24 Eylül 2024 Salı

Hatimoğulları: Özgür yarınlar için devrimci-yurtsever mücadeleyi büyütelim

HEDEP Eş Genel Başkanı seçilen Tülay Hatimoğulları, egemen burjuva bloklara mahkum olmadıklarının altını çizerek, ezilenlerin en geniş demokrasi ittifakını kurma çağrısı yaptı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 4. Büyük Kongresi, Atatürk Spor Salonu'nda sürüyor. HEDEP Eş Genel Başkanı seçilen Tülay Hatimoğulları ilk konuşmasını yaptı.

Kongreyi selamlayan Hatimoğulları, kongre salonun tüm baskılara rağmen yüreği eşitlik, kardeşlik, demokrasi, barış ve özgürlük için atanlarla dolu olmasının halkların onurlu mücadelesi sayesinde olduğunu söyledi. Kapitalist uygarlığın krizinin dünyanın her köşesinde insanlık ve doğa için alarm verdiğini dile getiren Hatimoğulları, bir avuç zengin karlarına kar katabilsin diye milyarlarca insan ve doğanın yok oluşa sürüklendiğini ifade etti.

SABIR TAŞIMIZ ÇATLADI
"Kapitalist modernite ekonomik ve siyasi kriziyle baş edebilmek için küresel çapta ırkçı, ataerkil, aşırı sağcı ve faşizan siyasal güçleri iktidara taşıyor.  Türkiye'deki Erdoğan iktidarı ve otoriter rejim de bu küresel sağ faşist dalganın üzerinde yükseliyor" diyen Hatimoğulları, küresel ve yerli sermayenin Erdoğan'ın arkasında durmasının da sebebinin bu olduğunu söyledi.

İktidarın ekonomik kriz konusunda telkinlerine tepki gösteren Hatimoğulları, "Halkta ne sıkacak diş ne küçültecek lokma kaldı. Sabır taşımız çatladı artık" dedi.

Ülkenin dört bir yanında işçilerin, emekçilerin, kadınların, ekolojistlerin, hapishanelerde tutsakların direndiğine dikkat çeken Hatimoğulları, "Bu iktidar bir felaket iktidarıdır. Türkiye ve Kürdistan açık cezaevine dönüştürüldü. İktidar yargısı kumpas ve siyasi soykırım davalarıyla adaletsizlik üreten bir mekanizmaya dönüştü" dedi.

DEMOKRATİK YARIN İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTME ZAMANI
İşsizlik, yoksulluk, geleceksizliğin bir kader olmadığını, seçeneksiz de olmadıklarını vurgulayan Hatimoğulları, "Türkiye ve Kürdistan mücadele tarihi devrimci, sosyalist ve yurtsever gençlik hareketinin öncülük ettiği sayfalarla dolu. Faşist rejime karşı demokratik ve özgür yarınlar için 21. Yüzyılın sosyalizmine, devrimci-yurtsever ruhuna uygun bir mücadeleyi büyütmenin tam zamanı" dedi.

İktidarın seçimlerden sonra insanların inançlarına, yaşam tarzlarına açıktan saldırdığını ifade eden Hatimoğulları, "Dini istismar eden, İslam'ı siyasallaştıran her anlayışa karşı durma zamanı. Değerli Alevi canlar! Alevi toplumunu ötekileştiren, inanç olarak kabul etmeyen tekçi, mezhepçi zihniyete karşı eşit yurttaşlık hakkı temelinde mücadelenizin ve duruşunuzun bugüne kadar olduğu gibi yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.

KADINLARIN EN UFAK KAZANIMINA TAHAMMÜL EDEMİYORLAR
AKP iktidarının kadınların en ufak bir kazanımına tahammül edemediğini dile getiren Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sistemimizin hedef alınmasını, kadın kurumlarının kapatılmasını, kayyumlar eliyle işlevsizleştirilmesini, İstanbul Sözleşmesinin bir gece yarısı gasp edilmesini, nafaka hakkımızın gasp edilmesini asla kabul etmiyoruz. Kadın düşmanlığına, farklı cinsel yönelimlere yönelik nefret siyasetine karşı direnerek ve birleşerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Erkekler tarafından katledilen, şüpheli biçimde kaybedilen her bir kadının hesabını sormaya devam edeceğiz."

