28 Eylül 2024 Cumartesi

Çetin Kaya'yı katleden polise iyi hal indirimi

Kadıköy'de 2021 yılında set emekçisi Çetin Kaya'yı infaz eden polis Selçuk Ergen, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı, Ergen'e verilen "iyi hal" indirimiyle ceza 25 yıla indirildi.

Kadıköy'de 29 Kasım 2021'de set emekçisi Çetin Kaya'yı "dur ihtarına uymadığı" iddiasıyla katleden polis Selçuk Ergen'in "kasten öldürme" suçundan yargılandığı davanın 2'nci duruşması Kartal'da bulunan Anadolu Adliyesi 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık polis Selçuk Ergen, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ceza Ergen'in "yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri" göz önünde bulundurularak 25 yıla indirildi.

Duruşmaya, Kaya'nın ailesi, taraf avukatları, Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Barış Atay ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Orhan Sarıbal katıldı.

'KAYA'NIN POLİSE DÖNÜK HERHANGİ BİR HAREKETİ OLMADI'
İlk sözü alan tanık minibüs şoförü Sinan Deneri, olay esnasında yolcu almak için arabasını kenara çektiğini, Çetin Kaya'nın önünde park edili araca iki eli arkada olacak şekilde iki polis tarafından yaslandığını gördüğünü anlattı. Çetin Kaya ve polislerin bir süre konuştuktan sonra sağındaki polisin Kaya'nın kafasına silahın kabzasıyla vurduğunu, Kaya'nın darbenin etkisiyle sağa doğru eğildiğini ve sonra polisin silahının iki el üst üste patladığını söyleyen Deneri, polis ve Kaya arasında geçen konuşmayı duymadığını kaydetti. Kaya'nın araca yaslı olduğu sırada polise karşı herhangi bir hareketi olmadığını belirten Deneri'nin beyanları polis Ergen'in avukatları tarafından yalanlanmaya çalışıldı.

Kaya'yı katleden polis Ergen'in avukatları, olaydan sonra Deneri'nin karakola giderek "rahat uyuyamadığı gerekçesiyle" ifadesini değiştirmek istediğini öne sürdü. Deneri ise, olay sonrası tanımadığı telefonlardan tehditler aldığını, bu nedenle rahat olmadığını, söylediklerinin arkasında durduğunu, karakola gitme sebebinin ise aldığı tehditler olduğunu belirtti. Deneri, kendisini telefonda tehdit edenlerin "Ben polisim" dediğini aktarırken, sanık avukatları, Deneri'yi tehdit edenlerin Çetin Kaya'nın yakınları olabileceğini ima etti.

'ANİ BİR REFLEKSLE OLDU'
Olay esnasında Selçuk Ergen'in yanında olan diğer polis İrfan Kavun, tanık olarak duruşmaya SEGBİS'le bağlandı.

Olay günü Fikirtepe Mahallesi'nde görev yaptıklarını, bir ara sokakta Çetin Kaya'nın aracını gördüklerini, aracın camlarının filmle kaplı olduğunu ve bu nedenle kontrol etmek istediklerini söyleyen Kavun, araca dur ihtarında bulunduklarını ancak aracın kendilerinden kaçtığını savundu. 6-7 dakika süren kovalamacadan sonra aracın önüne kırarak durdurduklarını ifade eden Kavun, kovalamaca devam ederken araç içerisinde silahlarını doldurduklarını söyledi.

Aracı durdurduktan sonra Çetin Kaya'nın araçtan inmediğini ve güç kullanarak indirdiklerini dile getiren Kavun, Kaya'nın kaçmaya çalıştığını iddia etti ve kelepçelemek için sanık polis Selçuk Ergen'den yardım istediğini ifade etti. Kaya'nın kelepçeye direndiğini savunan Kavun, Kaya'nın sağ koluna kelepçe taktığını, sol koluna takmaya çalışırken Kaya'nın kollarını oynattığını, sonrasında ise Ergen'in silahının yanlışlıkla iki el patladığını öne sürdü. Kelepçeyle ilgilendiği için Ergen'in silahının olduğu pozisyonu görmediğini belirten Kavun, olayın yanlışlıkla, ani bir refleks sonucu geliştiğini savundu.

'CİNAYETİN KASTEN GERÇEKLEŞTİĞİNE DAİR BİR ŞÜPHE KALMADI'
Sonrasında söz alan Çetin Kaya'nın avukatı Özgür Urfa, Kavun'un meslektaşını kurtarmaya yönelik beyan verme çabası içinde olduğuna dikkat çekti. "Sanığın eyleminin kasten insan öldürme suçunu oluşturduğu konusunda hiçbir tartışma kalmamıştır" diyen Urfa, olayda herhangi bir haksız tahrik veya meşru müdafaanın da söz konusu olamayacağına dikkat çekti.

