10 Ekim 2024 Perşembe

Kobanê davasında HDP'lilerin tutukluluklarına devam kararı çıktı

Kobanê direnişi nedeniyle sürdürülen soruşturma kapsamında HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile dönemin MYK üyelerinin bulunduğu 28 tutsak siyasetçi hakkında Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "tutukluluk incelenmesi" için ara duruşma yapıldı. Savunma yapan Yüksekdağ ve Demirtaş, siyasi saiklerle oluşturulan yargılamayı tanımadıklarını söyledi, kendileri için tahliye talebinde bulunmazken, dosya kapsamında tutuklu arkadaşlarının tahliyesini istedi.

Kobanê direnişi nedeniyle haklarında tutuklama kararı verilen Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile dönemin MYK üyelerinden 28 tutsakla ilgili tutukluluk incelemesi duruşmalı olarak yapıldı.

Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmaya tutsak siyasetçiler bulundukları hapishanelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

YÜKSEKDAĞ: GARABETE SON VERMEK İÇİN DAVA SÜRDÜRÜLMEMELİ
Kandıra F Tipi Hapishanesi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ savunmasında meselenin siyasi olduğuna işaret etti, ortada hukuki açıdan değerlendirilme yapılacak bir şey olmadığını söyledi.

Yüksekdağ, "Bu garabete bir son verilmesini talep ediyorum. Bu sadece bize yönelik de değil bütün Türkiye’ye yönelik düzenlenmiş bir saldırı ve hazırlanmış bir garabettir. Son dönemlerde yapılan açıklamalar, siyasetin seyri ve gidişatı bu yargılamaların ne anlama geldiğini çok açık ve net biçimde ortaya koyuyor. Bizler siyasi bir operasyonla karşı karşıyayız, bu hukuki bir yargılama değildir. Sizleri hiç değilse ele güne karşı en azından daha fazla rezil kepaze olmamanız için hukuka uygun davranmaya davet ediyorum" dedi.

Hazırlanan iddianamenin elle tutulur bir yanı olmadığını söyleyen Yüksekdağ, hakkında verilen mükerrer tutuklama kararlarına dikkat çekti, "Siz hangi tutukluluğumu inceliyorsunuz şu an? Ankara 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesindekini mi yoksa sizin dosyanızdaki tutukluluğu mu? Çok basit soru sordum. Ben Kobanê davasında da ve şimdi bir Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında yapılan yargılamada da tutukluyum. O nedenle bu garabete son vermek için bu tablonun, bu davanın sürdürülmemesi gerekiyor" diye konuştu.

Kendi adına bir talepte bulunmayan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "İçine sürüklendiğimiz bu tablodan çıkış için sizlerin vicdana göre hareket etmesini bekliyorum. Arkadaşlarımızın serbest bırakılması ve bu davanın kapatılması, bu tablodan çıkışa yardımcı olacaktır" diye belirtti.

TUNCEL: BURADAN ADALET DEĞİL BİR TİYATRO OYUNU ÇIKAR
Savunmalarını yapan tutsak siyasetçilerden Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve Ayla Akat da tutukluluk itirazı incelemesinde esasa ilişkin savunma yapmayacaklarını, talimatla açılmış bu davayı kabul etmediklerini söyledi. Kendileri için talepleri olmadığını söyleyen üç kadın siyasetçi, başta eşbaşkanlar olmak üzere tüm arkadaşlarının özgürlüğünü istedi.

Sebahat Tuncel, mahkemede yaşananların trajikomik olduğunu belirterek, iddianamede hiçbir somut delil olmadığına dikkat çekti. "Tiyatro sahnesinde miyiz mahkeme salonunda mıyız" diye soran Tuncel, "Biz yaptıklarımızın sorumluluğunu alabilecek durumdayız. Siz de yargılama adı altında bu iddianameyi kabul ederek bu tiyatroya ortak oldunuz. Buradan adalet çıkmaz, çıksa çıksa belki iyi bir tiyatro oyunu çıkar. Kendi adıma tahliye istemiyorum" dedi.