Çocuk istismarlarına, çocuk ölümlerine seyirci kalmayacaklarını, yoksulluk, işsizlik ve her türlü emek sömürüsüne karşı örgütlülüğü büyüteceklerini vurgulayan Hatimoğulları, "Mülteci kadınların, engelli kadınların iki kez, katmerli ayrımcılığa maruz bırakılmasını asla kabul etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Zindanlarda tutsak edilen, kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren, erkek devlet şiddetiyle katledilen kadınlara sözleri olduğunu belirten Hatimoğulları, "Bedenimize, emeğimize, kimliğimize saldıran erkek egemen zihniyete karşı Kadın İttifakı ve dayanışmasıyla kazanan biz kadınlar olacağız. Bizler Roza Lüksemburg'un, Clara Zetkin'in, Şirin Tekeli'in, Sakine'nin, Seve'nin, Kader'in, Eylem'in, Hevrin Xelef'in ve Nagehan'ın yoldaşlarıyız. İran'dan Ortadoğu sokaklarından bütün dünyaya 'jin, jiyan, azadî' şiarının yayılmasına vesile olan Jina Mahsa Emînî'nin yoldaşlarıyız" dedi.

ORTADOĞUDA BARIŞ KÜRT VE FİLİSTİN SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİYLE SAĞLANIR
Ortadoğu'nun ateş çemberi içinde olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Uğrunda mücadele edilen petrol kadar insan kanı döküldü bu coğrafyada. Bu coğrafya aynı zamanda görkemli direnişlerin yurdudur. Kürt halkının Rojava'da Arap halkı ve bölge halklarıyla birlikte IŞİD'e karşı verdiği mücadele çok anlamlı. AKP'nin Kürt düşmanlığı, Rojava'da ve Başur'da askeri varlıktaki ısrarı bölgeyi kan gölüne çeviriyor. Sivillerin yaşam alanlarını bombalayarak savaş suçu işliyor. Derhal bundan vazgeçilmelidir. On binlerin huzurunda Arap dünyasına çağrımızdır; Ortadoğu'da huzur ve barışın yolu Kürt ve Filistin sorununun çözülmesinden geçer. Bu sorunların çözümü için herkesi tarihi sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kürt sorununun herkesin sorunu olduğunun altını çizen Hatimoğulları, "Hangi halktan olursak olalım açlığımız, yoksulluğumuz aynı. Ekmeğimizi, kardeşliğimizi büyütmek için barışı, insanca, eşitçe, kardeşçe bir arada yaşayabilme koşullarını inşa edelim. Barışı inşa etmek için İmralı tecrit rejimini ortadan kaldıralım. Kürt sorunun çözümü önündeki en büyük engel Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecrittir. 32 aydır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamıyor. Tecrit derhal kalkmalı, biran önce Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır" dedi.
 
FİLİSTİN HALKININ HAKLI MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ

Filistin ve İsrail'de süren çatışmaların bir an önce durdurulması çağrısında bulunan Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Kudüs'e, Mescidi Aksa'ya ve Gazze'ye dönük saldırılarda siviller katlediliyor. İsrail'in yüz yılı aşkındır Filistin toprakları üzerinde devam eden işgal politikasını ret ediyoruz. Savaş ve çatışma alanlarında kadın bedeninin hedef alınması, teşhir edilmesi savaş suçudur, insanlık suçudur. Bunu asla kabul etmiyoruz. Mazlum Filistin halkıyla dayanışmak, mücadele deneyimlerinden öğrenmek için Deniz Gezmiş, Kürdistan devrimci hareketinden Abdullah Kumral mücadele verdi. Bizler bugün de Filistin halkının haklı mücadelesinin yanındayız. İktidar ise Filistin için yine dini istismar ederek timsah gözyaşı döküyor. Ve öyle kurtla yiyip kuzuyla ağlayarak Filistin halkının yanında olunmaz, ey Erdoğan bunu bilesin."

GELİN EN GENİŞ DEMOKRATİK İTTİFAKI KURALIM 
Egemen bloklara karşı ezilen ve sömürülenlerin hak, adalet, özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesinin tarihsel ittifakı olduklarını ifade eden Hatimoğulları, "Faşist-otoriter rejim kendini tahkim ederken mücadeleyi seçimlere, sandıklara hapsetmek isteyen ana muhalefete de bir çift sözümüz var; mücadele alanlarda, fabrikalarda, sokaklarda, köylerde, mahallelerde halkın arasında olur. Bizler ittifak politikalarımızı yeniden gözden geçirdik. Yeni dönemde bileşen ve ittifaklarımızla beraber en geniş toplumsal ve demokratik ittifakı kuracağız. Buradan bir çağrı yapmak istiyorum; her aydın, yazar, gazeteci, sosyal demokrat, feminist, yurtsever, herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Gelin bu ittifakı inşa edelim" dedi.