15 Nisan 2025 Salı

Türkoğlu: Gelişmeleri kadın cephesinden değerlendirmeye ihtiyaç var

Dersim'de Alevi kadınlarla bulunan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Türkoğlu, yaşanan gelişmelerin kadınlar cephesinden de değerlendirmeye ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Türkoğlu, "Bugün geldiğimiz aşamada deneyimleri de güçlendiren bir yerden bir konumlama gerek ama nasıl ilerleyebiliriz, nasıl aşabiliriz? DEM Parti Kadın Meclis olarak neler yapabiliriz"sorusunu yöneltti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Barış ve Demokratik Toplumun İnşasında Kadın Buluşmaları kapsamında Dersim'de Alevi kadınlarla bir araya geldi. Buluşmaya Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Halklar ve İnançlar Eş Sözcüsü Yüksel Mutlu, Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan katıldı.

'DEĞİŞİMLERE VAR OLANLA GİDEMEYECEĞİMİZ KESİN'
Türkoğlu burada yaptığı konuşmada, "Bu süreci birlikte anlamlandırmak istiyoruz. Bu ülkenin yüzyılı aşkındır sadece Kürt sorunu değil kadın meselesinden, inanç ve çevre sorununa kadar birçok sorunu var.  Devlet ve emperyalist güçler, 21'inci Yüzyıla geldiğimizde bu krizi nasıl aşacağının yollarını arıyor. Ortadoğu'da yeni bir dizaynın içindeyiz. Bir yandan savaş rejimleri, bir yandan kendi halklarıyla barışamayan bir rejim ve bir yandan da kadın düşmanı politikalar var. Bunun karşısında buna rıza göstermeyen halklar, inançlar, kadınlar var. Dünyada küresel anlamda da yeni değişimlere girdiğimiz bir süreçte var olanla gidemeyeceğimiz kesin. Yeniyi nasıl oluşturacağız? Herkes kendine göre kendi mücadele hatlarıyla bu süreci değerlendirmek istiyor. 27 Şubat sayın Öcalan'ın Barış ve Demokratik ve Toplum Çağrısı ile bu tartışmalar derinleşen bir hal aldı. Barış derken demokratik toplum diyoruz, demokratik toplum derken toplumun barışla iç içe geçmesi gerekiyor. Bu öyle kolay olmuyor elbette. Bunu söylediğimizde bir anda her şey yaşanacak demiyoruz. Ama bunun bir mücadele olduğunu biliyoruz. Özellikle biz kadınlar barış süreçlerinde ve demokratik toplum inşalarında DEM Parti Kadın Meclisi olarak bir dizi plan ve programlar çıkardık. Çünkü Ortadoğu coğrafyasında, Türkiye'de yaşanan gelişmeleri bir de kadın cephesinden değerlendirmeye ihtiyaç var" dedi.

'BU TOPLUMUN DEĞİŞMEYE, DEMOKRATİKLEŞMEYE İHTİYACI VAR'
Kadınların bu süreci nasıl gördüğünü, nasıl değerlendirdiğini konuşmak istediklerini söyleyen Türkoğlu, "Bu mesele siyasi partilerin insafına bırakılacak bir mesele değil. Yerel platformlarla, kadınlarla, kadın örgütleriyle buluşmak gerekiyor diyerek demokratik kurumların kadın yapılarıyla yan yana geldik. Yok sayılma halinin kendisi asimilasyonu beraberinde getiriyor ve bizler buna maruz kalan kesimlerle bir araya geliyoruz. Sadece DEM Parti'nin siyaseti yetmez, her bir kurumun, demokratik toplumun asıl inşa gücü hem yerellerde hem siyasetin merkezinde gelişir. Bir yandan demokrasiyi konuşuyoruz, siyasetin çözüm odaklı gelişmesi gerektiğini söylüyoruz. İnsanlar demokrasi deyince neyi anlıyor? Biz tüm farklılıklara demokrasi gerekiyor diyoruz. Bu aynı zamanda bir toplumun barışı demektir. Ayrımcı kodlarla mücadele etmektir. Bu bir inşadır. Bu toplumun değişmeye, demokratikleşmeye ihtiyacı var. Yönetenlerin demokratikleşmesi aynı zamanda toplumun demokratikleşmesidir. DEM Parti Kadın Meclisi olarak bu süreci ele alırken, kadınlar toplumun öznesi diyerek sorunlarımızı nasıl çözeceğiz?  Bir şekilde siyasetin içinde kadınların özne olması, kendi çalışma alanlarının buraya akmasıdır. Endişelerin neler olduğunu konuşmalı, bunun karşısında ne yapılmasını gerektiğini konuşmalıyız. Bugün geldiğimiz aşamada deneyimleri de güçlendiren bir yerden bir konumlama gerek ama nasıl ilerleyebiliriz, nasıl aşabiliriz? DEM Parti Kadın Meclis olarak neler yapabiliriz? Bunu konuşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

'BU ÇAĞRI BU ÜLKEDE DEĞİŞİMLERİN DE, DÖNÜŞÜMLERİN DE OLABİLECEĞİ İHTİMALİNİ BARINDIRAN BİR ÇAĞRI'
Amacın ne olduğu anlaşıldığında değişimlere de dönüşümlere de anlam yüklenebileceğini dile getiren Türkoğlu, şunları söyledi: "İktidarın biz kadınlara, Kürtlere, Alevilere dayattığı şey anlamsızlık, anlayamama hali. Yani bu kadar çok şeyin içerisinde bu çağrıya bir anlam yükleyemiyorsak, bunu bir değer olarak göremiyorsak tam tersine buna kaybetme, kaybediş noktasında bakıyorsak o işte iktidarın bize yüklediği anlamla ilgili bir şey. Hayır! Bu çağrıyı kıymetli görüyoruz. Bu çağrı bizim için çok anlamlı. Bu çağrı aslında bu ülkede değişimlerin de, dönüşümlerin de olabileceği ihtimalini barındıran bir çağrı. O yüzden bu çağrıyı sahiplenirken bunun özneleri olduğumuzu, bunun için ne yapmamız gerektiğini tartışıyoruz. Muhalefet zemininde tartışma yürütüyoruz. Kendi kendine de silah bırakma olmuyor zaten.  Halkın, kadınların, herkesin burada bir şekilde rol alması gerekir. Herkes beklediği yerde kalırsa olmaz. Ama biz diyoruz ki biz değiştirmek istiyoruz, bu düzenin demokratikleşmesini istiyoruz."