3 Ekim 2024 Perşembe

BMG'den Kadıköy'de 'birleşirsek kazanırız' buluşması

BMG bileşenleri kuruluşunun birinci yılında Kadıköy'de bir araya geldi. Ağustos ayında başlattıkları kampanyanın sonuçlarını paylaşan BMG'ller, sokak sokak mücadele yürüttüklerini dile getirdi, halkın gerçek iktidarını ancak birleşerek kurabileceklerini vurguladı.

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), kuruluşunun birinci yılında Kadıköy İskele Meydanı'nda, "Açlığa, yoksulluğa, bu düzene mecbur değiliz. Birleşirsek kazanırız" şiarıyla bir araya geldi. BMG'liler, ağustos ayında başlattıkları kampanyanın sonuçlarını paylaştı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde hapishanelerde direnen tutsaklar selamlandı.

KÖZ de eyleme, "Demokrasi için düzen ittifaklarına hiçbir turda oy yok. HDP ile sınırlı olmayan sol güçlerle HDP çatısında seçimlere" yazılı pankartla katıldı.

"Kurtuluş yok tek  başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Aysel Tuğluk serbest bırakılsın", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Biji berxwedana zindana", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Eşitlik, kardeşlik, Kürt ulusuna özgürlük", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganlarının öne çıktığı eylemde, direnen işçiler selamlandı.

'BİR YILDIR FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELE İLE DİRENİYORUZ'
BMG adına söz alan Toğay Okay açılış konuşması yaptı. Bir yıl önce Kadıköy'de kuruluş açıklamalarına polis saldırısı yaşandığını ve çok sayıda kişinin işkenceyle gözaltına alındığını hatırlatan Okay, bir yıl boyunca AKP-MHP faşizmine karşı mücadele ettiklerini kaydetti. Bir yıldır sokak sokak, mahalle mahalle, fabrika fabrika gezerek işçi ve emekçilere birleşik mücadele fikrini aşılamaya çalıştıklarını kaydetti. "İktidar yaşama geçirdiği politikalarla her gün daha derin bir yoksulluk, açlık ve sefalet yaratmaya çalışıyor" diyen Okay, madalyonun diğer yüzünde işçi direnişleri olduğunun altını çizdi.

Okay, bir yıldır faşizme karşı birleşik mücadelenin gücüyle direndiklerini söyledi.

DEMİRDÖKEN: MADDİ KOŞULLAR BİRLEŞİK MÜCADELEYE İTTİ
Birleşik Gençlik Meclisleri (BGM) adına söz alan Rojhat Demirdöken, birleşik mücadelenin bir tercih değil bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Demirdöken, "Maddi koşullar zorunluluk olarak bizi birleşik mücadeleye itti. Şu an halklar daha öncesinden daha fazla faşizm tarafından baskı altında, daha fazla katlediliyor, daha fazla sömürülüyor. Birleşik mücadele Türkiye ve Kürdistan halkları için daha fazla zorunluluk haline geldi. Bizim tek çözüm yolumuz birleşmekte, ancak birleşirsek kazanırız. Güçlü olan birleşik mücadeledir" dedi.

Basın açıklamasının etrafını ablukaya alan polislere işaret eden Demirdöken, halkların açıklamaya katılmasının engellendiğini kaydetti. Demirdöken, şöyle devam etti: "Denizlerin, İbrahimlerin, Mazlum Doğanların, Mahirlerin yolunda örgütlenecek, devrimin odağı olacak, mücadelemizi zafere kadar taşıyacağız. Yaşasın devrimci mücadelemiz, kahrolsun faşizm."

AYDENİZ: BUGÜNE KADAR GERİ ADIM ATMADIK
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de Kürtçe bir konuşma yaptı. Birleşik Mücadele Güçleri'nin bir yıl önce bu yola çıktığında Türkiye ve Kürdistan'da Kürtlerin, işçilerin ve sol-sosyalistlerin maruz kaldığı faşizme karşı mücadele edeceklerini söylediğini ve bu şekilde mücadelesini büyüttüğünü ifade etti. Aydeniz, "Bugün AKP-MHP iktidarı Kürt düşmanlığı şeklinde bir politika yürütüyor. 40 yıldır Kürtler demokrasi ve özgürlük için mücadele etti bugünde birlikte mücadele etmeye devam ediyor. Kürdistan'da cezaevi gibi bir yönetim istiyorlar. Kürtler özgür olmadan Türk halkı özgür olamayacak" dedi.

Kadınlar ve gençlerin faşizme karşı mücadeleyi büyüttüğünü kaydeden Aydeniz, Kürt ve Türk halkının mücadelesi birleştirilerek savaşın sona erdirileceğini vurguladı. İmralı'dan başlayan ve tüm hapishanelere yayılan tecrit saldırısına da değinen Aydeniz, zindanlarda tutsakların yükselttiğe sesi sokaklarda büyütmenin önemine işaret etti.

Birleşik mücadelenin önemine vurgu yapan Aydeniz, "çöktürme planı"nın boşa düşürüldüğüne işaret etti, "Onlar sona geldiler. Bugüne kadar geri atmadık, bundan sonra da atmayacağız. Mücadelemizi büyüteceğiz" diye konuştu.

