5 Ekim 2024 Cumartesi

Eğitim Sen: Hiçbir eğitim kurumunu vakıf, tarikat ve cemaatlere bırakmayacağız

Milli Eğitim Bakanlığı’nın TÜGVA ile Sosyal, Kültürel, Sportif Faaliyetler ile Bilim ve Sanat Faaliyetlerinin Yapılmasına İlişkin İş Birliği Protokolü’nü yürürlüğe soktuğunu kaydeden Eğitim Sen, -TÜGVA vb. demokrasi ve laiklik karşıtı vakıf, cemaat ve derneklerin eğitim ve bilim alanındaki faaliyetlerine karşı hukuksal ve sendikal mücadeleyi sürdüreceklerini, hiçbir eğitim kurumunu vakıf, cemaat ve tarikatların eline bırakmayacaklarını belirtti. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) arasında imzalanan protokol ve kapsamındaki faaliyetlerin durdurulması istemiyle açtıkları davada Danıştay 8. Daire’nin dava konusu
protokol ve işlemlerin imam hatip ortaokulları dışındaki tüm eğitim kurumlarında
yürütmesini durdurduğunu duyurdu. 

Açıklamada, "Anılan kararda, davaya konu protokolün tesis edildiği tarih itibarıyla, yürürlükte olan haliyle 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 10. maddesi uyarınca Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkisi dikkate alındığında, dava konusu işlemlerin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel bütün temel eğitim ve ortaöğretim okulları/kurumlarına yönelik kısmının yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir" denildi. 

Eğitim Sen’in açıklaması şöyle devam etti: "Sendikamız Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz ederek imam hatip ortaokulları yönünden de yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep etmiş, Milli Eğitim Bakanlığı da anılan yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasını istemiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu her iki tarafın itirazlarını değerlendirerek 04 Şubat 2021 gün ve YD İtiraz No: 2020/551 sayılı kararıyla oy çokluğuyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın itirazının kabulüne karar vermiştir. Anılan kararda Milli Eğitim Bakanlığı’nın milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan bireyler yetiştirme asli görevinin Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün sorumluluk alanıyla yakından alakalı olduğundan yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, kaldı ki dava konusu protokolün bakanlığa bağlı diğer genel müdürlüklerce de paraf edilmek suretiyle uygun bulunduğu belirtilmiştir.

Bu kararla Danıştay İdari Dava Daireleri bu konuda Ensar Vakfı ve Hizmet Vakfı ile ilgili önceki kararlarından aksi yönde karar vermiştir. Adı geçen kurul Milli Eğitim Bakanlığı’nın itirazlarının reddine karar verdiği Danıştay 8. Dairesi’nin önceki yürütmeyi durdurma kararlarında, örgün eğitimdeki öğrencilere yönelik bir kısım etkinliklerin doğrudan diğer kurum, kuruluş ve bireyler tarafından yürütüleceğinin kabul edilmesi, örgün eğitim kurumlarını kanuni idare ilkesine ve genel idare ilkesine aykırı olarak diğer kurum, kuruluş ve bireylerin faaliyet alanına dönüştüreceği, bir kamu hizmeti olan eğitim- öğretim hizmetinin devletin hizmet alanı içerisinde ancak genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği belirtilmişti. Şimdi ise hem Danıştay 8. Dairesi hem de Danıştay İdari Dava Daireleri, protokolü yalnızca yetki yönünden incelemiş, esas açısından bir sorun görmemiştir.

Bu aşamada Milli Eğitim Bakanlığı ise TÜGVA ile Sosyal, Kültürel, Sportif Faaliyetler ile Bilim ve Sanat Faaliyetlerinin Yapılmasına İlişkin İş Birliği Protokolü’nü 25 Şubat 2021 tarihinde Bakan Yardımcısı Mustafa Safran imzasıyla yürürlüğe sokmuştur. Sendikamız bu protokolün de yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açmış, bu davada henüz karar verilmemiştir. TÜGVA vb. demokrasi ve laiklik karşıtı vakıf, cemaat ve derneklerin eğitim ve bilim
alanındaki faaliyetlerine karşı hukuksal ve sendikal mücadelemiz sürecektir. Hiçbir eğitim kurumunu demokrasi ve laiklik karşıtı vakıf, cemaat ve tarikatların eline bırakmayacağız."