10 Kasım 2024 Pazar

ÖHD: Marmara bölge hapishanelerinde tecrit ve şiddet arttı

Marmara bölgesindeki hapishanelerde tecrit, fiziksel ve psikolojik şiddetin arttığını belirten ÖHD'li Şeyma Önal, yetkililere işkencenin önlenmesi için sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaptı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara bölgesinde yer alan 19 hapishanede Ocak ve Haziran ayları arasında gerçekleşen hak ihlallerine ilişkin raporunu dernek binasında düzenlenen basın açıklamasıyla duyurdu.

Raporu kamuoyuyla paylaşan avukat Şeyma Önal, son dönemde halka dönük sert politikaların hapishanelerde daha da ağırlaştığını ifade etti. Marmara bölge hapishanelerinde tecrit, psikolojik ve fiziksel işkencenin arttığını vurgulayan Önal, "Devletler, taraf oldukları sözleşmelerde yer verilen işkence yasağını da göz önünde bulundurarak hapishanelerde işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almalıdır. Bu husus devletlerin işkence ve diğer insan hakları ihlallerinin önlenmesine dair aktif yükümlülüklerinin bir gereğidir" ifadelerini kullandı.

YAYIN YASAKLARI
Gazete ve dergi gibi yayınların hapishane idareleri tarafından keyfi olarak yasaklandığını dile getiren Önal, "Özellikle mahpuslar tarafından yazılan Kürtçe mektupların gönderilmemesi ya da mahpuslara gelen Kürtçe mektupların engellenmesi dışarıda Kürtçe'ye yönelik süren ayrımcılığın hapishanelerde de devam ettiğini göstermektedir" dedi.

Hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken Önal, tedavi hakkının engellendiğini, muayene süreçlerinin uygun bir şekilde yürütülmediğinin altını çizdi.

ÇIPLAK ARAMA 
Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde çok sayıda kadın tutsağın çıplak aramaya maruz kaldığını belirten Önal, yaklaşık 1 ay tutsak kalan gazeteci Esra Solin Dal'ın yaşadıklarına değindi. Önal, şunları belirtti: "Talep etmesine rağmen uzun bir süre diğer mahpusların bulunduğu odaya alınmadığı ve tek başına bir hücrede tutulduğu, mahpusun hücrede tek tutulmasıyla ilgili hapishane idaresine, Adalet Bakanlığı'na ve çeşitli kurumlara başvuruda bulunduğu ancak buna ilişkin bir sürecin yürütülüp yürütülmediği konusunda bilgi sahibi olunamadığı, mahpusun, diğer mahpusların bulunduğu odaya geçme şeklindeki yazılı ve sözlü taleplerinin hapishane idaresince cevapsız bırakıldığı aktarılmıştır."

'İMRALI TECRİDİ KALDIRILMALI'
Adalet Bakanlığı'na gönderdikleri mektuplarda geçen "Kürt halk önderi" ibaresi nedeniyle 7 tutsak hakkında "haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma" cezası verildiğini aktaran Önal, hapishanelerde "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyası kapsamında eylemin sürdüğünü hatırlattı.

Önal, şöyle devam etti: "Tutsakların talepleri, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve Ceza İnfaz Kanunu'nda güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler doğrultusunda Abdullah Öcalan üzerindeki hukuka aykırı tecridin son bulması, Öcalan'ın ailesi ve avukatları ile görüşmesi ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünün sağlanmasıdır. Tutsaklar, politik yaklaşımlar sebebiyle ağır hak ihlallerinin yaşandığı, tecrit uygulamalarının yoğunlaştığı ve fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddetin ciddi şekilde arttığı bu dönemde aile ve yakınlarıyla görüşemeyecek olmalarının ağır sonuçlar doğuracağı ortadadır. Bu sebeple mahpuslar daha fazla hak ihlaline uğramadan; hapishanelerde devam eden eylemlerin son bulması için Abdullah Öcalan'a uygulanan hukuka aykırı tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü hususunda adımlar atılmalıdır."