10 Ekim 2024 Perşembe

HDP Sözcüsü Günay: Anayasa Mahkemesi iddianameyi esastan reddetti

Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianameyi reddetmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Sözcüsü Günay, "AYM iddianamenin mesnetsiz, temelsiz olduğunu ve bir hakikate dayanmadığını ortaya koymuş oldu" diyerek iddianamenin usulden değil esastan reddedildiğine işaret etti. HDP'nin kapatılmak istenmesine karşı mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden Günay, HDP ve bileşenlerinin en fırtınalı havalara dayanan gelenekten geldiğini hatırlattı, "Rüzgarın en sert estiği zamanlarda bile eğilmeden bükülmeden gemiyi limana ulaştırmayı başarmış bir tarihten geliyoruz. O yüzden bu davanın içeriği HDP'nin çok ötesinde bir anlam içeriyor" diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) partilerinin kapatılmasına ilişkin iddianameyi reddetmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HDP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yapan Günay, AYM'nin ret kararının sadece usulden değil aynı zamanda esastan olduğuna işaret etti. "AYM verdiği kararda, 'partinin yetkili organlarına atfedilen eylemlerle', Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'nda yer alan, 'odak haline gelmesi' kuralı arasındaki ilişkilendirmelerin yapılmadığına işaret ediyor. 'Odak olma' dosyanın temel iddiasıydı. Bu konuda AYM delilleri yetersiz bulmuştur. Dolayısıyla bu esastan bir değerlendirme ve ret kararıdır. AYM kararından da anlaşılacağı gibi ortada iddialar var, suçlamalar var, siyasi hezeyanlar var ama iddianameyi hazırlayanlar bunu delillendirememişler. Çünkü hepsi tepeden tırnağa yalan" dedi.

İDDİANAME MESNETSİZ
AYM'nin partileri hakkındaki kapatma iddianamesini 'sadece şekli yönden kabul edilemez bulmadı"ğını belirten Günay, "Aynı zamanda iddianamenin mesnetsiz, temelsiz olduğunu ve bir hakikate dayanmadığını da ortaya koymuş oldu" diye konuştu.

İddianameyi hazırlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının belirttiği eylem-durum ve tespitlerin "odağında" HDP'nin olduğu tezinin çürüdüğünü kaydeden Günay, "İlerleyen günlerde esasa ilişkin gerçeklerin de dillendirileceğini umuyoruz" diye konuştu.

İddianamenin hukuki değil siyasi olduğunu daha önce de söylediklerini hatırlatan Günay, AYM kararının bu söylediklerini teyit ettiğine dikkat çekti. Günay AYM kararına ilişkin şunları söyledi: "Görevlendirilen raportörün raporu ve AYM kararları bizler açısından, 'Bu kadar hukuk garabeti de fazla' anlamına gelmektedir. Elbette bu nihai karar değil, ancak AYM bu karar ile iktidarın partimize karşı yürüttüğü intikam siyasetini deşifre etmiştir. Hukuki zeminden bu kadar yoksun bir iddianame eğer kabul edilseydi, halkın vicdanında derin yaralar açılırdı. Dolayısıyla AYM, bu kararı vererek en azından şimdilik demokratik siyasete ve evrensel hukuka aykırı olan bu oyunun bir parçası olmamıştır."

HDP FİKRİYATIYLA SİYASETEN BAŞEDEMEDİLER
Günay, iddianamenin HDP'nin temsil ettiği tüm toplumsal kesimleri, yürüttüğü muhalif duruşa yönelik ve siyasi intikam amaçlı olduğunu söyledi, "Tüm baskı ve zorbalıklara, tüm siyasi kırım operasyonlarına rağmen HDP inandığı yoldan ayrılmadığı için, tüm özel savaş politikaları boşa çıktığı için; kısaca HDP ve onun mücadelesine güçleri yetmediği için zulüm yolu ile kapatmaya gidiyorlar. HDP ile siyaseten baş edemedikleri için kanunu-bürokrasiyi şiddet aygıtlarına çevirip bize yöneltiyorlar. İşin özü budur" dedi.

