21 Eylül 2024 Cumartesi

'Karanlık gider, Gezi kalır'

Gezi direnişinin 11. yıldönümünde çok sayıda kişi Taksim'de bulunan MMO önünde yan yana gelerek, Gezi şehitlerini ve tutsaklarını sahiplendi, Gezi direnişinin unutturulamayacağını vurguladı.

Gezi direnişinin 11. yıldönümünde çok sayıda kişi bir kez daha Gezi'de yitirilenleri anmak, Gezi tutsaklarına özgürlük istemek ve Gezi'yi sahiplendiklerini haykırmak için Taksim'de bulunan Makine Mühendisleri Odası (MMO) önünde yan yana geldi. Eyleme, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve milletvekilleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve çok sayıda siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

"Karanlık gider, Gezi kalır" pankartı açılan eylemde, Gezi şehitlerinin ve tutsaklarının resimleri, "Gezi için adalet", "Yaşasın Gezi ayaklanmamız", "Gezi'den Kobanê'ye tutsaklara özgürlük" dövizleri taşındı.

Gezi şehitlerinin isimleri tek tek okunarak "Burada" denilen eylemde, Gezi, 1 Mayıs ve Kobanê tutsakları için de özgürlük çağrısı yapıldı.

'GEZİ'DE MİLYONLAR AYAĞA KALKTI'
Taksim Dayanışması'nın açıklaması öncesi DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları açıklamalarda bulundu. Gezi'nin tüm Türkiye'de çok önemli bir etki yarattığını ifade eden Hatimoğulları, Gezi'de milyonların AKP iktidarının otoriterliğine karşı ayağa kalktığını vurguladı. Gezi'de yitirilen tüm insanların bu mücadelenin önemli birer simgesine dönüştüğünü kaydeden Hatimoğulları, Gezi ve Kobanê davalarının Türkiye tarihi açısından önemine dikkat çekti.

'BİAT ETMEYECEĞİZ'
Bu iki davada yargılananların bir kısmının müebbet, bir kısmının müebbete yakın cezalar aldığına işaret eden Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Ancak bilinsin ki biz biat etmeyeceğiz. Tıpkı Gezi ve Kobanê direnişlerinde olduğu gibi mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. İçerideki arkadaşlarımızı özgürleştirene dek, o duvarları parçalayana dek hem içeride hem dışarıda mücadelemiz devam edecek. Kobanê'den Gezi'ye, Gezi'den Kobanê'ye direniş hattını hep birlikte örmek sorumluluğumuz var. Bunu bütün siyasal ve toplumsal alanlarla beraber örmek gibi bir görev ve sorumluluğumuz var. Bu görev ve sorumluluk bilinciyle çağrımızı bütün demokrasi güçlerine yapıyoruz. Gezi çizgisini, Kobanê Direnişini ve ödenen bedelleri daha fazla sahiplenelim, bu otoriter rejime dur diyelim, biat etmemeye devam edelim."

'GEZİ DİRENİŞİ SİLİNEMEYECEK BİR İZ BIRAKTI'
Basın metnini okuyan Akif Burak Atlar, bundan 11 yıl önce ülke tarihinin en demokratik ve en renkli halk hareketinin Gezi parkında buluştuğunu söyledi. Gezi direnişinin ülke tarihinde silinemeyecek bir iz bıraktığının altını çizen Atlar, "Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi" dedi.

Gezi direnişini darbeyle ilişkilendirmenin akıl ve mantıkla izah edilemeyeceğini ifade eden Atlar, "Bilinmelidir ki 'adalet' mekanizmasını iktidarın siyasi emellerinin aracı haline getirmiş olmak ülkemize yapılan en büyük kötülüklerden biridir. Gezi davasında olduğu gibi, Kobanê davasında olduğu gibi, Barış Akademisyenleri davalarında olduğu gibi, bu ülkenin meslek insanlarını, sivil toplum emekçilerini, siyasetçilerini, kadınlarını, öğrencilerini, adaletsizlik karşısında ses çıkaran herkesin birliğini yok etmek, sindirmek istiyorlar" dedi.

'GEZİ DAVASINDA YAŞANAN HAKSIZLIĞA SES ÇIKARIN'
Bu toplumsal refleksi sindirme çabasının beyhude olduğunu kaydeden Atlar, "Soma'dan Çorlu'ya, İkizdere'den Aladağ'a, Hopa'dan Boğaziçi'ne, İliçten Kobanê'ye, Gezi'ye verilen adalet mücadelesini sindiremezsiniz" dedi. Gezi davasında tek bir somut delil olmadan verilen hapis cezalarının onandığına işaret eden Atlar, Gezi davasında intikamcı, hukuk ve akıl dışı bir yargılamayla arkadaşlarının özgürlüklerinin gasp edildiğini söyledi.

"Arkadaşlarımıza yaşatılan bu uzun tutukluluğun siyasi, hukuki ve insani sorumluluğundan hiç kimse kendini vareste tutamaz. Sadece sizlerin değil, çocuklarınızın da geleceğini bağlayacak bu utanç dolu siyaseti yürütmekten veya buna karşı büründüğünüz sessizlikten vazgeçin" diyen Atlar, tüm kamuoyuna Gezi davasında yaşatılan haksızlığın son bulması için ses verme çağrısı yaptı. 

'GEZİ DİRENİŞİ UMUT OLMAYA DEVAM EDECEK'
"Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır! Talebimiz kısa, net ve somuttur: Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın" diyen Atlar, şöyle devam etti: "11 yıldır söylediklerimizi bugün de hatırlatıyoruz:  Gezi direnişinin gerçekten görülmesi gereken bir davası, unutturmayacağı değerleri ve kayıpları var. Gezi direnişinin Berkin'in, Hasan Ferit'in, Ali İsmail'in, Ahmet'in, Mehmet'in, Abdo Can'ın, Medeni'nin, Ethem'in katillerinden ve azmettiricilerinden sorulacak bir hesabı var. Gezi direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek."

Açıklamanın ardından eylem sloganlarla son buldu.

Eylem boyunca, "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Karanlık gider Gezi kalır", Gezi'de düşene, dövüşene bin selam", "15'inde bir fidan, Berkin Elvan", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganları atıldı.