en son ancak Adalet Bakanlığı'nın açıklamasından sonra çok yoğun beklenti olmasına rağmen özellikle hasta mapusların tedaviye erişim konusunda maalesef anlamlı bir düzenleme yapılmadı. Çıkarılan genelge 2006 tarihli genelgenin tekrarı niteliğindeydi. Biraz baskıyı öteleme anlamında belki toplumun algısı ile oynama anlamında etkisi olabilecek ama mapusların sağlık hakkını kullanmayı sağlayamayacak yada bu konudaki sorunları çözmeyecek bir adım atılmış oldu. Elbette sorunları çözme konusunda kalıcı bir adım atılması beklenmesi devam ediyor. Bu konuda Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin (ESP) başlattığı bir eylem takvimi söz konusu" dedi.

ÖZCAN: BU SORUN GENÇLİĞİN DE SORUNU
SGDF üyesi Adnan Özcan, tutsaklara yönelik hak gasplarına dikkat çekmek ve kamuoyunun gündemine taşımayı hedeflediklerini söyledi. Özcan, "Gençler olarak bizim de gündemimizde olmalı. Genç devrimciler olarak, özerk demokratik üniversite talebinden tutalım gençliğin bütün taleplerine kadar ses çıkardığımızda tutsak edilebiliyoruz. Örneklerini defalarca gördük. Bize ışık olan, bize yol gösteren devrimciler, yurtseverler tutsak edildi çok büyük hak gasplarına maruz kalıyorlar. Bizler bu durumu gençliğin sorunu olarak görüyoruz. Devrim mücadelesi, sosyalizm mücadelesi kesinlikle cezalandırılamaz. Bunun içinde tutsaklarımızla dayanışma yürütmeye ve herkesi bu gündemle alakalı bir tepki göstermeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

ÇELİK: BU ÇAĞRI ÇOK KIYMETLİ, DESTEK VERELİM
ÖHD avukatlarından Baran Çelik de ESP'nin çağrısının çok değerli olduğunu kaydetti. Tecrit başta olmak üzere hapishanelerde devam eden hak ihlallerinin dinmediğini kaydeden Çelik, "Sadece tutsakların seslerini çıkartmaları yetmez bu dışarının sorunu aynı zamanda. Bunun için dışarıda olan herkesin partililerin, derneklerin, insan hakları örgütlerinin ve bireysel olarak da her yurttaşın bir görevi olmalıdır. Bu çağrıya destek verelim" ifadelerini kullandı.

YALÇIN: TUTSAKLARA TECRİT İÇERİSİNDE TECRİT DAYATILIYOR
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifinden (TDİ) Abdülmelik Yalçın ise 2016 yılında ilan edilen OHAL'den itibaren hapishanelerde tecrit ve işkencenin gittikçe derinleştiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: "Tutsaklara tecrit içerisinde tecrit dayatılıyor. Tutsaklarla dayanışma inisiyatifi olarak Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne bu dönemde hapishanelere yönelik gerçekleştirdikleri eylemi değerli buluyoruz ve önemsiyoruz. TDİ olarak ESP'nin gerçekleştirecekleri eylemleri selamlıyoruz."

'İŞKENCE ÇARKI DÖNÜYOR'
Basın metnini okuyan açlık grevi eylemcilerden Züleyha Müldür, tutsaklara yönelik hak ihlallerinin ve tecridin ağırlaştırılarak artığına dikkat çekti. Hasta tutsakların ölüme mahkum edildiğini söyleyen Müldür, "Hapishane girişinde çıplak arama, sayım veya hücre araması sırasındaki linç girişimleri, süngerli hücre, cinsel taciz, tehdit ve hakaretler, polis/MİT sorgusuna götürmelerle işkence çarkı dönüyor" dedi.

'TUTSAKLARLA DAYANIŞMAYI YÜKSELTME ZAMANI'
Baskı ve işkence rejiminin, emekçilerin, halkların isyanını bastırmak için olduğunu dile getiren Müldür, hapishanelerin "içeri" değil, "dışarı" sorunu olduğunu kaydetti. Devrimci, yurtsever tutsakların bütün bu koşullara boyun eğmeden direnmeye, üretmeye, yaşamın içinde olmaya devam ettiğini kaydeden Müldür, "Sıra 'dışarı'da! Şimdi; politik tutsaklarla dayanışmayı yükseltme zamanı" ifadelerini kullandı.

Müldür, tutsakları sahiplenme ve dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı.