28 Eylül 2024 Cumartesi

'HDP kongresi var olanı ve gelmekte olanı kapsamak zorundadır'

HDP Adana Milletvekili Hatimoğulları, önceliklerinin faşizme karşı mücadeleyi büyütmek olduğunu belirtti, herkesi bu mücadeleye omuz vermeye çağırdı. HDP İstanbul Milletvekili Piroğlu da,"HDP kendi varlığını savunan ve onu ayakta tutan bir yerden, Türkiye halklarının, ezilenlerinin umudunu ayakta tutan bir yere geldi" dedi, herkesi kongreye güç vermeye çağırdı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) kongreler sürecinin sonuna yaklaştı. 23 Şubat'ta Ankara'da 4. Büyük Olağan Kongresini toplayacak. Halk toplantılarında, çeşitli etkinliklerde kongreye ilişkin beklentiler ve hangi ihtiyaca yanıt verilmesi gerektiği üzerine tartışmalar yapıldı.

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ve HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, zorlu bir süreçte toplayacakları kongreye ilişkin ETHA'ya değerlendirmelerde bulundu.

"Türkiye'nin içinden geçtiği siyasal koşullar gerçekten olağanüstü koşullar ve bizler, HDP olarak bu koşullar altında kongreye gidiyoruz" diyen Hatimoğulları, şunları söyledi: "Türkiye tarihi bir değişim yaşadı. Bir rejim değişikliği yaşanıyor, tek adam rejimi oluşturuldu bir şekilde ve devletin bütün mekanizmaları bu çerçevede yeniden, yeniden şekillendiriliyor. Bunun yanı sıra ülkede çok derin ekonomik kriz var. Yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik, geleceksizlik almış başını gidiyor. AKP'nin ihraçlarla akademik alanda yarattığı yıkımdan dolayı çok fazla beyin göçü oldu. Bu anlamda da büyük bir kuraklık yaşıyor."

Hatimoğulları, "Ekonomik sıkıntılar artık insanların canına kıymasına, yaşamlarını son vermesine sebep olacak düzeyde. Neredeyse her gün bir intihar vakasıyla karşılaşıyoruz. Yine aynı şekilde bu ülkede derinleşen Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir şekilde çözümünden hızla uzaklaşma hali var. Çok büyük kaybeden bir Ortadoğu siyaseti var. Çok büyük kaybeden diyorum çünkü, şu sıralar İdlib'deki gelişmeler bu iktidar tarafından geliştirilen yanlış dış siyaset, komşularla kavgalı ve savaşa dayalı siyasetin bedelini şu an Türkiye'deki işçiler, emekçiler, yoksul halk hep birlikte ödüyor" dedi.

Özgürlüklerin kısıtlandığını, baskıların arttığını vurgulayan Hatimoğulları, dinamik bir muhalif güç olan HDP'ye yönelik baskıların da çok fazla olduğunu kaydetti.

'FAŞİZME KARŞI MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUM'
Bu koşullarda kongreye hazırlandıklarını ifade eden Hatimoğulları, "HDP bugün halkların, kadınların, gençlerin umudu olabilecek bir projeyle bu kongreden çıkmalıdır" dedi. 

Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Bizim bu kongrede gerçekten en önemli konsantrasyonumuz faşizme karşı ve faşizmin toplumsal örgütüler üzerinde yarattığı etkilere karşı, mücadele yürütmek, demokrasi ittifakını güçlendirmek ve ittifakı bahsi geçen bu sorunlar üzerinden kendi dinamikleriyle örgütlenmesine katkı vermek. Bizim bu kongredeki en büyük muradımız böyle bir güçle çıkabilmek. Ve 82 milyon insanımızın Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Arap'ıyla, Çerkes'iyle; yani bu ülkede yaşayan 72 milletin, her kesimin sorunlarının çözümünde ortak bir bileşkeyi yakalayabilecek bir konsantrasyonla çıkabilmesi."

'HDP OLARAK BU ÜLKEYİ YÖNETMEYE ADAYIZ, İDDİAMIZ BÜYÜK'
"HDP olarak, bu ülkeyi barış ve kardeşlik içerisinde yönetmeye adayız, adaletli bir şekilde yönetme konusunda iddiamız büyük" diyen Hatimoğulları, şu çağrıyı yaptı: "Ben özellikle Türkiye halklarına, işçilerine, emekçilerine, kadınlarına, gençlerine, doğa ve insan hakları savunucularına, kongremize omuz vermeye, dayanışmaya ve faşizme karşı mücadelemizi büyütmeye, demokrasi ittifakımızı ete kemiğe büründürmeye davet ediyorum."

'KONGREDE YAPILAN VE YAPILMAMIŞ OLANLARIN HESABINI ÇIKARACAĞIZ'
Kongrenin öncesi ve sonrasıyla bütünlüklü bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da, "Birincisi, her kongre süreci doğal olarak öncesinde bir değerlendirmeyi, ikincisi de gelmekte olan sürecin nasıl karşılanacağını kapsamak zorundadır. Aslında kongre bir çeşit yapılmış olanların, yapılmamış olanların hesabının çıkarılması; aynı zamanda belli konjonktürün tahliliyle beraber gelmekte olan süreci hesaplayıp, ona uygun olarak politik ve örgütsel duruşun hasıl olacağını izah etmek durumundadır" dedi.

'GÖĞÜN ALTINDA MUHTEŞEM BİR KAOS VAR'
"Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Aslında küresel ölçekte böyle bir süreçten bahsedebiliriz" diyen Piroğlu, "Yani, Mao'nun, 'Göğün altında muhteşem bir kaos var' sözü bugünü en net yansıtan söylemlerden birisi. Emperyalistler arası çatışma, dünyada yol açtığı gerilimler aynı zamanda neoliberal yıkımın halklar nezdinde yol açtığı büyük uyanışlarla geçen bir sürecin içinden geçiyoruz" tespitinde bulundu.

'KÜRT SORUNU VE EKONOMİK KRİZE ÇÖZÜM ÜRETMELİYİZ'
Artan baskı ve zora rağmen halkların da ciddi bir uyanış ve arayış içerisinde olduğuna işaret eden Piroğlu, şöyle devam etti: "Bir yandan ağır siyasi baskı, bunun kristalize olduğu Kürt sorunu, öte yandan da ağır ekonomik kriz ve bunun kristalize olduğu yoksulluk, açlık ve bunun sonucu insanların intiharı seçmesi... Kongremiz bunlara cevap üretmek zorunda. Aslında halklarımızın adres arayışına, umut arayışına bir cevap vermek durumundayız. Bu nedenle oldukça önemli bir dönemde kongre gerçekleşiyor." 

'BÜTÜN HALKLAR, RENKLER, EZİLENLER KONGREYE GÜÇ KATMALI'
Piroğlu, şunları söyledi: "Benim iddiam şudur: Kongreler aynı zamanda bir vitrin alanıdır, vizyon alanıdır. Yani bu kadar ağır baskı altında yaşayan partinin kongresini yaparken gittiği süreçte herkesin gözü bu kongrenin hem katılımı, hem coşkusu, hem de vereceği mesajlara dönmüş durumda. Bizim burada dosta güven veren, karşımızdaki düşmana da ürküntü veren bir duruşa geçmemiz gerekiyor. Kongre bu açıdan son derece kritik olacak. 

"HDP geldiği noktada sadece kendisini, kendi varlığını savunan ve onu ayakta tutan bir yerden çıkıp, Türkiye halklarının umudunu, ezilen işçi sınıfının, ezilen halkların umudunu ayakta tutan bir yere gelmiştir. Bu kadar saldırının altından çıkıp geldik bu kongreye ve bundan sonraki süreci göğüslemeye hazırız. Bütün halklara, ezilenlere, bu ülkede bütün renklere, kongreye destek vermeye, kongreye güç katmaya ve sesini yükseltmeye çağırıyoruz."