î Katliamının 138. ayında yan yana gelen Roboskî için Adalet Girişimi, "Roboskî'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboskî olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız" dedi.

" />
    25 Eylül 2024 Çarşamba

Roboskî Katliamı 138'inci ayında

Roboskî Katliamının 138. ayında yan yana gelen Roboskî için Adalet Girişimi, "Roboskî'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboskî olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız" dedi.

Roboskî için Adalet Girişimi, 28 Aralık 2011'de Türk savaş uçaklarının 19'u çocuk 34 kişiyi bombalayarak katletmesinin 138. ayında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı.

"Katiller bulunsun! Roboskî, bir daha asla!" pankartı açılan eylemde açıklamayı İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen okudu. Katliamdan bu yana geçen 11 yılda adalet arayışının sürdüğünü ifade eden Çevirmen, gerçeklerin ortaya çıkarılmadığını, yargının adaleti sağlamadığını vurguladı. Aileler, hak savunucuları ve demokratik kitle örgütleri olarak katliamın izini sürmeye ve adalet talep etmeye devam edeceklerinin altını çizen Çevirmen, aradan geçen 11 yılda etkin bir yargılamanın söz konusu olmadığını belirtti.

"Bugün barış politikasının hakim olmadığı, sosyal adaletin sağlanmadığı, eşitliğin olmadığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığı bir zaman dilimindeyiz" diyen Çevirmen, hapishanelerde aralarında gazetecilerin, hukukçuların, sendikacıların, hak savunucularının da bulunduğu binlerce siyasi tutsak olduğuna dikkat çekti.

Muhalefet eden herkesin yargı baskısı altında olduğunu belirten Çevirmen, "Ve ne yazık ki geçmişle yüzleşilmediği gibi hiçbir katliam aydınlatılmadı. Çok az sayıda faili belli katliamlar için açılmış olan davalar zaman aşımına uğratıldı. Hiçbir fail gerçek anlamda yargılanmadı ve hatta hakim karşısına bile çıkmadı. Mağdurlar adalet aramak için adliye koridorlarında, mahkeme salonlarında acılarını dile getirirken failler adeta ödüllendirildi. Son kalan birkaç dava da zaman aşımına uğramak üzere" dedi.

Yaşama hakkının doğuştan gelen en temel hak olduğunu vurgulayan Çevirmen, devletin bu hakkı korumadığı gibi katliamcıları korumaya devam ettiğini ifade etti. "Geçimlerinin peşinde olan insanlarımızın üzerlerine yağdırılan bombalar, korkunç bir katliamla yaşamdan koparılan gencecik insanların, çocukların yaşamları asla önem taşımadı. Roboskî ortak insani değerler çerçevesinde birlikte yaşam ortamının geliştirilebilmesinin sembolü konumundadır. Yargı, parlamento ve yürütme, bu konuda topyekun sınıfta kalmıştır" diyen Çevirmen, adalet sağlanmadığı sürece katliamların devam edeceğini vurguladı.

Çevirmen, şöyle devam etti: "Roboskî'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboskî olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş ve adaletin olmayışıdır. Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboskî ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da. 'İnsan olarak ne yapabilirim' sorusunu soran herkese her ayın 28. günü Roboskî Katliamını gündeme taşımak üzere buluşmaya, hatırlatmaya, haykırmaya, 'gelin sesimizi birlikte yükseltelim' demeye devam edeceğiz."