10 Ekim 2024 Perşembe

Hukuk örgütleri: Özgürlük mücadelesi yürütenleri savunacak ve boyun eğmeyeceğiz

5 Nisan Avukatlar Günü'ne ilişkin açıklama yapan hukuk örgütleri; hak ve özgürlükler mücadelesi yürüten her kesimin avukatlığını yapmaya devam edeceklerini ve hiçbir baskıya, bölme girişimine boyun eğmeyeceklerinin altını çizdi. 

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen, Avukat Dayanışması, Avukat Hareketi, Avukatlar Sendikası, Çağdaş Avukatlar Grubu ÇHD İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukta Sol Tavır Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, ÖHD İstanbul Şubesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı. 

"Makbul avukat olmayacağız. Saldırılara karşı mesleğimizi savunuyoruz" yazılı pankartın açıldığı eylemin metnini ÇHD İstanbul Şube Sekreteri Avukat Ezgi Önalan okudu. Mesleklerine yönelik saldırının emekten, hukuktan ve adaletten yana duran avukatlık pratiğini yok etmeye yöneldiğine dikkat çeken Önalan, "Mesleğin ezici çoğunluğunu oluşturan işçi avukatların maruz kaldığı sömürüyü katmerlemeye, serbest avukatlığı bitirerek tüm mesleği tekellerin ihtiyacına göre yeniden şekillendirmeye de yönelmektedir. Tekel niteliğindeki büyük hukuk bürolarının etkinliği her geçen gün daha fazla artarken birçok genç meslektaşımız düşük ücret ve uzun mesai saatleriyle bu bürolarda çalışmaya itilmekte; avukatlığın bütününe hakim olmayan, mesleği parça işler halinde icra eden tabiri yerindeyse hukuk teknikerleri yaratılmaktadır" dedi.

'DEVLETİN YASALLIĞI İLKESİ DAHİ YOK SAYILMAKTADIR'
Önalan, "Saray rejiminin saldırısı sadece avukatlıkla sınırlı değil tüm topluma yöneliktir. Ülkede ne maddi ne de usuli hukukun kırıntısına bile rastlamak mümkün değildir. İstisnai olarak yazılı hukuku uygulayan hakimler hakkında usulsüz soruşturma ve açığa almalarla yıldırma politikası izlenmekte, CB görevlileri tarafından twitter üzerinden HSK'ya soruşturma talimatı verilmekte, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu işlenmektedir. Toplumsal mücadelenin geliştiği her direniş alanına pervasızca saldırılmakta, karşı çıkan kim varsa saldırılardan nasibini almaktadır. Saray rejimi, Anayasa başta olmak üzere yürürlükteki yasaları tanımamakta, her gün yeni kararname ve hatta genelgelerle bir önceki yasayı hükümsüz kılarak, hukuk güvenliğini yok etmektedir. Bu sistemde sadece en temel insan hakları değil, devletin yasallığı ilkesi dahi yok sayılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

'ÇALIŞMA KOŞULLARINDAKİ KÖTÜLEŞME GÜN BE GÜN ARTMAKTA'
Baroların kanuni seçim takviminin bir genelgeyle iptal edildiğini, avukatların kendi kurumlarının yöneticilerini seçme-seçilme haklarının ihlal edildiğine vurgu yapan Önalan, "Yüzlerce meslektaşımız, hukuk cinayeti niteliğindeki, yürütmenin infaz birimi niyetine verilmiş kararlarla cezaevlerindedir. Bu hukuksuzluğa karşı ölüm orucu ile tepki gösteren meslektaşımız Av. Ebru Timtik yaşamını kaybetmiş, tahliye edilen Av. Aytaç Ünsal ise, tedavi hakkını kullanmak isterken işkenceyle yeniden gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Henüz 2 gün önce Manisa'da intihar eden meslektaşımız Muhammed Halil Yavuz, ne yazık ki sadece son bir kaç ay içerisinde dahi sosyal-ekonomik sebeplerden ötürü intihar eden ilk meslektaşımız değildir. Dahası avukatlar bilfiil fiziksel saldırıların hedefi haline gelmekte ve öldürülmektedir. Geçtiğimiz ay görevi esnasında öldürülen Av. Ersin Arslan'ın öfkesi hala içimizdedir. Çalışma koşullarındaki kötüleşme gün be gün artmakta, birçok meslektaşımız ve adliye emekçisi ağır iş yükü ve baskı altında çalışırken yalnız ve güçsüz hissetmektedir" diye konuştu.

'İSTANBUL'DA 2 NOLU BARO, İKTİDARIN BEKLEDİĞİ HİZMETLERİ YERİNE GETİRMEKTE'
Önalan, şöyle devam etti: "Siyasi iktidarın, yandaş sendika ve STÖ'ler gibi yandaş baro yaratmaya yönelik yasa değişikliği tüm hukuka aykırılığına rağmen AYM tarafından onaylanmış, İstanbul'da kurulan 2 nolu baro; adliyelerde ayrıcalıklı mekanlar bulmuş, beklendiği gibi de avukat haklarına karşı iktidar güdümlü açıklamalarla kendisinden beklenen hizmetleri yerine getirmektedir. Bizler, hak ve özgürlükler mücadelesi yürüten her kesimin avukatlığını yapan hukuk kurumları olarak; hiçbir baskıya ve bölme girişimine boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Tüm meslektaşlarımızı 5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle mücadeleyi büyütmeye, iktidarın istediği 'makbul avukat' olmamaya ve kendinden başlayarak bütün toplum için sözünü üretmeye davet ediyoruz. 5 Nisan Avukatlar Günü tüm meslektaşlarımız için kutlu olsun."

Eylem, "Savunma, susmadı, susmayacak" sloganıyla sona erdi.