PİROĞLU: BİRLEŞİRSEK KAZANIRIZ
HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da artan yoksulluğa dikkat çekti. Esnafın faturaları ödeyemediği için batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, halkların değil faturayı ödemeyi pazara, markete çıkamadığını vurgulayan Piroğlu, "Halk ağır bir sosyal çürümeyle uğraşıyor. Kadın cinayetleri durdurulamaz bir hale geldi. Mahkemeler, polisler kadın katillerini serbest bırakıyor. Yurtlarda ve sokaklarda çocuklar tecavüzcülerin insafına terk ediliyor. Üniversiteyi bitirenler sırtlarını dayayacak bir 'dayı' bulamıyorlarsa iktidardan destek alamıyorlarsa iş bulamıyorlar. KPSS'ye girenler, engelli sınavına girenler ne kadar yüksek puan alsa da mülakata girince eleniyorlar" diye konuştu.

İktidarın sermaye odaklı politikalarının bir avuç patronu zenginleştirdiğinin emekçileri ise yoksullaştırdığının altını çizen Piroğlu, bu süreçte işçi sınıfının yol gösterdiğini söyledi. "Onlar bir avuç, biz halkız, onlar sömürücü biz yan yana gelirsek, sesimizi yükseltirsek onları bu ülkeden de bu topraklardan da kovarız" diyen Piroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Bu iktidarı devireceksek Kürt halkıyla, zindanlardaki tutsaklarla yan yana gelmeliyiz. Aysel Tuğluk'un Şenyaşar ailesinin sesiyle bir araya gelmeliyiz. Adalet gelecekse, herkese gelecek. Eşitlik gelecekse herkese gelecek. Biz birleşirsek yan yana gelirsek onlar kaçacak yer arayacak, onların sonu geldi. Ayaklarının altındaki toprak kayıyor halk ayağa kalkıyor, halk artık susmuyor. Zamlara, zorbalığa, sömürüye, tecavüze karşı, erkek cinayetine karşı kadınlar, işçiler, Kürtler, Aleviler, Türkler yan yana geliyor. Sömürüye karşı, yoksulluğa karşı eşitlik, adalet ve özgürlük için hep beraber mücadele edelim. Biz kazanacağız, biz kazanacağız."

KILIÇ: HALKIN GERÇEK İKTİDARINI BİRLEŞİRSEK KURARIZ
Basın metnini Bejna Kılıç okudu. Kılıç, ağustos ayından bu yana yürüttükleri kampanyayı hatırlattı. Sokak sokak mücadele ettiklerini; işçi, emekçi ve halklarla bir araya geldiklerini söyleyen Kılıç, "Birleşik Mücadele Güçleri, umutlarımızın, düşlerimizin, dahası kanlarımızın birbirine karıştığı bir kardeşlik zemininde mayalandı. Bu zemin aslında onlarca yıllık devrimci mirasın ifadesiydi. Kendisini, Kürdistan özgürlük mücadelesinin yarattığı devasa birikimle, Türkiye devrimci hareketinin birikiminin sentezlenmesi, birleşik devrim fikrinin güncel bir gerçeğe dönüşmesinin iradesi olarak gördü" diye konuştu.

BMG'nin emperyalist-kapitalist sistemin ağır bir krizle debelendiği, kitlelerin onlarca yıllık durgunluğun zincirlerini kırdığı bir atmosferde kurulduğunu ve devrimci olanı temsil ettiğinin altını çizen Kılıç, "BMG, işçi sınıfı ve emekçilerin, Alevilerin, Kürtlerin, kadınların, gençlerin, ötekileştirilen ve nefret cinayetlerine maruz kalan tüm kesimlerin kısacası tüm ezilenlerin AKP-MHP faşizminde ifadesini bulan sömürü sistemine yönelik tepki ve öfkelerinden ilham aldı" dedi.

BMG olarak, geride kalan bir yıllık süre içinde, tüm ezilen emekçi kitlelere ortak sorunları etrafında bir araya gelme, mücadeleyi dayanışma temelinde büyütme çağrısı yaptıklarını dile getiren Kılıç, "Biliyoruz ki, işçi ve emekçiler sömürü ve zulüm düzenine karşı insanca bir yaşam mücadelesini ancak birleşirsek kazanabiliriz. Şovenizm ve ırkçılığa karşı halkların eşitliğini ancak birleşirsek kazanabiliriz. Kadın cinayetlerine, transfobi ve homofobiye karşı özgür bir yaşamı birleşirsek kazanabiliriz! Geleceği elinden çalınmak istenen gençlik, doğası yok edilen ve üretemez hale getirilen köylüler ancak birleşirsek kazanabilir. Yoksulluk ve sömürüye karşı özgür bir geleceği birleşirsek kazanabiliriz. Halkın gerçek iktidarını ancak ve ancak birleşirsek kazanabiliriz" diye vurguladı.

Eylem, "Birlik, mücadele, zafer" sloganıyla sona erdi.