28 Eylül 2024 Cumartesi

'Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecrit de kırılmalıdır'

ÖHD, ÇHD ve İHD İzmir şubeleri, İzmir'de 18 Aralık'ta gerçekleşen tecrit karşıtı yürüyüşteki hak ihlallerini kamuoyuyla paylaşarak, keyfi uygulamaların, haksız ve hukuksuz gözaltı ve tutuklamaların sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir şubeleri, 18 Aralık'ta İzmir'de İmralı tecridine tepki olarak gerçekleştirilmek istenen yürüyüşte, polis tarafından gerçekleştirilen hak ihlallerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

İHD İzmir şube binasında gerçekleşen basın toplantısında açıklamayı ÖHD İzmir Eşbaşkanı Avukat Velat Zeren okudu. Hapishanelerdeki keyfi hak ihlallerinin giderek arttığını dile getiren Zeren, "Türkiye'nin genelinde, İmralı Ada Hapishanesi'nde Abdullah Öcalan ve diğer mahpuslar üzerinde mutlak iletişimsizlik haline bürünen tecrit uygulamaları, tüm hapishanelerdeki siyasi mahpuslara uygulanmaktadır" dedi.

Tecrit politikalarına karşı çıkanların ise hedef gösterildiğini ve illegalize edilmeye çalışıldığını kaydeden Zeren, tecrit karşı eylemlerin kamuoyunda yeterince ilgi görmediğini, basın yayın kuruluşlarının haberleştirmediğini, polis ve valiliğin ise bu eylemleri engelleyici şekilde hareket ettiğini ifade etti.

Tecrit karşıtı eylemlerde valilik yasakları ve polis saldırılarının giderek artış gösterdiğini belirten Zeren, son bir ayda tecrite ilişkin 3 farklı eylemin yasaklandığını söyledi. 18 Aralık'ta gerçekleştirilmek istenen tecrit karşıtı yürüyüşün yasaklandığını, kitlenin polis işkencesine maruz kaldığını ve 42 kişinin gözaltına alındığını kaydeden Zeren, 13 ve 14 Ocak tarihlerinde HDP ilçe örgütleri önünde yapılmak istenen basın açıklamalarının da engellendiğini hatırlattı.

Eylem, etkinlik ve ifade özgürlüğünün uluslararası sözleşmelerle koruma altına alındığını vurgulayan Zeren, valilik yasaklarının kabul edilemez olduğunu ifade etti. "Hiçbir kamu görevlisinin keyfi uygulamalarla kısıtlayıcı ve engelleyici davranışları kabul edilemez. Demokratik bir toplumun gereği olarak; tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridin de kırılması gerekir" diyen Zeren, eylemde tespit ettikleri hak ihlallerini şöyle sıraladı:

🔹Basın açıklamasına katılmak için gelen kişilerin açıklamanın yapılacağı yere gitmelerine izin verilmemiştir.
🔹İzmir Valiliği'nin eylem etkinlik yasaklama kararı basın açıklamasına katılmak için gelen kişilere bildirilmemiştir.
🔹Anons aracından 'dağılın' ikazı yapılmadan ve kişilerin alandan dağılması için alan yaratılmadan kişiler, basın açıklaması saati henüz gelmeden direkt gözaltına alınmıştır.
🔹Anons aracından yapılan 'Halka sesleniyoruz, burayı boşaltın, burada PKK'lı teröristler eylem yapacak' şeklindeki konuşma ile basın açıklamasına katılmak için gelen kişiler kriminalize edilerek hedef gösterilmiştir. Bu şekilde provokasyon yapılmıştır.
🔹Eylem ve etkinliğe katılmak için gelen kişilerin yaşam hakkı tehlike altına girmiştir.
🔹Gözaltına alma işlemleri sırasında; ters kelepçe, yere yatırılıp sırtına basma, diz ile vurma, tekme atma, boğaz sıkma, hakaret etme vb. şekilde işkence ve diğer kötü muamele uygulanmıştır.
🔹İşkence ve diğer kötü muamele sonucu rahatsızlanan kişiler için kolluk tarafından ambulans çağrılmamıştır.
🔹Basın açıklamasına katılmak için gelmemiş olan ancak Konak Meydanı'nda bulunan herkes meydandan ve çevresinden uzaklaştırılmış, karşı çıkan kişilere polisler tarafından işkence ve diğer kötü muamele uygulanarak zorla uzaklaştırılmışlardır.
🔹HDP Batman ve İzmir Milletvekillerinin basına açıklama yapması, röportaj vermeleri ve halk ile buluşması engellenmiştir.
🔹HDP Batman milletvekili Feleknas Uca polis yeleği giyen bir kişi tarafından birkaç defa sertçe itilmiş, Feleknas Uca konuşmak istediğinde 'konuşmayın, hastalık bulaştıracaksınız' denilerek aşağılayıcı ve küçük düşürücü muamele gösterilmiştir.
🔹Gazetecilerin ve gözlemcilerin hak ihlallerinin tespiti engellenmiştir.
🔹Alanda bulunan gözlemciler ve gazetecilerin faaliyetleri engellenmiş, gözaltına alınmaya çalışılmışlardır.
🔹Gözlemcilerin gözlem yapabilmeleri için gerekli ortam sağlanmadığı gibi zorla (iterek, tartaklayarak, hakaret ederek) alandan uzaklaştırılmışlardır."

Kitlenin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğinin altını çizen Zeren, polis saldırısı sonucu bir kişinin kalp krizi geçirdiğini, çok sayıda kişinin de rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Zeren şöyle devam etti: "Bizler hak ve hukuk kurumları olarak yetkililerden; kişilerin yaşam hakkı güvence altına alınmasını, barışçıl gösteri ve protesto hakkı üzerindeki yasaklamalar ve keyfi uygulamaların kaldırılmasını, gösterilere müdahalede işkence ve diğer kötü muamele yasağına aykırı uygulamalara son verilmesini, işkence ve diğer kötü muamele uygulayanların ve kanunsuz emir verenler hakkında derhal araştırma ve inceleme başlatılarak etkin bir soruşturma yürütülmesini talep ediyoruz. Bizler, keyfi uygulamaların, haksız ve hukuksuz gözaltı ve tutuklamaların sona erdirilmesi taleplerimizi bir kere daha dile getiriyor, insan hakları ihlallerine ve cezasızlık politikasına karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz."