25 Eylül 2024 Çarşamba

'Sivas'ın hesabı mahşere kalmayacak'

Madımak Katliamı'nın 30'uncu yıldönümüne ilişkin açıklama yapan ADGB ve AVEG-KON, katliamın tekçi devlet anlayışının bir ürünü olduğunu belirterek, katliamın hesabını sormak için birleşik mücadelede ısrarın önemine vurgu yaptı.

Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) ve Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), Madımak Katliamı'nın 30'uncu yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yayınladı.

ADGB: MADIMAK'I UNUTMADIK! UNUTTURMAYACAĞIZ
Madımak Katliamı'nın tarihi seyrinin hatırlatıldığı ADGB açıklamasında, katliamın devlet aklı tarafından organize edildiği ve devlet yetkililerinin katliamı izlemekle yetindiği vurgulandı. Türk devletinin bitmek bilmeyen suç pratiğine işaret edilen açıklamada, "Soykırımcı İttihat ve Terakki zihniyetinin birinci dünya savaşı koşullarında Müslüman olmayan halklara dönük yürüttüğü soykırım, ulus devletin inşası süreci ile birlikte Müslüman ve Türk olmayan Kürt Alevilerine ve Kürtlere dönük sürdürülür. Bu bağlamda tekçi, inkârcı, katliamcı ve soykırımcı zihniyetin Alevilere karşı, 'Tamamlanmamış Görev' olarak addettiği katliamın adıdır Sivas" ifadeleri yer aldı.

Türk devletinin Kürt ve Alevi sorununu meşru demokratik yollarla çözmek yerine her seferinde katliam dayattığı dile getirilen açıklamada, devletin Alevilerin ve Kürtlerin özgün ve özerk örgütlenmelerini tehlike olarak gördüğüne işaret edildi.
"Ulus devletin inkârcı ve katliamcı politikaları ile ön alamadığı siyasal, toplumsal ve kültürel aydınlanma hareketi, Ankara'nın yanı başında, ulus devletin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi'nin gerçekleştiği Sivas'ta yaşanıyor olması, ulus devlet tarafından kabul edilmez görüldü. Sivas' ta Türk ulus devletinin yok saydığı Kürtler, Aleviler, Sosyalistler ve aydınlar yan yana gelmiş, topluma yeni bir umut ışığı yakmışlardı. Devletin kendi bekası için kabul edilmez gördüğü bu gelişme, Özel Harp Dairesince önlenmeli, kriminalize edilmeliydi" denilen açıklamada, bu nedenle devletin tüm organlarının işbirliğiyle katliamı kolaylaştırdığı kaydedildi.

2 Temmuz Madımak Katliamı'nın 30'uncu ve cumhuriyetin 100'üncü yılı olduğuna işaret edilen açıklamada, "Tekçi zihniyetten beslenen AKP-MHP faşist iktidarı Alevilere, Kürtlere ve demokrasi güçlere katliam ve soykırımı dayatırken, biz mazlum ve mağdurlar, ezilen, sömürülen ve emekçiler olarak bu sürece parçalı, kendine göreci ve keyfi yaklaşamayız. Bizleri farklılıklarımızla ayrıştıran, karşıtlaştırıp düşmanlaştıranlara inat, mazlum ve mağdur Anadolu ve Mezopotamya halkları ve inançları olarak 'Bir Olmanın, Birlikte Olmanın Zamanıdır!' diyoruz" denildi.

AVEG-KON: SİVAS'IN HESABI MAHŞERE KALMAYACAK
Madımak Katliamı'nın 30'uncu yıldönümü olduğuna işaret edilen AVEG-KON açıklamasında, Madımak sonrası Türkiye ve Kürdistan topraklarının sayısız katliamlara tanıklık ettiği vurgulandı.

Bu katliamlar toplamının bir devlet geleneğine işaret ettiği belirtilen açıklamada, devletin kurucu kodlarındaki tekçi gelenek devam ettikçe katliamların da devam edeceği belirtildi. Açıklama, şöyle devam etti: "Sivas katliamı, ezilen ve yok sayılan Alevi inancından olan insanların yüz yıllardır yaşadığı haksızlığın devam ettiğinin kanıtıdır. Alevilerin varlığı ve hakları için yürüttükleri mücadele tekçi rejimi her dönem rahatsız etmiş, onun kuruluş kodlarına aykırı sayılmıştır. Sivas katliam davası, suçu işleyen veya suça göz yumarak ortak olan rejimin kendi mahkemelerinde nasıl aklanılacağını göstermiştir. Ölümle sonuçlanan suçlarda uluslararası hukuka göre zaman aşımı yokken, katledilen Aleviler olduğunda zaman aşımı mümkün oluyor. Katiller bir bir dışarı salınırken, gerçek adalet ve eşitlik isteyenlerin her türlü saldırıya uğradığını da tüm katliam davalarında gördük. Katillere dava açılmaması, katillerin aranmaması, tutuklandığı taktirde yakın zamanda olduğu gibi salıverilmesi, katliamdan sorumluluk taşıyanların mecliste olması gerçeğinin yeni saldırıların önünü açtığı ve hatta teşvik ettiği apaçık ortadadır."

Alevilere dönük saldırıların devam etmesinin düşmanlığın devamını gösterdiği belirtilen açıklamada, gerçek adalet sağlanmasının birleşik mücadeleyle mümkün olduğu söylendi. Açıklamada, "Sivas katliamının başta ezilen Alevi inancından göçmenler olmak üzere, faşist devletin gadrine uğramış tüm ezilenler, işçi ve emekçiler olarak sokakları tutarak hesabını sormak zorundayız. Katliamın 30. yılında, tekçi faşist zihniyete karşı ortak mücadeleyi güçlendirme zamanı. 2 Temmuz günü, katillerin yakalarını elimizden kurtaramayacaklarını gösterelim, hesap soralım" ifadeleri yer aldı.