25 Eylül 2024 Çarşamba

Irkçı saldırıya uğrayan TÖP'lü Akkul: Alanlarımızı faşistlere bırakmayacağız

Adana'da "üye ol" kampanyası kapsamında TÖP üyelerinin standına polis ve faşistler işbirliğiyle saldırı düzenlendi. İlk etapta 15 kişilik grubun saldırdığını polisin izlediğini, 40 dakika sonra ise güvenlik şube ekipleri ve faşistin saldırdığını aktaran TÖP üyesi Akkul, "Deprem, seçim sürecinde kitleler yüzünü sola döndü. Devlet de bunun önüne geçmek için saldırıya başladı. Ama saldırıların karşısında direniş de  arttı" dedi. Akkul, alanı faşistlere bırakmayacaklarını söyleyerek 17.00'da Duygu Kafede olacaklarını duyurdu.

Toplumsal Özgürlük Partisine (TÖP) devletin saldırıları sürüyor. Komplo teorisiyle birkaç gün önce düzenlenen Ankara merkezli operasyonda ev baskınıyla TÖP üyeleri gözaltına alınırken, gözaltındaki devrimcilerin daha önce ifade için savcılığa başvurduğu ancak savcılığın "daha sonra" diyerek geçiştirdiği ortaya çıktı, yeni evlenen bir TÖP üyesinin takılarının "örgüte bütçe sağlama" iddiasıyla ana akıma servis edilmesi de komplo teorisini kanıtladı.

TÖP üyesi devrimciler hala gözaltında. Öte yandan bir süre önce örgütlenme kampanyası başlatan ve bu kapsamda Adana'da bildiri dağıtan ve üye olmaya çağıran TÖP üyelerine ırkçı faşistler ve polisler işbirliğiyle saldırı düzenlendi, iki devrimci yaralanarak hastaneye kaldırdı.

Saldırıya uğrayanlardan TÖP Adana İl Örgütünden Sabriye Akkul yaşananları ETHA'ya değerlendirdi. Seçimin hemen ardından TÖP'ün bir metin yayınlayarak AKP-MHP iktidarına karşı halkı örgütlenmeye çağırdığını ve "üye ol" kampanyası başlattığını hatırlatan Akkul, kentte belli aralıklarla bu kapsamda stand açtıklarını ve çalışma yürüttüklerini kaydetti.

'İLK ÖNCE 15 KİŞİLİK BİR GRUP SALDIRDI'
Her zamanki gibi Duygu Kafede stand açtıklarını hemen ilerisinde ise Ülkü Ocaklarının lise yapılanmasının da bir stand açtığını söyleyen Akkul, "Ülkücüler geldi ve 'biz kapattıktan sonra açın' dedi. Muhataplık kurmadık. İlk önce 15 kişilik bir grup saldırdı, o sırada polis yoktu. Biz özsavunmamızla saldırıyı geri püskürttük. Fakat daha sonra polisle geldiler o noktadan itibaren saldırı arttı ve etrafımızda çoğaldılar. Bize destek ve dayanışma için devrimci arkadaşlar da geliyordu" dedi.

'PİKNİĞİMİZE 3 ARAÇ GELEN POLİS BİZE SALDIRIDA 40 DAKİKA ORTADA YOKTU'
Alanda olan polislerin güvenlik şubeye haber verdiklerini söylediğini aktaran Akkul, "Piknik dahil olmak üzere bir eylem ve etkinliğimize en az üç araçla gelen güvenlik şube, saldırıya uğradığımızda 40 dakika sonra geldi. Geldiklerinde de ülkü ocaklarından bir araç geldi, polis ve onlar arasında bir diyalog oldu ve ardından 80 kişiyle bize saldırdılar. İki arkadaşımız yaralandı. Direnişi sürdürdük. Polis de saldırıyı engellemek yerine bize biber gazı sıkarak özsavunmamızı engellemeye çalıştı" ifadelerini kullandı.

'SALDIRI İŞBİRLİĞİYLE GERÇEKLEŞTİ'
Saldırıların devlet işbirliği ile gerçekleştirildiğini bildiklerini söyleyen Akkul, dünkü saldırıyı ise şöyle değerlendirdi: "Bir süredir devlet tarafından partimize yönelik çeşitli saldırılar var; uydurma suçlar, sahte delillerle gözaltılar. Bir yandan da Adana'da 12 Haziran Dünya Çocuk İşçilikle Mücadele Gününde açıklama yaparken, faşist gruplara hedef gösterildi. Düzenli olarak stand açtığımız yerde dün faşistlerin konumlanması, belli yerde faşistlerin beklemesi. Planlı bir saldırıydı. Alandan bizi geri çekmek istediler. Bekledikleri gibi olmadı. Bugün yine Duyga Kafede 17.00'da olacağız ve açıklama yapacağız."

'ARTAN SALDIRI KARŞISINDA DİRENİŞ DE ARTIYOR'
Akkul, "Bir süredir Türkiye devrimci hareketi üzerinde saldırıyı artırdı devlet ve faşist güçleri. Seçim, deprem süreciyle birlikte kitleler yüzünü sola döndü. Bununla birlikte kitleyle buluşan çeşitli devrimci kurumlara saldırıya başladılar. Buna karşı direniş de başladı" dedi.