DEMİRTAŞ: BU PESPAYE İDDİANAMEYİ REDDEDİYORUZ
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, talimatla hazırlanmış ve AKP binasında son hali verilmiş iddianameyi kabul etmediğini söyledi. Mahkemenin siyasi saitlerle oluşturulmuş kararların altına imza ettiğini belirten Demirtaş, "AİHM Büyük Daire kararında heyetiniz de dahil olmak üzere bugüne kadar bizi tutuklayan, yargılayan, tutukluluğa devam kararları veren tüm yargı siyasi saiklerle hareket etmiştir. Mahkemenizin yapması gereken şey şuydu. İki gün önce Anayasa Mahkemesinin HDP kapatma iddianamesine yönelik aldığı kararı sizin de almanız gereken bir karardı. Bilmem kaç yüz sayfalık 'Kobanê iddianamesi' adı altında düzenlenmiş pespaye belgeyi iade etmeliydiniz" diye konuştu.

Kendi adına talebi olmadığını söyleyen Demirtaş, "Bütün arkadaşlarımın özgürlüğünü talep ediyorum. Arkadaşlarım ülkenin onurlu siyasetçileridir, hepsinin tahliyelerini talep ediyorum" dedi.

HDP önceki dönem MYK üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün de, hukuksuzca gözaltına alınarak tutuklandıklarını belirtti, "Ben ve hiçbir arkadaşım kaçmayacağız. Tutuklamaya sebep olarak gösterilen 'kaçma şüphesi' ifadesi oradan kaldırılsın, bize hakarettir. Özgürlük ve eşitliği biz getireceğiz" şeklinde konuştu.

Dilek Yağlı ise, IŞİD katliamları, tecavüzleri yaşanırken bunları göz yumanların kendilerini yargılamak istediklerini kaydederek, "Yıllarca tutuklu da kalsak vazgeçmeyeceğiz. Ben bu hukuksuz dosyada elbette tahliye talep ediyorum ancak bağımsız, tarafsız yargı varsa onlardan talep ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

HDP önceki dönem Sözcüsü Günay Kubilay da, "2014'de açılmış bir soruşturmada 6 yıl sonra yapılan tutuklama ve açılan dosya tamamen siyasidir. Siyasi bir dosyada, hiç tanımadığımız yüzlerce, binlerce insana baskı yapmamız gerekçesiyle ve kaçma şüphesiyle tutuklanmamız tedbir değil cezalandırmadır" dedi.

Yerine kayyum atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen savunmasında, "Siyasetçilerin, siyasal görüşlerinin muhatabı toplumdur. Toplumda adalete olan güven sarsılmıştır. Ancak bunu düzeltmek öncelikle yargı mensuplarının sorumluluğudur. Belediye başkanı seçildikten sonra kendi irademle milletvekilliği dokunulmazlığımdan vazgeçtim ve yargılamanın önünü açtım. Yargıdan kaçma gibi bir ihtimal benim için söz konusu değildir. Dosyadaki delilleri karartmaya da gücümüz yetmez" dedi. Yargının bağımsızlığını kaybettiğine dikkat çeken Bilgen, "Ama her şeye rağmen toplumun adalete olan güveni için biz siyasetçilere de iş düşüyor. Sizin de bu ülkenin ihtiyaç duyduğu adaleti gözeterek hareket etmenizi bekliyorum" dedi.

Ardından savunma yapan diğer siyasetçiler de yargılamanın hukuksuzluğuna dikkati çekerek tahliye talebinde bulundu.

6 YIL ÖNCE HAZIRLANAN RAPOR
Siyasetçilerin savunmalarının ardından avukatlar söz aldı. Avukat Kenan Maçoğlu, soruşturmanın içeriğini anlattı. Maçoğlu, "Temel suçlama 6-7-8 Ekim olayları. Ancak 6-8 Ekim olayları kapsamında emniyetin 2015 raporu kapsamında şuan tutuklu yargılanan çoğu kişinin ifadesi o dönem alınıyor ama tutuklama çıkmıyor. Savcılar raporu dikkate almıyorlar. Ama şuan bu dosyanın temelini oluşturan bu rapor" dedi.

Dosyadaki hukuksuzluklar ve dosya oluşturma aşamasında yaşananlara dikkat çeken Maçoğlu, "Cumhuriyet Savcısı Ahmet Altun'un, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ı nasıl bu dosyaya dahil ettiğini de bilemiyoruz" diye konuştu.

