28 Eylül 2024 Cumartesi

Foza Yusif, Türk devleti ile Şam hükümetinin görüşmelerini değerlendirdi

Türk devleti, Şam hükümeti ve Rusya'nın savunma bakanlığı ve istihbarat şefleri düzeyinde gerçekleştirdiği görüşmeleri değerlendiren PYD Başkanlık Komitesi üyesi Foza Yusif, "Türkiye işgalci stratejisinden vazgeçmedi. Kimse yanlış hesap içerisinde olmamalı" dedi.

Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan, 28 Aralık'ta Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile bir araya geldi. 11 yıl aradan sonra Suriye ile başlayan görüşmelere ilişkin Mezopotamya Ajansına konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Komitesi üyesi Foza Yusif, işgalci stratejisinden vazgeçmeyen Türk devletinin başaramadığı planlarını yeni bir taktikle gerçekleştirmek istediğini söyledi, atılan adımları taktik değişikliği olarak tanımladı.

DAİŞ ve çeteler eliyle Misak-ı Milli sınırlarına dönmek isteyen Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetiminin projesini başarısız kılmak, soykırım planlarını gerçekleştirmek istediğini belirten Yusif, "Bunları başaramadığını anlayınca, yeni bir taktikle Suriye rejimi ile bu planlarını gerçekleştirmek istiyor. Bu plan Suriye'de iç karışıklık çıkaracak olan bir plandır. Türk devleti, Kürt ve Arapları birbirine vurdurtarak, kendi amaçlarına ulaşmayı hedefliyor. Böylelikle kendi iktidarını uzatmak istiyor. Bu kirli oyuna karşı Suriye hükümetinin duruşu önemlidir. İnanıyoruz ki Şam bu oyunun farkındadır ve tecrübesiyle bu oyunu boşa çıkaracaktır. Suriye barışının garantisi, Özerk Yönetim ve Şam arasındaki kalıcı diyalogdur. Türkiye bu planlarıyla Suriye'nin istikrarını bozuyor. Suriye'nin toprağını işgal etmiş, o işgal ettiği topraklardan çıkması gerekiyor. Türkiye her gün Suriye topraklarında katliam yapıyor. Herkes bunu bilmelidir ki Türkiye işgalci stratejisinden vazgeçmedi ve bu atılan adımlar taktik değiştirmedir" diye konuştu.

Şam hükümeti üzerinde büyük bir baskı olduğu için Türk devletiyle görüştüğünü kaydeden Yusif, bu durumu 'zorunlu evlilik' olarak tanımladı. Suriye hükümetinin Erdoğan iktidarının kendilerine dost olmayacağını bildiğini söyleyen Yusif, Erdoğan'ın Emevi camiinde namaz kılma hayalini hatırlattı, "Onun için bu görüşme çoğu kişinin öngördüğü gibi güçlü olmayacaktır. Çünkü Türkiye Suriye'ye karşı çok suç işledi. Türkiye işgalci bir devlettir, onun için Suriye'nin bu durumu kolaylıkla gözardı edebileceğini düşünmüyorum" dedi.

Türk devletinin İdlib, Serêkaniyê, Cerablus, Girê Spî ve Bab'da soykırımcı politikalar uyguladığını, demografik yapıyı değiştirdiğini belirten Yusif, Türkiye'yi işgalci olarak gören Şam hükümetinin bunu kabul etmeyeceğini söyledi.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğunu, bunun için kendi bağımsız güçleriyle demokratik ulus projesini geliştirdiklerini, Türk devletinin işgalci saldırılarına karşı mücadele ettiklerini vurgulayan Yusif, "Türk devleti Suriye'nin huzurunu bozmak, Özerk Yönetimin karşıtlığını yapmak, Suriye'nin bileşenleri arasında fitne ve iç karışıklık çıkarmak istiyor. Kürt halkı ve Özerk Yönetim bunun karşısında olup, aynı zamanda bu tür durumlara karşı mücadele edip direneceklerdir" diye ekledi.

Şüm hükümeti ile Özerk Yönetim arasında bir görüşme olup olmadığı yönündeki soruya Yusif, "Şam ile diyaloğumuz hiçbir zaman kesilmedi ve her zaman Şam ile ilişkiler kurduk. Çünkü biz inanıyoruz ki diyalog ve müzakere yolu ile birçok temel soruna çözüm geliştirebiliriz. Bu minvalde barışa dayalı ve demokratik çabalarımız devam edecek" yanıtını verdi.

Demokratik sistemi kurarken kan döktüklerini ve bunu koruyacaklarını vurgulayan Yusif şunları söyledi: "İrademizi tanımayan, bizi inkar eden her siyasete karşı kendimizi koruyacağız. Siyasette her ihtimal var. 2002 yılında Adana İttifakı düzenlendi, bu ittifak Suriye'ye büyük bir zarar verdi. Bu anlaşma Suriye'yi parçaladı, zayıflattı. Ama bilmemiz gerekiyor ki durum 2011'deki gibi değil, birçok şey değişti. Çünkü biz Kürtler, Araplar, Suriyeliler ve Türkmenler beraber kan döktük ve hep beraber demokratik bir sistem inşa ettik. Onun için şüphesiz, irademizi tanımayan, bizi inkar eden her siyasete karşı kendimizi koruyacağız. Bu nedenle temennimiz kimsenin yanlış hesaplar içerisinde olmamasıdır. İsteğimiz, Suriye olarak sorunlarımızı demokratik çerçevede çözmektir. Bunun için de hazırız. Çabalarımız da bu esaslar üzerinde olacak."