28 Eylül 2024 Cumartesi

Faşist Kürşat Yılmaz: İfadem alınsaydı Hrant Dink yaşıyor olacaktı

Hrant Dink davasında kamu görevlilerinin yargılandığı duruşmada ifade veren faşist Kürşat Yılmaz, 2005 yılında Ankara'daki bir otelde kendisine Hrant Dink'in fotoğrafı gösterilerek, "Bunu öldür" denildiğini ileri sürdü. Söz konusu kişilerin "FETÖ"cüler olduğunu öne süren Yılmaz, "İfadem alınsaydı Hrant Dink yaşıyor olacaktı" dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastında "ihmali ve payı olmak" suçundan  4'u tutuklu 77 sanığın yargılanmasına devam edildi. Çağlayan'daki İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 104'üncü duruşmayı Hrant Dink'in arkadaşları ve çok sayıda kişi izledi.

Duruşmaya tutuklu yargılanan dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün, eski astsubay Yavuz Karakaya ve eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu SEGBİS üzerinden hazır edildi. Duruşmada faşist Kürşat Yılmaz ve dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi Aşırı Sağ Örgütler Birimi Tim Komutanı Serkan Özer tanık olarak dinlendi. Kimlik tespitlerinin ardından sanık ve tanık avukatlarının talepleri okundu.

'İFADE TALEBİM YANITSIZ KALDI'

Kürşat Yılmaz, mahkemeye gelmek için defalarca dilekçe verdiğini, ancak talebinin cevapsız kaldığını öne sürdü. "Zamanında ifadem alınsaydı Hrant Dink yaşıyor olacaktı" diyen Yılmaz, kendisine Hrant Dink'i öldürmesi için Gülen örgütü tarafından teklif yapıldığını ancak kabul etmediğini iddia etti.

TANIK HİÇBİR ŞEYİ HATIRLAMADI

Bir diğer tanık Serkan Özer ise Hrant Dink'i medyadan bildiğini, bu konu ile şüpheli sıfatı ile ifade verdiğini belirtti. Dink cinayeti ile ilgili öncesinden kendi birimine herhangi bir istihbaratın gelmediğini, ancak başka kimsenin olup olmadığını bilmediğini savunan Özer, cinayetin olduğu gün astları olan personelin nerede görev yaptığını bilmediğini iddia etti. Cinayet öncesi Trabzon'dan görevlilerin gelip gelmediğini bilmediğini belirten Özer, cinayetten sonra il dışından gelenleri duyduğunu dile getirdi. Cinayetin olduğu gün kendisinin şubede olduğunu belirten Özer, diğer personelin nerede görevli olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Özer, o dönemde İl Jandarma İstihbarat biriminde çalışan görevlilerin FETÖ ile ilgililerin olup olmadığını bilmediğini, 2008 yılına kadar ise görevde kaldığını belirtti.

'ÇALIŞMALARIMIZ OLMADI'

Özer'in ifadesinin ardından çapraz sorguya geçildi. Özer, 'görev alanı içinde olan ırkçı ve milliyetçi gruplar ile ilgili çalışmalarının olup olmadığı' sorusuna, ırkçı ve milliyetçi gruplar ile ilgili bir çalışmalarının olmadığını, aşırı sağ denilince dinsel anlamda çalışmalarının olduğunu ifade etti. Hrant Dink yargılandığı dönemde kendisine dönük ırkçı ve milliyetçi grupların saldırıları ile ilgili bir çalışmasının olup olmadığı yönünde yöneltilen soruya Özer, yapılan ırkçı ve milliyetçi eylemler ile ilgili herhangi izleme ya da dinleme çalışmalarının olmadığını söyledi. Avukatların diğer sorularına ise Özer, "Hatırlamıyorum, bilmiyorum" şeklinde yanıtlar verdi.

TELEFON KAYITLARI İSTENDİ
Tanık ifadelerini alınmasının ardından taraf avukatlarına söz verildi. Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu istihbarattan dosyaya eklenen telefon şemalarının eksik olduğunu söyleyerek, görüşmelerin tümünün tekrar talep edilmesini istedi. Bakırcıoğlu, MİT'in Hrant Dink ile ilgili yürüttüğü çalışma kayıtlarının da dosyaya eklenmesini istedi.

Savcı ise "Gelen bilgi ve belgelere bir diyeceğimiz yoktur. Katılan vekillerin taleplerinin reddine, tutuklu sanıkların tutukluların devamına..." talebinde bulundu.

Ardından tutuklu sanıkların savunmaları alındı. İlk olarak söz alan Ercan Gün, "Ben bir haberden dolayı 44 aydır örgüt üyeliğinden tutukluyum. Bu saatten sonra verilecek hükmü çoktan yattım. Bu dosyada tek sivil olan benim. Yaptığım savunmalar dinlenmiyor. Benim örgütle bir irtibatım yok. 44 aydır yattığım yeter, tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek de tahliyesini talep etti. Yavuz Karakaya bir talebinin olmadığını belirterek, serbest bırakılmasını istedi. Hamza Celepoğlu da 22 ay bu davadan tutuklu olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.

DURUŞMA MAYIS'A ERTELENDİ

Son olarak tutuksuz yargılanan sanıklara söz verildi. Söz alan sanıklar adli kontrol şartlarının kaldırılıp beraat kararı verilmesini istedi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine, firari sanıklar hakkında çıkartılan yakalama kararının infazının beklemesine, ATK'ye yazılan yazının akıbetinin sorulmasına, HTS kayıtlarının istenmesi talebinin reddine, dosyada diğer eksik hususların tamamlanmasına, bazı sanıkların adli kontrollerinin kaldırılmasının talebinin reddine, tefrik taleplerinin reddine, sanık Ali Öz'ün ev hapsinin kaldırılıp hafta bir gün imza vermesine karar verdi.

Duruşma 12, 13 ve 14 Mayıs tarihine ertelendi.