İddianamenin hazırlanış biçimine dair de eleştirilerde bulunan Günay, şu tespitleri yaptı: "Çoğu henüz soruşturma aşamasında olan davalardan derlenmiş, söz konusu adres, kimlik bilgileri, görev tanımları, bazı etkinliklerin tarih bilgileri ve yine partinin MYK gibi organlarda yer alan arkadaşlarımız ile ilgili bilgiler yanlış yazılmış, vefat eden insanların dahil edildiği torba dosyalar oluşturulmuştur. Deliller toplanmamış, adeta suç delilleri oluşturmaya dönük büyük bir çaba gösterilmiştir. Bu iddianameyi hazırlayanlar sağı sola, aşağıyı yukarıya, eğriyi doğruya bağlayarak sonuç almaya çalışmışlar. 'Önce kapatma davası açalım sonra gerekli kanıtları oluştururuz' demişler. Durum bundan ibarettir ve biz bunu anlatmaya devam edeceğiz."

'AYM'NİN REDDİ, USULDEN DEĞİL, ESASTANDIR'
AYM'nin kararıyla "partinin yetkili organlarına atfedilen eylemlerle", Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'nda yer alan, "odak haline gelmesi" kuralı arasındaki ilişkilendirmelerin yapılmadığına işaret eden Günay, "Bu tespitin öyle iddia edildiği gibi usulen bir ret değil, aksine esastan bir tespit olduğunu görüyoruz. 'Odak olma' dosyanın temel iddiasıydı. Bu konuda AYM delilleri yetersiz bulmuştur. Dolayısıyla bu esastan bir değerlendirme ve ret kararıdır. AYM kararından da anlaşılacağı gibi ortada iddialar var, suçlamalar var, siyasi hezeyanlar var ama iddianameyi hazırlayanlar bunu delillendirememişler. Çünkü hepsi tepeden tırnağa yalan" diye konuştu.

DARBECİ DİLİ
HDP Sözcüsü Ebru Günay, MHP liderinin Devlet Bahçeli'nin "HDP'nin kapatılması yetmez AYM'nin kapatılması da acildir" şeklindeki sözlerini de değerlendirdi. Bahçeli'nin kendisinin istediği yönde karar vermeyen yargıyı tehdit ettiğine dikkat çeken Günay, "Bu yargıyı hedef alan bir darbecinin dilidir. Biz bu hınç ve kin hukuku ile mücadele edeceğiz. Biz tek bir kişi de kalsak anayasal düzeni, demokratik kurumları ve adaleti ortadan kaldırmaya çalışan bu çeteci zihniyetle mücadele etmeyi sürdüreceğiz" dedi.

'DOSYA BİR DAHA AÇILMAMAK ÜZERE KAPATILMALI'
Günay, Türkiye halklarına seslendi, "Konu HDP olmaktan çoktan çıktı. Ülkenin en önemli kurumlarından olan Anayasa Mahkemesi'ne yapılan tehdit ortadadır. Bu herkesi ilgilendiren,ülkenin kaderini kökten değiştirecek bir tehdittir. Tüm siyasi partileri bu darbeci mantığa karşı ses olmaya, davet ediyoruz" çağrısında bulundu.

Günay iddianamenin iade edilmesinin yetmeyeceğine dikkat çekerek, partileri hakkında açılan kapatma davası dosyasının bir daha açılmamak üzere kapatılması gerektiğini söyledi.

'İKTİDAR, İŞÇİYE EMEKÇİYE HALKA DÜŞMAN'
Mevcut iktidarın 2023 hedefi diyerek yepyeni bir rejim tahayyülü ile hareket ettiğine işaret eden HDP Sözcüsü Ebru Günay, iktidarın, işçilere, emekçilere, kadınlara, Kürtlere, gençlere düşman olduğunu söyledi, "Yerli-milli retoriği üzerinden milliyetçiliğin tüm kodlarının hayata geçirildiği ve faşizmin her alanda yükseltildiği, muhalif olan herkesin susturulduğu, her şeyin illegalize edildiği, kendilerinden olmayan herkesin terörist ilan edildiği bir dönem yaşıyoruz. Bu iktidar bloku, halkların sırtında bir yüktür. Herkesi yoksul kılarken lüksün içinde debelenen, emeğe ve ekmeğe konan bir hırsız bu iktidar."

'HDP BİLEŞENLERİ EN FIRTINALI HAVALARA DAYANMIŞTIR'
HDP ve bileşenlerinin siyasal geleneğinin en fırtınalı havalara dayandığını hatırlatan Günay, "Rüzgarın en sert estiği zamanlarda bile eğilmeden bükülmeden gemiyi limana ulaştırmayı başarmış bir tarihten geliyoruz. O yüzden bu davanın içeriği HDP'nin çok ötesinde bir anlam içeriyor" dedi.