28 Eylül 2024 Cumartesi

Mesele gerçekten futbol değil

Cemaatin futbol kulüplerini ele geçirme operasyonu, AKP'yle daha kapsamlı bir şekilde sürüyor. Fenerbahçe üzerinden yürütülen tartışma, büyük siyasi ve ekonomik rantı kimin ele geçireceği çatışmasının görünen kismi.

Fenerbahçe ve AKP'de yer alan Trabzonlu Bakanlar gerilimi devam ediyor. A Haber Gezi eylemleri üzerinden Fenerbahçe'yi hedef gösterdi. Takım taraftarları ise boykot çağrısında bulundu.

Fenerbahçe, futbol liginde 21. hafta karşılaşmasında evinde Alanyaspor ile berabere kalmış, taraftarlar da Trabzonspor'u destekleyen ve TFF'yi etkilediği iddia edilen, Beraat Albayrak'ı işaret ederek "Damat istifa" sloganları atmıştı. A Haber'de yer alan 'Mesele Futbol Değil, Mesele Başka…" başlıklı program da bu olayların hemen ardından geldi ve Fenerbahçe'nin hedef alınması taraftar tarafından boykot çağrısı ile karşılandı.

Haberde "Berat Albayrak'ın bugünlerde hedef tahtasına konma nedeni futbolmuş… Ama Geziciler 'mesele ağaç değil daha anlamıyor musunuz?' diyordu ya tam da o hesap 'mesele futbol değil mesele başka, mesele daha duygusal' denildiği esnada Ali Koç'un görüntüleri yer aldı. Aynı haberde ayrıca "Faizden eskisi kadar kazanamıyorlar. Bankalar üzerinde eskisi kadar at oynatamıyor, dev kasalara hortumlar koyamıyorlar" ifadeleri kullanıldı.

Haberde, Ali Koç'un düşünceli görüntülerinin üzerine "Düne kadar kendini ülkenin sahibi zanneden zenginler takımının ciddi duygusal yaraları var bugün, ciddi duygusal yıkımlar yaşıyorlar" cümleleri yer aldı. Haberin devamında, "İsimlerine faiz ya da enflasyon lobisi diyebileceğiniz bir zamanların muktedirleri öfkeliler çünkü faizden eskisi kadar kazanamıyorlar. Bankalar üzerinde eskisi kadar at oynatamıyor, dev kasalara hortumlar koyamıyorlar. Daha da önemlisi ekonomisi çok güçlü bir Türkiye'nin neler yapabileceğinin farkındalar bundan korkuyorlar" deniliyor.

Berat Albayrak ile Fenerbahçeliler arasındaki gerilim yaz aylarında Albayrak'ın Trabzon ziyareti sırasında başlamıştı. Trabzonspor'un yeni sezon formasının hediye edildiği Bakan Berat Albayrak, "Yanlız bu forma 2010-2011 sezonunun formalarıymış. Yani Şampiyon sezonun formaları" diyerek "2010-2011 sezonunun şampiyonunun Trabzonspor olduğunu" söylemişti.

ÖNCE CEMAAT OPERASYONU
Bahsedilen futbol sezonu (2010-2011), Gülen Cemaatinin futbol alanını tümüyle kontrol altına alma girişimlerine sahne olmuştu. Şike soruşturması adı altında başta Fenerbahçe kulübü olmak üzere yürütülen operasyonda, futbol kulüpleri Cemaatin kontrolü altına sokulmak istenmişti.

Bugünkü çatışma da aynı amacın farklı aktörler üzerinden yürütülmesinden başka bir şey değil. AKP de başta futbol olmak üzere spor alanında tam bir hakimiyet kurarak, bu alanda da toplumsal taban yaratmaya çalışıyor.

AKP'NİN BAŞAKŞEHİR'İ
Kulüplerin özerk yapısı nedeniyle doğrudan hakimiyet kuramayan AKP, futbol sahasına Ankara'dan Osmanlıspor, İstanbul'dan da Başakşehir üzerinden doğrudan giriş yaptı. Özellikle Başakşehir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP'de olduğu dönemde çok büyük parasal desteklerle (sadece İstanbul Halk Ekmek'in 15 milyon Euro) neredeyse lig şampiyonu yapılacaktı. Nitekim, Erdoğan, geçen yıl ligin sonlarına doğru yaptığı açıklamada, "Ben rahatım. Niye rahatım? Başakşehir'i ben kurdum. Bir taraftan da Rize kurtardı işi, o da yükseliyor. Başakşehir şampiyonluğu yakalarsa, bu da tabii bir devrimdir. Yani illa milyonların izlediği takımlar değil, demek ki binlerin izlediği takımlar da şampiyon olabiliyormuş" diyerek, bu niyetleri açıkça dile getirmişti. 

Ancak oluşan tepki ve futbol ligine olan ilgiyi düşürmemek (ki, bu da hem siyasi hem de ekonomik nedenle ilgili) için Başakşehir'e art arda puan kaybettirilerek Galatasaray şampiyon yapıldı.

ALBAYRAK'IN TRABZONSPOR 'AŞKI'
AKP, futbolun kitle manipülasyonunda etki gücünü çok iyi bildiğinden vazgeçmedi. Bu yılki yatırımın ağırlığı, futbolun çok sevildiği bir kent olan Trabzon'a yapıldı. Kulübün içerisine o kadar girildi ki, takımın teknik direktörü bile Albayrak'ın talimatıyla değiştirildi.

Trabzon, ligin ilk yarısında Denizlispor ile oynadığı maçta puan kaybedince, Albayrak, takımın teknik direktörü Ünal Karaman'a, "Bu nasıl futbol?" diye çıkıştı. Karaman da, "Ben size bu nasıl ekonomi diyor muyum?" diye yanıt verince, kendisini anında kapı dışında buldu.

Fenerbahçe'nin bu tartışmanın içerisine bir kez daha dahil olmasının bir nedeni, 31 Aralık'ta açıklanan TFF tarafından açıklanan takımların transfer limitleri ile ilgili. Finansal Fair Play gereği takımlar, gelir gider tablosuna bakılarak transfer harcaması yapabiliyorlar ve Fenerbahçe'nin limiti bu anlamıyla düşük tutuldu. Kulüp, ısrarla rakamın yükseltilmesini istedi ama istediğini alamadı.

Geçtiğimiz hafta oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçını ev sahibi 2-1 kazanınca, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, "Trabzonspor sırtını devlete dayadı" açıklaması yaptı. Aslında "devlet" diye kastettiği, "AKP"nin ta kendisidir.

HALKIN PARASI KULÜPLERE
AKP'nin kulüpleri avucunun içine alma stratejisi bununla da sınırlı değil. Statlar devlet olanaklarıyla (halkın parasıyla) yapılarak kulüplere tahsis edildi. "Spor tesisi" sayılarak "kamusal yarar" adı altında bunlar görmezden gelindi.

Buna ek olarak, futbol kulüplerinin borçları yapılandırılarak, fatura bir kez daha vergisini ödeyen halka çıkarıldı. AKP, böylece kulüplerin tümünü kendisine bağımlı hale getirdi.

Simon Kuper'in 1994'te kaleme aldığı gibi, "Futbol asla sadece futbol değildir".