'AİHM KARARI MAHKEMEYİ BAĞLAR'
Ardında söz alan Avukat Cemile Turhallı Balsak, AİHM Büyük Dairesi'nin Demirtaş'a yönelik "derhal serbest bırakın" kararının mahkeme açısından da bağlayıcı olduğuna vurgu yaptı, "AİHM tarafından Türkiye aleyhine verilen kararlar mahkemelerin iradesiyle verilmediğini ortaya koyuyor. Verdiğiniz kararın bizce hukuki bir izahı yok. Bu hukuk garabetini bir an önce ortadan kaldırarak müvekkillerin tahliyesine karar vermenizi istiyorum" dedi.

'YARGIÇLARIN KADERİ SİYASİ İKTİDARLA BİTER'
Avukat Aydın Erdoğan da AİHM kararına değindi, "Dava başta Demirtaş olmak üzere HDP'yi, siyasette etkisiz hale getirmek için açılan bir davadır. Bunun devamı da AYM'de kapatılma istemiyle açılan davadır" diye aktardı.

Müzakere sürecinde yaşanılan gelişmeleri hatırlatan avukat Erdoğan, sürecin AKP'nin 7 Haziran yenilgisinin ardından sona erdiğini söyledi. Savcı Zekeriya Öz örneğini veren Erdoğan, "Siyasi iktidarlara bağlanarak yargıçlık yapanların kaderi siyasi iktidarlarla biter. Bu nedenle sizi hukuka uygun hareket etmeye adaletli olmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın görevi sokakta barışçıl eylem yapan vatandaşlarını korumaktır. Ama öyle olmadı kitlelere saldırıldı ve onlarca insan katledildi. Siyaset kendi işini seçim sandıklarında yargıçlar da hakikati dava dosyalarında çözmeli" diye konuştu.

'BERAAT ETTİĞİ DOSYADAN YARGILANIYOR'
Avukat Nuray Özdoğan, müvekkili Prof. Dr. Beyza Üstün'ün beraat ettiği dosyadan tutuklu yargılandığını hatırlattı. Dosyada bu bilginin yer almamasının delil karartma anlamına geldiğine işaret eden Özdoğan, "Tutukluluğa devam edecekseniz adli kontrol şartının neden uygun olmadığını açıklamanızı istiyoruz" dedi. Özdoğan tutuklu bulunan 28 kişinin tutuksuz olarak yargılanması kararının verilmesini istedi.

AYNI SORUŞTURMADAN İKİ TUTUKLULUK
Ardında söz alan Avukat Ezgi Güngördü, Figen Yüksekdağ'ın tutukluluk haline dair konuştu. "Öncelikle şunu sormak istiyorum, tutukluluk değerlendirmesi hangi dosyanın tutukluluk incelemesidir? Buna bir açıklama getirilmesini talep ediyoruz. Müvekkilim Kasım 2016'dan beri Kobanê olayları nedeniyle tutukludur, bu nedenle müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum. Aynı dosyada iki tutukluluk halinin açıklanmasını istiyorum" diye belirtti.

Ankara dışında bulunan birçok avukat da bulundukları kentlerde SEGBİS ile duruşmaya bağlanarak taleplerini iletti. Avukatların beyanlarının ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti HDP'li 28 tutsağın tutukluluğu yönünde karar verdi. Heyet, Bülent Parmaksız, Can Memiş, Zeki Çelik'in sağlık durumlarının hapishanede kalmaya uygun olmadığını değerlendirmek üzere sağlık raporu alınmasına karar verdi. 

Tutukluluk incelemesi yapılan siyasetçilerin isimleri şu şekilde: HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, yerine kayyum atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Emine Ayna, geçmiş dönem milletvekilleri Ayla Akat Ata, Beyza Üstün, İbrahim Binici, HDP önceki dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay, HDP yeni dönem Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Alp Altınörs, HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, HDP Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Ürküt, HDP geçmiş dönem saymanı Zeki Çelik, HDP geçmiş dönem MYK üyeleri Bülent Barmaksız, Can Memiş, Cihan Erdal, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Bircan Yorulmaz, Dilek Yağlı, Pervin Oduncu, Berfin Özgü Köse, Ayşe Yağcı, Zeynep Ölbeci, HDP geçmiş dönem Milletvekili Aysel Tuğluk, DBP geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır geçmiş dönem Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile HDP geçmiş dönem MYK üyesi Nezir Çakan ve Meryem Adıbelli.