Urfa, Ergen'in en üst sınırdan ve "nitelikli kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Savcılık mütaalasında, Ergen'in "kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Polis Ergen'in avukatları katledilen Çetin Kaya'nın avukatlarının beyanlarını "subjektif" diyerek itibarsızlaştırmaya çalıştı. Tanık Sinan Deneri'nin beyanlarının "şaibeli" olduğunu iddia eden avukatlar, ortada herhangi bir kastın söz konusu olmadığını savundu. Çetin Kaya'nın olay esnasında uyuşturucu madde etkisi altında olduğunu savunan avukatlar, cinayeti bu şekilde meşrulaştırmaya çalıştı.

SANIK AVUKATLARI MİLLETVEKİLLERİNİ HEDEF ALDI
Polis Ergen'in avukatı Sibel Çelik, duruşmaya katılan milletvekillerini hedef alarak, "Bugün burada yaşananlara benzer olaylarda maalesef polis memurları şehit olmuştur. Bugün burada bulunan milletvekilleri acaba onların duruşmasına da katılmış mıdır" diyerek olayı farklı bir boyuta taşımaya çalıştı. Milletvekilleri Barış Atay ve Orhan Sarıbal ile Çetin Kaya'nın yakınları bu sözlere tepki göstererek mahkeme heyetinden müdahalede bulunmasını istedi. Atay, "Burada bir senaryo yazıyorsunuz, katili savunuyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Avukat Sibel Çelik, Kaya'yı katleden polisi aklamak için şu sözleri kullandı: "Basın yoluyla olay köpürtüldü, yargı mekanizması baskı altına alınmaya çalışıldı." Çelik, Kaya'nın Barış Atay'ın eşinin de çalıştığı yapım şirketinde çalıştığını söyleyerek, algı oluşturmaya çalıştı. İzleyiciler ve maktul avukatları hem Çelik'e hem de mahkeme heyetine tepki gösterdi ve Çelik'in beyanlarına izin vermesini eleştirdi.

'ADRENALİNİN ETKİSİYLE OLMUŞTUR'
Polis Ergen'in avukatı Kaan Batuhan Arslan, kasıt olup olmadığını belirlemek için burada olduklarını ifade etti ve yaşanan 6 dakikalık kovalamacanın ardından polislerin bünyesinde adrenalin hormonu salgılandığını, bu nedenle olayın anlık bir refleksle yaşandığını öne sürdü. Arslan, "Ne kadar tecrübeli olursa olsun, takılmış olabilir, eli titremiş olabilir. Biz burada psikolojiyi inkar edemeyiz. Adrenalin vardı, maktulde makul şüphe vardı" diyerek cinayeti normalleştirmeye çalıştı.

Ergen'in avukatları, Ergen'in "taksirle öldürme"den yargılanmasını ve tahliyesini istedi.

Son sözü polis Selçuk Ergen, üzgün olduğunu ve Çetin Kaya'yı kasıtlı bir şekilde öldürmediğini iddia etti.

Mahkeme heyeti, Ergen'in "kasten öldürme"den müebbet hapis cezasına çarptırılmasına, Ergen'in yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın "geleceğine etkisi" düşünülerek 25 yıla indirilmesine karar verdi.

'İYİ HAL İNDİRİMİ BU CİNAYETLERİ MEŞRULAŞTIRIYOR'
Duruşma çıkışı adliye önünde açıklamalarda bulunan avukat Özgür Urfa, duruşmada yaşananları anlattı ve cinayetin "yargısız infaz" olduğunu söyledi. Ergen'in avukatlarının savunma denemeyecek beyanlarda bulunduğunu kaydeden Urfa, "Davayla ilgisiz, son derece sakil beyanlarda bulunarak dosyayı başka bir yere çekmeye çalıştılar" dedi.

Kararın yetersiz olduğunu vurgulayan Urfa, "Türkiye'de hiçbir muhalife uygulanmayan iyi hal indirimi katillere uygulanmaya devam ediyor. Bugüne kadar kadın katillerine uyguluyorlardı, bugün de bir polis memuruna uyguladılar. Sokak ortasında yargısız infazın iyi hal indirimi olmaz. Bu indirim, bundan sonraki cinayetleri meşrulaştırmaya, önünü açmaya sebebiyet vermektir" dedi. Urfa ayrıca, sanık polis bir "kamu görevlisi" olduğu için müebbet hapis değil ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini hatırlattı. Urfa, karara itiraz edeceklerini açıkladı.

'TESELLİ KARARIYLA YETİNMEYECEĞİZ'
TİP milletvekili Barış Atay, "Hep beraber mahkeme salonunda müthiş bir izansızlık ve ahlaksızlık örneği izledik. Ne insanlıkla ne hukukla bağdaşmayacak, gerçekten hepimizi dehşete düşürecek bir avukat ordusu vardı" dedi. Verilen teselli cezasıyla yetinmeyeceklerini vurgulayan Atay, "Herkes bilsin ki bu ülkede bir değişim rüzgarı zaten esmeye başlamıştı. Bundan sonra da hiç kimse elindeki silaha, güce, arkasındaki siyasal kuruma güvenerek insanların insanlık hakkını ihlal edemeyecek. Bunun garantisi olmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.