Kadın örgütleri Harem Otogarı'nda Konfor firmasını teşhir etti
Kadın örgütleri, İstanbul Konfor firması ile yolculuk eden kadının yaşadığı tacizi ve taciz failini koruyan firmayı Harem Otogarı'ndaki ofisi önünde teşhir etti.
Kadın örgütleri, 31 Mayıs günü İstanbul Konfor firması ile Eskişehir-İstanbul arası seyahat eden bir kadın yolcunun tacizine ve taciz failini koruyan firmayı Harem Otogarı'ndaki ofisi önünde protesto etti.
Eylemde yapılan açıklamada, kadın yolcunun, tacizi şoföre bildirdiği ve erkek yolcunun araçtan inmesini istediği belirtildi. Ancak şoförün erkeği koruduğu ve tacizi meşrulaştırdığı kaydedilen açıklamada, kadın, taciz faili erkekten ve onu koruyan şoförden şikayetçi olmak istediğinde polis tarafından sorulan ilk sorunun ise "Tahrik edici bir davranışta bulundun mu" olduğu vurgulandı.
Açıklamada, "Biz kadınlar erkekler tarafından her gün çeşitli biçimlerde tacize ve şiddete maruz bırakılıyoruz. Çalıştığımız işyerlerinde iş arkadaşlarımız ya da patronlarımız, okullarda öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımız, evlerimizde sevgililerimiz ve kocalarımızın her türlü tacizine ve şiddetine uğruyoruz. Bunun karşısında bizler sessiz kalmıyoruz" denildi.
'ERKEKLER GÜCÜNÜ AYNI YERDEN ALIYOR'
Erkek egemen devletin erkeklere şiddeti salık verdiğine dikkat çekilen açıklamada, "Biliyoruz ki taciz faili de, taciz failini koruyan şoför de, faile ve şoföre destek çıkan firma da, tahrik ettin mi diyen polis de, hepsi ama hepsi gücünü aynı yerden almaktadır. 'İstanbul Sözleşmesi'nden çekileceğim' diyerek kadına yönelik şiddeti güçlendirmek istediğini, şiddet faillerine verilen iyi hal indirimleri, uygulanan cezasızlık politikaları ile suçluların korunduğunu, şiddet faillerinin ve failleri savunanların da bundan güç aldığını biliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, "Bizler birbirimizden öğrenerek, birbirimizle dayanışarak, birbirimizden aldığımız güçle, burada birlikte olduklarımıza güveniyoruz. Özgür, eşit ve şiddetsiz bir dünyaya giden yolun bizim sesimizden, birlikteliğimizden, dayanışmamızdan geçtiğini biliyoruz. Bu yüzden bizler susmayacağız. Her yerde failleri teşhir etmeye, sesimizi yükseltmeye, haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Yaşasın Kadın Dayanışması" sözleri ile son buldu.