28 Eylül 2024 Cumartesi

Diyarbakır ve Batman'da kayıp eylemleri

Diyarbakır ve Batman'da gözaltında kaybedilenlerin akıbetini soran kayıp yakınları, hakikat mücadelesinden geri adım atmayacaklarını vurguladı.

Diyarbakır ve Batman'da kayıp yakınları gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu.

DİYARBAKIR
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 724'üncü hafta eylemlerini Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Kayıpların fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınları, 24 Aralık 1993'te Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Ulusoy köyünde gözaltında kaybedilen Ramazan ve Hamide Şarlı kardeşlerin akıbetini sordu.

İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Yakup Güven, gözaltında kaybetmelere ve hak ihlallerine karşı adalet mücadelesi sürerken yeni katliamların ve hak ihlallerinin yaşandığını söyledi. Paris'te gerçekleşen katliama dikkat çeken Güven, "Ne yazık ki tarihin sonsuz bir tekrarı gibi sürekli ülke içinde ülke dışında her yerde Kürtler öldürülmeye, katledilmeye, işkence görmeye ve çeşitli hak ihlallerine maruz kalmaya devam etmektedir. Biz öldürülen üç Kürt'ün aslında çözümsüzlükte ısrar edilen Kürt meselesinden bağımsız ele alınmaması gerektiğini biliyoruz ve tecrübelerimiz de bize böyle olduğunu defalarca hatırlatmıştır" dedi. Olayın etkili bir şekilde soruşturularak tüm faillerin derhal ortaya çıkarılması çağrısında bulunan Güven, Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) dönük operasyona da tepki gösterdi.

"On yıllardır Kürtlerin demokratik siyaset yürütme hakkına, sivil mücadele yürütme hakkına, hak mücadelesi verme çabasına saldırı olduğunu, Kürtlerin tüm sivil demokratik mücadele alanlarının kapatılmaya çalışıldığını görmekteyiz" diyen Güven, gözaltı ve tutuklama uygulamalarının tehdit gibi kullanıldığını söyledi. Güven, Şebnem Korur Fincancı için de özgürlük çağrısında bulundu.

Gözaltında kaybedilen Ramazan ve Hamide Şarlı'nın hikayesini kamuoyuyla paylaşan Fırat Akdeniz, Şarlı kardeşlerin akıbetini sordu ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istedi.

BATMAN
İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları eylemlerinin 560'ıncı haftasında Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde toplandı. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde basın açıklamasını Av. Mehmet Akif Akın okudu. Devletin tüm muhalif kesimlere yok etme amacıyla saldırılarını devam ettirdiğini söyleyen Akın, gözaltında kaybetme politikasının sistematik olduğuna işaret etti. 

"Bizler; insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak insanlarımızın kaybedilmesine tanıklık etmiş sivil, asker tüm yetkililere sesleniyoruz! Susmayın, vicdanlarınızla yüzleşin. Tanıklığınız; bu topraklarda kaybedilen 'insanlığa karşı suç' işleyen sorumluların ortaya çıkarılmasının ve yargılanmalarının önünü açacaktır" diyen Akın, 23 Aralık 1980'de Kars'ta gözaltında kaybedilen Mahmut Kaya'nın hikayesini kamuoyuyla paylaştı.

Kaya'nın Maraş Katliamı'nın yıldönümüne ilişkin bir pankart asarken gözaltına alındığını belirten Akın, 10 gün boyunca sorgulanan Kaya'nın işkenceyle katledildiğini ve gözaltına alındığına dair kayıtların ortadan kaldırıldığını söyledi.

Emniyet Müdürlüğü ve Sıkıyönetim Komutanlığı'nın Kaya'nın gözaltına alındığını inkar ettiğini kaydeden Akın, "Bütün kayıtlar yok edildi ancak Mahmut'un katledilmesine tanık olanlar, çıkarıldıkları mahkemede yaşananları anlattılar ve suç duyurusunda bulundular. Ama Mahmut'un
gözaltına alındığı hep inkar edildi" dedi.

Mahmut Kaya'yla aynı hücrede tutulan ve beraber işkence gören Hüseyin Makal'ın "Gözaltında Mahmut'la karşılaştım. Yerde yatıyor ve bir şeyler mırıldanıyordu. Polisler her kımıldadığında, yanına yaklaşıp onu tekmelediler. Ayaklarının altı paramparçaydı. Yüzü ise tanınmayacak haldeydi. 2 Ocak'ta beni salondaki masaya zincirle bağladılar. Mahmut'u da yanıma yatırdılar. Gece yarısı Mahmut'un nefes alışı ağırlaştı. Polisler bizi onun yanından uzaklaştırdılar. Mahmut biraz sonra öldü" ifadelerini hatırlatan Akın, aynı hücrede tutulan Davut Aksu ve Zekiye Şen'in de işkenceye tanıklık ettiğini vurguladı.

Akın, "Bugün gözaltına alındıktan sonra insanlık dışı işkencelerle katledilen Mahmut Kaya ile gözaltında kaybedilen kayıpların faillerinin derhal açığa çıkartılmasını talep ediyoruz. Kayıplarımızın akıbetini sorgularken, onlara dair bir izi bulunmadan, hakikatler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan bu mücadeleden asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Hakikatten ve haklılığımızdan aldığımız meşruiyetle susmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.